Dalgıçların insan gücüyle belli büyüklükte ve ağırlıktaki ağları su üstüne çıkarabildiğini belirten Öztürk, makine gücüne ihtiyaç olduğunu belirterek, "600-700 metrelik mesafede görüntü çektim, tonlarca ağ suyun altında yatıyor" dedi.

Dalgıçların insan gücüyle belli büyüklükte ve ağırlıktaki ağları su üstüne çıkarabildiğini belirten Öztürk, makine gücüne ihtiyaç olduğunu belirterek, "600-700 metrelik mesafede görüntü çektim, tonlarca ağ suyun altında yatıyor" dedi.

Dalış eğitmeni Yusuf Öztürk, tonlarca ağırlıkta devasa büyüklüklere ulaşan ağları sualtından çıkarmak için vinci bulunan teknelere ihtiyaç duyulduğunu aktardı.

"AĞLAR ACİLEN TEMİZLENMELİ"

Su altında birkaç yüz metrelik alanda tonlarca ağ olduğunu, 'hayalet ağ'ların özellikle falezler bölgesine dağıldığını anlatan Öztürk, "Sorun şu ki biz bölgede sürekli dalış yapan dalgıçlar olarak yukarı çıkarabildiğimiz ağları çıkarıyoruz fakat insan gücünün yetmediği devasa büyüklükte, tonlarca ağırlığında ağ var. Bu ağlar, çevresindeki yaşamı öldürüyor. Kimi zaman bir caretta caretta kimi zaman bir balık bu ağa takılıp ölebiliyor. Bu ağlar acilen temizlenmeli, balıkçıların da kayalık bölgelerde ağ atmaları engellenmeli" dedi.

"CANLILARIN ÖLÜMÜNE SEBEP OLUYOR"

Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu ise Antalya'da balıkçıların avlanırken düşürdüğü veya kayalıklara taktığı için suda bırakmak zorunda kaldığı ağların, literatürde 'hayalet ağ' olarak isimlendirildiğini söyledi. Gökoğlu, "Uzun yıllar akıntıyla yer değiştiren ve önüne gelen her canlıyı avlayan bu ağlar, su altı yaşamını uzun yıllar tehdit ediyor. 'Hayalet ağ'lar canlıların ölümüne sebep oluyor. Balıkçılar plaj gibi yerlerde uzağa ağ atmalıdır çünkü dalan bir kişi ağa dolanabilir. Kayalık ve taşlık alanlarda ağ atılmaması gerekir. Atılırsa ağın kayalıklara takılıp kalma şansı yüksek" diye konuştu.

DENİZ HABER AJANSI