Sinop Üniversitesi (SÜ) Su ürünleri Fakültesi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanlığınca, yaklaşık bir yıldır Karadeniz’deki balık çeşitleri üzerinde yürütülen çalışmada, Karadeniz’de az rastlanan “horozbina balığı”nda kist oluşumuna yol açan ve solunum sistemini olumsuz yönde etkileyen yeni bir parazit türü tespit edildi.
Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, yaptığı açıklamada, bir yüksek lisans projesi kapsamında yürütülen çalışmada, Karadeniz’deki çok sayıda balık türü üzerinde analizler yaptıklarını söyledi.
Genellikle sığ kıyılarda, taş oyukları ve yosunlar içerisinde yaşayan “Horozbina” olarak bilinen “Parablennius tentacularis” balığında, kist oluşumuna neden olan ve solunum sistemini olumsuz yönde etkileyen yeni bir parazit türü belirlediklerini anlatan Özer, “Hem morfolojik hem de moleküler düzeyde yapılan araştırmalar sonrası, gen bankasına yüklediğimiz parazitin tamamen yeni bir tür olarak ortaya çıktığını gördük. ” dedi.
Yeni bir tür olduğu için parazite “Henneguya sinuva” adını verdiklerini belirten Özer, şunları kaydetti:
“Miksozoa parazitler bir ailedir ve bu ailenin kendi içinde alt tabakalara indikçe türleri vardır. Yüz yıldır bilinirler ama zaman içinde değişen, dönüşen parazit gruplarıdır. Bu türlerden bazıları bir balıktan diğer balığa geçebilir. Geçtikleri balıklarda vücut ve böbrek dokusu gibi etkiledikleri organlar var. Bizim bulduğumuz parazit ise balıkların solungaçlarına organize olan bir tür. Tabii solunum sistemi yapan balıklarda, solungaçlar da ortaya çıkacak her türlü patolojik değişiklikler, özellikle kist vari olgular solunum olayını azaltıcı etkiler yaparlar. Bu nedenle doğada yaşayan balıkların bundan ne kadar etkilendikleri ve parazitin tam olarak ölümcül olup olmadığını belirlemek için gerekli takiplerin yapılması gerekiyor. Zaten şu an tarafımızca o takipler yapılıyor.”
İNSANLARDA HASTALIK YAPTIĞINA DAİR BULGU YOK AMA…
Özer, miksozoa parazitlerin insanlarda hastalık yaptığına dair bir bulgunun olmadığına işaret ederek, yeni buldukları parazitin de şu an itibarıyla insan sağlığı açısından zararlı olduğunu söylemenin bilimsel olarak mümkün olmadığını dile getirdi.
Buldukları parazitin horozbina balığından diğer balık türlerine geçme ihtimali bulunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özer, “Horozbina her ne kadar aşırı kılçıklı ve lezzetsiz olduğu için tüketilmese de parazitin tüketilen diğer balık türlerine geçme ihtimali var. Bu parazitlere biyolojik döngüsü nedeniyle doğrudan kimyasal bir tedavi yöntemi uygulamak çok kolay değil. Biyolojik mücadele daha da zor. Kimyasal olarak evet bir takım tedavi yöntemleri denenebilir ancak şu güne kadar miksozoa parazitlerine karşı geliştirilmiş bir tedavi yöntemi söz konusu değil.” ifadelerini kullandı.
Özer, söz konusu parazit türünün yer seçiciliği özelliği dolayısıyla Karadeniz’le sınırlı kalacağını düşündüklerini sözlerine ekledi.
Deniz Haber Ajansı