Denizcilik sektörüne yönelik fosseptik yayınlar yapan iki siteyi kontrol eden iki çapsız, habercilik yapacağız diye bizlere küfür etmeyi gazetecilik zannediyor.
Baştan söyleyeyim; sizleri adam yerine koyup mahkemeye bile vermeyeceğim.
Biri okuduğunu anlamayan beyni sulanmış kart horoz, diğeri ise mal bulmuş mağripli gibi kelime oyunu ile hakaret eden gücün kölesi şark kurnazı.
Takavut, Kart Horoz Yamaç Erözbek, biraz edep haya olsa sende, birilerine iftira atacağına araştırarak doğruyu kaleme alman gerekir. Nerede sende o HAYA... Hatta Şark Kurnazı Cahit İstikbal'e sorsaydın, bizi denizcilik sektörü ile tanıştıran, isme rahatlıkla ulaşırdın.
Ben sana anlatayım da öğren...
Yıl 2001. Şu anda CHP Milletvekili olan dönemin Kanal D Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Özkan beni arayarak "Recep askeri savcı olan Engin Baltacı'nın kayınbiraderi Erkan Arıkan Türkiye Denizcilik İşletmeleri'ne Genel Müdür oldu. Ona basın danışmanı lazım. Bu işi sen yaparsın" demesi üzerine, Denizcilik sektörü ile tanıştım. Ancak TDİ A.Ş. Özelleştirme İdaresi Başkanlığına bağlı olduğu için kadro tahsisi yapılamadı. Ancak TDİ A.Ş. Spor Kulübü üzerinden, beni basın danışmanı olarak görevlendirdi. O dönem TDİ A.Ş. Basın Müdürü Cezmi Zafer ile başarılı bir sene, mesai arkadaşlığı yaptım.
Kader birliği yaptığın Cahit İstikbal'in 2007 yılında kontrolündeki sitede kaleme aldığı bir yazıda "Benim Tuncay Özkan ile olan dostluğumu" "Ergenekoncu" yaftasıyla hükümete şikayet ediyordu. Dün Ergenekonculara küfür eden Cahit İstikbal ve avenesi, bugün Ergenekoncuları ayakta karşılıyor. İnsanda biraz omurga olmalı. Neyse konumuz o değil.
Diğer taraftan Barış Tozar ve Özkan Poyraz'ın ismini anarak günahlarına girme... Bu adamlar ile 2003 yılında tanıştım.
Bu yazıyı sana yazdıran ve seni besleyen eğitim kurumu sahibi arkadaşın, bir dönem FETÖ yapılanmasının göbeğinde olduğunu, hatta FETÖ Denizcilik İmamının ortağı olduğunu biliyor musun? Sana bir şey daha söyleyeyim... Seni kullanan o şahısın FETÖ'cü iki ortağı firarda. Hem de Pensilvanya'da...
Ne oldu da FETÖ aşkın depreşti?
Diğer taraftan benim siyasi kimliğim konusunu diline dolamışın... Arkadaş benim ülkücü olduğumu sağır sultan bile biliyor. Merhum Alparslan Türkeş'in rahlesinden geçen, merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun kader arkadaşı olmaktan gurur duyan biriyim. Yeniden doğsam, yine de ülkücü olurum. Bilmiyorsan söyleyeyim; Merhum Muhsin Yazıcıoğlu benim aynı zamanda nikah şahidimdir.
Meral Akşener'e gelince, kendisi sevdiğim takdir ettiğim bir isimdir. Benim için siyaset millete hizmet etme yeridir. Benim şu anda tek derdim, ülkemin üstüne karabasanlar gibi çökmeye çalışan ihanet çetelerinin ortadan kaldırılmasıdır.
Diğer taraftan kaleme aldığım yazıları sitene koyarak beni onurlandırdın (!) Birileri gibi kaleme aldığı yazıyı, kıçı sıkışınca sitesinden silen biri olmadığımı ispat ettiğin için de sana teşekkür etmem gerekir.
Ayrıca bu yazıyı kaleme alarak, haberi ve haberciliği gazetecilerin yaptığını da ispat ettin...
Kaleme aldığın iftira içeren bir yazıda ise, benim devlet büyüklerine hakaret ettiğimi ifade etmişin. Eleştiri ile hakareti bile anlayamayacak kadar beyin özürlüsün... Cumhurbaşkanı'na, Başbakana veya herhangi bir devlet adamına, hakaret veya küfür içeren bir kelimemi ortaya çıkar, bu gazeteciliği bırakırım. Hayatınız YALAN VE İFTİRA olmuş...
Bir de bana HAİN demişsin. O kelime bana yapışmaz. Ben sana hain bile demiyorum. Senin yaptıklarını, zavallı bir tetikçinin menfaat karşılığı sağa-sola ateş etmesi olarak yorumluyorum.
Cahit istikbal'in kontrolünde bulunan sitede, bize hakaret içeren, "Kelime Oyununa" ise cevap vermeye bile gerek duymuyorum.
ALTIN ÇIPA'NIN ÖNEMİNİ ANLAMANIZ İÇİN 5 FIRIN EKMEK YEMENİZ LAZIM
Altın Çıpa Ödül Töreni'ne gelince, bu organizasyonu 2006 yılında Türkiye'nin en büyük ekonomi gazetesi olan Dünya Gazetesi'nin birlikteliğiyle hayata geçirdik. Bu organizayona bu güne kadar 180'in üzerinde ülkenin Bakan, Bakan Yardımcısı, Denizcilik Müsteşarı, Büyükelçi ve denizcilik otoriteleri iştirak etti. Birleşmiş Milletler Denizcilik Örgütü'nün son iki Genel Sekreteri 4 kez katıldı. Bu organizasyona dönemin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanları Binali Yıldırım, İsmet Yılmaz ve Bakanlık bürokratlarımız destek verdi. Kendilerine minnettarız.
Bu organizasyona, devletin sahip çıkması sizleri niye rahatsız etti?
Okuma-Yazma bilen herkesin rahatlıkla anlayacağı bir olayı anlatayım da Altın Çıpa'nın neden önemli olduğunu belki anlayabilir siniz?
2011 yılının son aylarında TURKON Holding'e ait M/V CAFER DEDE isimli konteyner gemisi Yunanistan'ın Syros Adası açıklarında karaya oturdu. Ben o zaman IMO Genel Kurulu'na katılmak için Londra'daydım. İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan beni arayarak, "Recep biliyorsun bizim konteyner gemimiz Ege Denizi'nde karaya oturdu. Ancak 20 gündür Yunan makamları bizi oyalıyor. Gemi yüklü ve Yılbaşı öncesi yükü boşaltmamız lazım. Alev (Tunç) bana Yunanlılarla iyi diyalogların olduğunu söyledi. Bu konuda yardımcı olmanı istiyorum" dedi. Bende kendisine "Elimden geleni yapacağımı" söyledikten sonra, Yunanistan'ın IMO Temsilciyle görüştüm. Yunanlı diplomat, Bu işi Yunan Sahil Güvenlik Komutanlığı Kuzey Ege Bölge Komutanı'nın çözebileceğini söyledi. Çünkü geminin karaya oturduğu bölgenin bu komutana bağlı olduğunu ifade etti.
Yunan Sahil Güvenlik Komutanlığı Kuzey Ege Bölge Komutanı olan Tuğamiral Sypros Nikitakis, benim için çok tanıdık bir isimdi. Çünkü 2010 yılında yapılan 5. Uluslararası Altın Çıpa Denizcilik Başarı Ödülleri Töreni'ne, özel misafirim olarak katılmıştı.
Yunanlı dostum Nikitakis'i cep telefonumdan -bozuk İngilizcemle- arayarak M/V CAFER DEDE gemisindeki durumu anlatmaya çalıştım. Sevgili arkadaşım Nikitakis, Metin Kalkavan'ın kendisini aramasını ve sorunun çözülmesi konusunda yardımcı olacağını ifade etti.
Nikitakis'in cep telefon numarasını Metin Kalkavan'a ilettikten bir kaç gün sonra TURKON Holding'e ait M/V CAFER DEDE isimli gemi serbest bırakıldı. Ayrıca 5 milyon Euro'ya yakın kesilecek ceza da iptal edildi.
Bu tip olaylara, Türk Armatörler Birliği Başkanı Ahmet Bedri İnce, İMEAK DTO Yönetim Kurulu Üyesi Alev Tunç, Türkiye Denizcilik Sektörü Meclis Başkanı Erol Yücel, Vapur Donatanları ve Acenteleri Derneği Başkanı Recep Düzgit, bire bir şahittir.
Türk bayraklı gemilerin tutuklanmasının kaldırılması konusunda da Altın Çıpa Törenleri'nde kurulan dostlukların çok katkıları oldu. Türkiye'nin IMO'da rekor oyla Konseye seçilmesinde Altın Çıpa'nın oynadığı rol büyüktü. Dışişleri bürokratlarını raporlarında Altın Çıpa Töreni konusunda yazılanları burada ifade etsem, o diplomatlara ne kulplar takacağınızı hayal bile etmek istemiyorum.
Türk tersanelerine uygulanması planlanan ve Hollanda'nın IMO Teknik Komitesi'ne verdiği yaptırım dilekçesini işleme koydurmayan ve ortadan kaldıran da bizzat benimdir. Türk Tersanelerine uygulanması istenen yaptırımı, dönemin Nijeryalı Teknik Komite Başkanı ile olan dostluğum sayesinde engellendi. Bu olaya, ikili görüşme yaparken şu anda Türkiye Gemi Sanayicileri Birliği'nde (GİSBİR) Basın, Tanıtım ve Halkla İlişkiler Şefi olarak görev yapan Sevnur Çakmak şahittir.
Son olarak, 2 Eylül 2016 tarihinde yapılacak olan 11. Uluslararası Altın Çıpa Denizcilik Başarı Ödülleri Töreni'ne, siz iki çapsızı davet edecektim. Ancak sizlerin Altın Çıpa Töreni'ni ulusal ve uluslararası medyadan takip etme imkanı tanıyacağım.
Ayrıca törene 46 ülkeden, 84 kişi geliyor. Bilmenizde fayda var.
RECEP CANPOLAT / DENİZ HABER AJANSI