İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odası (DTO) Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, denizcilik sektörünün ülkede gelişme hızı açısından örnek alınacak nitelikte, lider bir sektör olduğunu ve ekonomiye yüksek seviyede katma değer sağladığını belirtti.
Mesajında, kabotajın, kısaca bir devletin kendi limanları arasında yolcu ve yük taşıma hakkı olduğuna işaret eden Kıran, şunları kaydetti:
"Daha önce kapitülasyonlarla yabancılara devredilmiş olan bu hak, 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması ile geri alınmış ve Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 19 Nisan 1926'da çıkarılan 815 sayılı yasanın 1 Temmuz 1926'da yürürlüğe girmesiyle yeni Türkiye Cumhuriyeti hem deniz alanlarında yapacağı her türlü ticari faaliyette bağımsızlığını ilan etmiş hem de kabotaj hakkını kapsamlı bir kanunla koruma altına alan öncü ülkelerden biri olmuştur. Böylece denizcilik alanında ekonomik büyümenin önü açılarak bu alanda çalışacak Türk vatandaşlarının hakları korunmuştur. 1935'ten beri bayram olarak kutlanmaya başlanan Kabotaj Bayramımızın adı 2007'de Denizcilik ve Kabotaj Bayramı olarak değiştirilmiştir."
Kabotaj kanunundan 10 yıl sonra imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile Türkiye'nin egemenlik haklarındaki bütünlüğün çok daha anlamlı hale geldiğini aktaran Kıran, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1 Kasım 1937 tarihinde TBMM Beşinci Dönem açılış konuşmasında; 'En güzel coğrafi vaziyette ve üç tarafı denizle çevrili olan Türkiye, endüstrisi, ticareti ve sporu ile en ileri denizci millet yetiştirmek kabiliyetindedir. Bu kabiliyetten istifadeyi bilmeliyiz; denizciliği Türk'ün büyük ülküsü olarak düşünmeli ve onu az zamanda başarmalıyız.' demiştir." ifadelerini kullandı.
"Denizcilik ülkemizin gündeminde tutulmalı"
Tamer Kıran, her yıl coşkulu şekilde kutlanan bu bayramda denizler ve denizcilikle ilgili konuların ele alındığı çeşitli etkinliklerin düzenlendiğini anlattı.
Bu kapsamda tüm deniz alanlarının daha verimli kullanılması, teknolojinin sunduğu imkanlardan istifade ile deniz taşımacılığının ve limanların imkan ve kabiliyetlerinin geliştirilmesi, hızlandırılması ve çevrenin korunması gibi konuların gündeme geldiğini vurgulayan Kıran, "Tüm bu hususların başarılabilmesi için özellikle yeni nesillerimize denizciliğin tanıtılması ve sevdirilmesi suretiyle milli bir denizcilik kültürü ve bilinci oluşturulması gerekmektedir. Bu kapsamda sadece yılda bir gün için değil, yıl boyu sürdürülecek etkinliklerle denizcilik ülkemizin gündeminde tutulmalıdır." değerlendirmesini yaptı.
Denizcilik sektörünün ülkede gelişme hızı açısından örnek alınacak nitelikte, lider bir sektör olduğunu, ekonomiye yüksek seviyede katma değer sağladığını ifade eden Kıran, şunları kaydetti:
"Bu durumun Kabotaj Kanunu ve Montrö Sözleşmesinin sağladığı egemenlik haklarımızın doğru şekilde kullanılması sayesinde gerçekleşebildiğini bilmeliyiz. Yakın geçmişte, çevremizde yaşanan jeopolitik riskler ve çatışmalar da denizciliğe yönelik egemenlik haklarımızın önemini bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Bugüne kadar yapılanları değerlendirdiğimizde, sahip olunan bilgi birikimi, kaliteli insan gücü, yetkinlik ve deneyim dikkate alındığında Türk denizcilik sektörümüzün gelecekte daha büyük projelere de imza atacağını rahatlıkla söyleyebiliriz."
DENİZ HABER AJANSI