İMEAK Deniz Ticaret Odası’nın (DTO) Temmuz Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda konuşan İMEAK DTO Meclis Üyesi Arif Ertik, Edirne İdare Mahkemesi'nce iptal edilmesine rağmen Saros Körfezi’nde halen devam eden FSRU Limanı inşaatına dikkat çekerek denizden çıkarılan malzemenin çevreyi tahrip ettiğini ve bunun önüne geçilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
İMEAK Deniz Ticaret Odası Temmuz Ayı Olağan Meclis toplantısında söz alan Arif Ertik, şunları söyledi:
“Ben daha önce Meclis’te oybirliği ile alınan kararlarda tek başıma ‘Hayır’ demiştim. Bunlardan bir tanesi DTO Petrol’ün kurulması. Bir tanesi de Annan Planı. Bu açıklamayı yapmam gerekiyormuş. Onun için yapıyorum. Deniz Ticaret Odası’nın kar amacıyla herhangi bir deniz veya kara şirketine ortak olup buradan bir menfaat beklemesine karşıyım. O nedenle Rize’deki yatırıma karşı çıktım. Bunu söyledikten sonra diğer kısma geçmek istiyorum. Oral Hocam (Oral Erdoğan) çok güzel bir sunum yaptı. Öyle söylediniz. Benim eğitimim yeterli değil. Ben Oral Hocamın anlattığı sunumları anlayamıyorum. Ben bambaşka bir eğitim almış kişiyim. Denizcilikle ilgili Serdar Başkanın vermiş olduğu ölümden bahsediyor, çevreden bahsediyor. Benim için Oral Hocanın yapmış olduğu sunumdan daha önemli bu sunum. Bu tür sunumların denizcilikle ilgili konular bittikten sonra konuşulmasını istiyorum.”
“DENİZİN ALTI TAHRİP EDİLİYOR”
Saros Körfezi’ndeki FSRU Limanı inşaat alanından sondaj sırasında Körfez’e dökülen simsiyah suyun sosyal medyada geniş bir şekilde yayılmasının arından konuyu İMEAK DTO Meclisi gündemine taşıyan Ertik, tepki çeken görüntüler sonrası “Şimdi beni lütfen dikkatle dinleyin! Kendi sektörümüzü vuracak bir şey anlatacağım hiç hoşlanmayacağı ama tereddüt etmeden bunu söylemeliyim. Bu, benim üzerimde size açıklamam gereken konu. Ne yazık ki, bu saatte en sonuna kaldım toplantının. Marmara ve Ege Denizi, bizim denizlerimiz. Virt diye bir alet var. Virt denilen alet, kazığı çakıyorsun. Kazığın üzerine bu aleti koyuyorsun. İçindeki çamuru, kayayı, demiri artık ne malzeme varsa bunu yoğurt haline getiriyor. Denizden aldığı suyla dışarı basıyor. Hafriyat. Tarama işleri ile ilgili mevzuatlarımız var. Lisanslı şirketler yapıyorlar. Belirli noktalara götürüp döküyorlar. Gerçi, Marmara Denizi’ne herhangi bir hafriyat dökülmesine de karşıyım kendi sektörüm olmasına rağmen. Marmara Denizi’ni korumamız gerekir. Bu virt denilen alet, kazığın içindeki hafriyatı alıyor, yoğurt haline getiriyor, aşağıdan bir hortumla basıyor. Bununla ilgili mevzuat yok. Bulunduğu yere basıyor. Galataport’ta da bu iş böyle yapıldı ama Petkim’de ne hikmetse, uluslararası birtakım kurallara tabi herhalde, Petkim’de kazıkların içinden çıkan virtin basmış olduğu yoğurt kıvamındaki kaya malzemesi hafriyat uzaklaştırılarak döküldü. Şimdi bugün, Saros Körfezi’nde bir proje var. FRSU Projesi. Terminal yapılıyor. Kazık sayısı kaç tane bilmiyorum. Bir kazıktan 100 ton metreküp malzeme çıkabilir. Bin adet kazık olabilir. Belki daha fazla olabilir. Bu yoğurt kıvamındaki malzeme toz halinde bütün Saros’u kaplıyor. Balık yumurtaları, aşağıdaki çayırlar, deniz çayırları, tüm hayvanlar bu çamurun altında kalıyor” dedi.
“LİMAN BAŞKANLARI BU TAHRİBATA DUR DESİN”
Saros’taki çevre tahribatına liman başkanlarının ‘Dur’ demesi gerektiğini söyleyen Ertik, “Liman başkanlarımızın bunu durdurması lazım. Denizlerimiz ancak böyle korunur. Ben şu anda kendi sektörümde yapılan ve gözden kaçmış bir olayı söylüyorum. Bunu GİSAŞ Başkanı Murat Bey’den (Kıran), Şadan Kalkavan’dan rica ediyorum. Lütfen, benim bu söylediklerimi kurulmuş olan komitede dile getirsinler. Bunlara önlem alınsın. Bana emanet ettiniz. Ben bunu gizli tutamam. Size söylüyorum, basına da söylüyorum. Lütfen, bunu gündeme taşıyın. Bu konular önemlidir. Sayın başkanım, lütfen öncelikli olarak denizcilik meclisinde değerli sunumları arkaya bırakalım. Denizcilikle ilgili olan kısımları biz yapalım. Ondan sonra ayrılalım” ifadelerini kullandı.
DENİZ HABER AJANSI