Taarruz, dünya tarihinin gördüğü en büyük kahramanlık destanlarından biri olarak tarihe geçti.
Bir asır önce kıt imkânlara rağmen ulus bilinciyle elde edilen zafer, Cumhuriyet'in ilanına kapı araladı.Cumhuriyet'in en büyük kazanımlarından biri yerli ve milli üretimler oldu. Osmanlı'nın birikimi ve tecrübesinden de istifade edilen dönemde kurulan askeri tersaneler, Türk donanmasının Mavi Vatan'daki "silahı" oldu.
İstanbul Tersanesi Komutanlığı da "Her fabrika bir kaledir" anlayışıyla Mavi Vatan'da donanmaya adeta "kale" oluşturan, Türkiye'nin en büyük tesisi konumunda bulunuyor.
Yerli ve milli savaş gemilerinin inşa edildiği komutanlık yerleşkesi aynı zamanda Büyük Taarruz başta olmak üzere Milli Mücadele'nin en ateşli dönemlerine tanıklık eden gemilere ev sahipliği yapıyor.
Söz konusu gemilerin periyodik bakımları da buradaki tersane işçilerince yapılıyor.
Tersanedeki sessiz tanıklardan biri de İstanbul'un işgal edildiği 13 Kasım 1918'de güvertesinde Mustafa Kemal Atatürk'ün yaverine, "Geldikleri gibi giderler." diyerek Kurtuluş Savaşı'nın ilk işaretini verdiği "Kartal" istimbotu.
Atatürk mirası, Türk tarihinin en sembol gemilerinden 111 yıllık Kartal istimbotunun yanı sıra Atatürk'ün vefatından önce 54 gün geçirdiği, Bakanlar Kurulu toplantılarını yaptığı Savarona yatı da tersanede yer alıyor.
Türk hükümeti, yapımı 1931 yılında tamamlanan 136 metre uzunluğundaki yatı 1938 senesinde satın aldı.
Dönem içinde restore edilen ve 2019 yılında Deniz Kuvvetleri Komutanlığına devri gerçekleşen gemi, Cumhuriyet döneminde dünyada sayılı donanmaların sahip olduğu araç ve sistemlerin yerli ve milli imkanlarla hayata geçirildiği tersanedeki gemilerin yanına konuşlandırıldı.
"TARİHİ BOTU MUHAFAZA ETMEKTEN BÜYÜK ONUR DUYUYORUZ"
İstanbul Tersanesi Komutanı Tuğamiral Recep Erdinç Yetkin, büyük zafere giden yolda Mustafa Kemal Atatürk'ün başlattığı bağımsızlık ateşinin sonsuza dek yanmaya devam edeceğini söyledi.
Bu yolun özgürlük, hak, adalet, aklın ve ilimin rehberliğinde tam bağımsızlık yolu olduğunu belirten Tuğamiral Yetkin, Atatürk'ün işgal edilmiş ata yurdunda, bağımsızlık ateşini yakarak tüm ulusu bir ülkü etrafında toplaması ve milli iradeyi hakim kılma mücadelesinin kolay olmadığına vurgu yaptı.
Demirli savaş gemilerinin arasından geçerek ilerleyen bu botta bulunan ve üzüntü içinde ağlayan yaveri Cevat Abbas'a, Mustafa Kemal Atatürk dönerek 'Geldikleri gibi giderler.' sözünü söyler. Bu söz Kurtuluş Savaşımızın ilk işareti ve her zor şartta dahi bağımsızlık aşkı ve özgürlükten asla vazgeçmeyeceğinin bir kıvılcımı olmuştur. Geçirdiği restorasyonun ardından bizler de bu tarihi botu İstanbul Tersanesi Komutanlığında muhafaza etmekten büyük bir onur ve gurur duyuyoruz."
Yetkin, büyük zafere giden yolda Ankara yakınlarına kadar çekilen Türk ordusunun önce lojistik imkanların seferber edilmesiyle güçlendiğini, ardından da İnönü, Eskişehir-Kütahya ve Sakarya meydan muharebeleriyle moral ve motivasyon ile arazi hakimiyetini yeniden kazandığını dile getirdi.
"İMKAN VE KABİLİYETLERİ DOST VE KARDEŞ ÜLKE DONANMALARI İLE PAYLAŞMAKTAYIZ"
Yetkin, İnşa veya modernizasyon programlarımızın her gemisinde inşa süresini kısaltırken, milli imkanlar ile geliştirilen savaş sistemlerinin sayısı ve yeteneklerinin daha da arttırılmasına gayret sarf edilmektedir. Bunlar arasında dünyada ancak sayılı donanmaların sahip olduğu ve ağ destekli yetenek olarak adlandırılan ADVENT Savaş Yönetim Sistemi, satıhtan satha ATMACA güdümlü mermisi, arama ve atış kontrol radarları, sonar, yakın hava savunma silah sistemleri, 76/62 milimetre Milli Deniz Topu gibi sadece birkaç tanesi sayılabilir. Kazandığımız bu imkan ve kabiliyetleri dost ve kardeş ülke donanmaları ile de paylaşmaktayız. “dedi.
"CUMHURİYET DÖNEMİNDE 200'ÜN ÜZERİNDE TİCARİ VE ASKERİ GEMİ İNŞA EDİLDİ"
Yetkin, tersanede üretilen gemilerin sayısına ve içeriğine ilişkin de şu bilgileri paylaştı:
"İstanbul Tersanesi Komutanlığımızda Cumhuriyet döneminden itibaren 200'ün üzerinde ticari ve askeri gemi inşa edilmiştir. Şu anda tersanemizde 5 askeri gemi, 3 de ticari gemi olmak üzere toplam 8 gemi inşa edilmektedir. Bu askeri gemilerimizden 2'sinin de dost ve kardeş Pakistan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı için inşa edildiğini ve şu an birisinin denize inmeye hazır hale gelme aşamasında olduğunu ifade etmek isterim. Büyük zafere giden tam bağımsızlık inancımıza uygun olarak askeri tersanelerimizde oluşan gemi inşa altyapısı, nitelikli mühendislik gücü ve tecrübeli işçilerimiz sayesinde, harp gemilerimiz milli sistemler ile maliyet etkin ve zamanında inşa ve modernize edilebilmekte, bakımları yapılabilmekte ve meydana gelen arızalarına ise dünyanın neresinde olursa olsun 7/24 esasına göre süratle müdahale edilebilmektedir." diye konuştu.
DENİZ HABER AJANSI