Haliç'ten 3 gün önce 15 metre uzunluğunda ve 4 metre genişliğindeki sultan kayığıyla yola çıkan Şahin ve beraberindeki 3 kişi, Marmara Denizi'ni geçerek Uluabat Deresi'ne ulaştı.
Zaman zaman kayalıklar nedeniyle zorlanan, bazı noktalarda vinç yardımıyla deredeki yolculuğuna devam eden Şahin, Uluabat Gölü'ne gelmeyi başardı.
Harun Şahin, gazetecilere, programı Gölyazı Turizm Geliştirme ve Kalkındırma Kooperatifi üyelerinin işbirliğiyle yaptığını söyledi.
Kooperatif üyelerinin Gölyazı'nın turizm potansiyelini geliştirmek ve tarihi yeniden yaşatmak için kendisinden talepte bulunduğunu belirten Şahin, şöyle devam etti:
"En son 70 yıl önce buraya Marmara Denizi'nden tekne yüzerek gelmiş. Buradan yükünü almış, gitmiş. 'Bu tarihi tekrar yaşatalım. Bu hattı, bu kanalı tekrar açalım.' istedik. Biz de çarşamba gecesi yola çıktık. İstanbul Boğazı'nı geçtik. Adaların yanından İmralı Adası'nın alt kısmından Uluabat Deresi'nin denizle birleştiği yere giriş yaptık. Orada bir kılavuz kaptan yanımıza geldi, derin ve sığ yerleri göstermek için. Kılavuz kaptanla beraber yola çıktık. Derenin içine girdikten sonra adeta bir cennet. Kuş sesleri, ördek sesleri, sazlıklar, orman harikaydı. Avrupa'da, İngiltere'de kanal turları yapıyorlar ya inanın onlardan daha doğal ve daha eşsiz bir manzarayla karşılaştık."
"Gölyazı'nın ve Bursa'nın turizm potansiyelinin gelişmesi için yaptık"
Şahin, deredeki yolculukları sırasında pek çok zorlukla karşılaştıklarını aktardı.
Derenin üzerinde köprülerin bulunduğunu dile getiren Şahin, "Köprülerin alt kısımlarındaki hafriyatı almak yerine derenin içine doldurmuşlar. Oralarda teknemiz taşlara çıktı, askıda kaldı. Yer yer o bölgenin muhtarları, belediye başkanları devreye girdi. Bazı yerlerde vinçten yardım aldık. Bazı yerlerde traktörlerden yardım aldık. Bazı yerlerde yerel halktan yardım aldık. Aslında herkes bu hattın açılmasını istiyormuş, bunu fark ettik. Yani 70 yıl önceki nostaljinin, 70 yıl önceki bu potansiyelin tekrar gün yüzüne çıkmasını istiyormuş." diye konuştu.
Şahin, Marmara Denizi'nden Uluabat Gölü'ne turizm koridoru açılabileceğine dikkati çekti.
Yaptıkları faaliyette asıl amaçlarının bunu göstermek olduğunu belirten Şahin, "İstanbul'dan çıkan bir yat, denizden gelip, dereye girip longozu, nilüfer çiçeklerini, ördekleri, doğa sesini, kuş sesini duyarak Gölyazı'ya, teknesini demirleyip, buradan Uludağ'a gidip kayağını yapabilir. Burada doğal balığını yiyebilir. Müthiş bir turizm potansiyeli. Biz bunu niye yaptık? Gölyazı'nın ve Bursa'nın turizm potansiyelinin gelişmesi için yaptık. Eskişehir'deki gibi bent yapılsa, gemi asansörü, tekne asansörü yapılsa burada 12 ay müthiş bir yat potansiyeli olur, gezi potansiyeli olur. Müthiş bir destinasyon olur." ifadesini kullandı.
Şahin, Gölyazı'ya getirdikleri 30 kişi kapasiteli sultan kayığının bundan sonra bölge turizmi için Uluabat Gölü'nde kalacağını sözlerine ekledi.
DENİZ HABER AJANSI