Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, Bakanlığın tahsis izniyle, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MUSKÜ) ile 23 Mayıs 2015 tarihinde üç yıllık protokol imzaladı. Protokolde, sözkonusu alanın biyolojik çeşitliliği konusunda çalışmalar yapılması, çevre sorunlarının giderilmesi, çevrenin tahrip edilmemesi için alanın kontrol altına alınması, deniz kaplumbağalarının yuvalama, rehabilitasyon, izleme ve korunmasına yönelik çalışmalar yapılması amacıyla üniversite rektörlüğüne tahsis edildi. Ancak DALÇEV A.Ş. plajı işletme yetkisinin kendilerinde olduğu iddiasıyla 25 kişilik bir ekiple iki hafta önce plaja girip, iki numaralı büfeye yerleşti. Bunun üzerine MUSKÜ, şirketin plajı işgal ettiği iddiasıyla Ortaca Kaymakamlığı'na başvurdu. Kaymakamlık da belgelerin 7 gün içinde incelenerek karar alınması için tutanak tuttu. Ancak, bu süre dolmadan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 16 Mayıs'ta Muğla Valiliği'ne yazı gönderdi. Sözkonusu yazı, Valilik tarafından Kaymakamlığa iletildi. Kaymakamlık da bölgede kolluk kuvveti olarak bulunan jandarmaya plajın boşaltılması talimatı verdi. Ancak, bakanlığın bu kararına rağmen DALÇEV'in geçen 23 Mayıs'ta İztuzu Plajı'na denizden iki jenaröter ve iş makinesi indirmesi tepkilere neden oldu.
İztuzu Kumsalını Kurtarma Platformu öncülüğünde, İztuzu'nun Boğazağzı Mevkisi'nde eylem ve basın açıklaması yapılarak durum protesto edildi. CHP Ortaca İlçe Başkanı Mehmet Sertkaya, CHP Muğla eski Milletvekili Ali Arslan, Dalyan İztuzu Plajı'nda yumurtalarını bırakan caretta caretta kaplumbağalarının neslinin korunması için başarılı bir mücadele vermiş İngiliz çevreci Kaptan June Haimoff'un da aralarında bulunduğu yaklaşık 500 kişi, 30 kadar tekneyle plaja gelerek eyleme destek verdi. Eylemciler, 'Talana izin verenler torunlarına hesap verecekler', 'Seneye oğlum gelecek evimden elini çek', 'Göcek kaya semenderi: 'DALÇEV abi nasılsın bizim işler gazeteye basılsın' yazılı dövizler taşıdı.
CHP Ortaca İlçe Başkanı Mehmet Sertkaya, eylemdeki konuşmasında İztuzu Plajı'nın özel değil kamu kuruluşları tarafından işletilmesi için Muğla Valiliği ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nı göreve çağırdı.
'AKLIN YOLUNA DÖNMELİLER'
CHP Muğla eski Milletvekili Ali Arslan, İztuzu'nun dünyanın en iyi korunan açık alanı seçildiğini hatırlatıp, "O zaman burayı bir kamu kurumu işletiyordu ve buraları da korunuyordu. Özel sektörün buna dikkat etmeyeceğini düşünüyoruz. Daha birkaç gün önce bu korunan alana careta carettaların yumurta yaptığı günlerde iş makineleri ve jeneratörler getirdiler. Bu bölge insanı yasalara saygılıdır ve bu bölgeyi de korur. Türkiye'de yaygın bir şey başladı, artık hukuku herkes çiğniyor. En tepeden başlayan bir şekilde ve mahkeme insanların siyasi görüşüne göre karar verilebiliyor. Ve burada halka rağmen ticaret yapılmaz. O yüzden karşı taraftakilerin insanları yormadan aklın yoluna dönmesi lazım" diye konuştu.
İngiliz çevreci Kaptan June Haimoff da yıllar önce İztuzu'na gelerek verdiği mücadeleyle buradaki yapılaşmayı durdurduğunu hatırlatıp, "Bugün gelinen noktada yeniden yapılaşma isteniyor. Buna karşı burada tek yürek olarak İztuzu Kumsalı'nı ve caretta carettaları korumak için elimizden gelenin fazlasıyla yapacağız" dedi.
İZTUZU İÇİN TEKRAR İMZA TOPLAMAYA BAŞLADILAR
İKUP Sözcüsü Murat Demirci de mahkeme kararlarına rağmen DALÇEV'in İztuzu'nu işgal ettğini, 20 gündür de çıkmadığını belirtip, "Bu durumu protesto ediyoruz. Bugün oraya yürümüyoruz. Amacımız, yetkilileri göreve davet etmek, uyarmak ve mahkeme kararını uygulatmak. Daha önce 90 binin üzerinde imza vermiştik. Bu imzalarımız yeterli gelmemiş olsa gerek ki bugün imza kampanyamızı yeniden başlatıyoruz" dedi.
'İZTUZU'NDAN DALEV'İ ÇIKARMAYANLAR SUÇ İSLEMEKTEDİR'
İKUP Sözcüsü ve Avukatı Berna Babaoğlu Ulutaş da İztuzu'nda yaşanan süreç hakkında bilgi verip, "Korunan alanlar ticari meta olarak görülmemelidir, rant amaçlı peşkeş çekilmemelidir. Ülkemizin taraf olduğu uluslararası anlaşmalar gereği, bu alanlarda, sürdürülebilir turizmi destekleyen, katılımcı ve çevreci yönetim politikaları izlenmelidir. İztuzu gibi dünyada sayılı olan doğa koruma alanları devlet tarafından gelir kaynağı zihniyetiyle yönetilmemelidir. Özel sektör tarafından kar aracı olarak görülmemelidir. Koruma altındaki İztuzu kumsalının, her kafasına esenin çıkarma yapacağı yer olmadığını gösterme zamanı geldi artık. İztuzu Kumsalı'nda özel sektörün faaliyet göstermemesi için, İztuzu Kumsalı'nın rant olarak görülmemesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'dan talepte bulunan 97 bin kişi adına soruyoruz; Devlette devamlılık var mı yok mu? Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nı görevini yapmaya İztuzu Kumsalı'nı korumaya davet ediyoruz. Muğla Valiliği'ni, Ortaca Kaymakamlığı'nı, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı, Ortaca Belediye Başkanlığı'nı İztuzu Kumsalı'nı korumaya davet ediyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kanunları uygulasın, halka verdiği sözü tutsun, İztuzu'nu boşaltsın. Tüm doğa dostlarını, toplumdaki eşkiyalara karşı hukukun üstünlüğünü savunanları bize destek olmaya, İztuzu Kumsalı'nı savunmaya, kurtarmaya çağırıyoruz. İztuzu Kumsalı Doğa'nın ve halkındır. Bakanlık talimatını uygulamayarak plajdan DALÇEV'İ çıkartamayan yetkililer suç işlemektedirler" dedi. Kalabalık, açıklakmaların ardından plajdan ayrıldı.
Deniz Haber Ajansı