Kanal İstanbul'un çevresine kurulması planlanan Yenişehir'in ilk 3 etabının tapu kadastro cetveli, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 17 Ocak günü itirazlar için bir ay boyunca askıya çıkarıldı.
Sözcü’de yer alan habere göre, 8. Madde uygulaması olarak bilinen inşaatı ruhsatı öncesindeki son aşama olan tapu süreci başlatılmış oldu. Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, konuyla ilgili dikkat çeken bir açıklama yaptı.
Askıya çıkarılan kadastro parseli sıralı dağıtım cetvellerinde “Malik” kısmının yani parsel sahiplerinin bulunmadığına vurgu yapılarak, “Askıdaki cetvellerde maliklerin gizlenmesi uygulamasına, ülkemizde ilk kez rastlanmaktadır. Bu da uygulama üzerindeki kuşkuları artırmaktadır. Bazı maliklere avantaj sağlanmış olması olasılığını gündeme getirmektedir. Bu nedenle şu soruların sorulması haklılık kazanmaktadır: İmar mevzuatı gereği herkese açık olması gereken bilgiler neden gizlenmektedir? Malik bilgileri saklanarak, Kanal İstanbul'da arazi toplayan uluslararası ve ulusal sermaye grupları ile siyasilerin deşifre olması mı engellenmektedir?” denildi.
“BAŞAKŞEHİR'DEKİ TAPU, ARNAVUTKÖY'E TAŞINDI”
İmar uygulamasına dahil edilen Arnavutköy'den 12, Başakşehir'den 3 mahallede ilçe ve mahalle idari sınırlarına dikkat edilmeden tahsisler yapıldığı belirtilerek “Başakşehir'de yaşayan bazı yurttaşlar sabah uyandıklarında Arnavutköy'de tapu sahibi olduklarını görmüşlerdir. Ülkemizde eşi benzeri görülmeyen bu dağıtım uygulaması çok sayıda itirazı da getirmiştir” denildi.
Düzenlemeye giren parsele olduğu konumdan 10–15 km öteden yer verilen ve hatta farklı parsellere hisselendirilen örnekler bulunduğu ifade edilerek “Bölgeden yer kapatan rant odaklarına istedikleri yerden tahsis yapılırken, bölgede yıllardır yaşayan vatandaşlarımızın parsellerini uzaklara ve farklı yerlere göndermek, en basit tabirle adaletsizliktir. Rant uğruna hukuk, teknik, mühendislik yok sayılmaktadır” denildi.
“15 KAT İMAR İZNİ KAMUOYUNDAN GİZLENDİ”
Kanal İstanbul'da 2, 4, 5, 6 kat imar hakları yanında bazı adalara 15 kat imar izni verildiği de belirtilerek “Yatay mimari yalanıyla Kanal İstanbul projesi şirin gösterilmeye çalışılırken, yüzlerce parsele 15 kat imar hakkı tanındığı kamuoyundan gizlenmiştir. Bu ayrıcalıklı uygulamadan kimler faydalanmaktadır? Örneğin Arnavutköy ilçesindeki 4 farklı mahalleden uzaklıkları 2 ile 16 km arasında değişen 12 adet parsel toplanarak beşinci bir mahallede oluşturulmuş imar parseline tahsis yapılmıştır. 12 parselin hepsine imar mevzuatı gereği yerinden imar parseli verilseydi 4-5 kat imar hakkı elde edeceklerdi. Ancak bu şekilde 15 kat imar iznine sahip olmuşlardır. Bu şekilde oluşturulmuş yüzlerce parselin sahipleri kimlerdir?”
VATANDAŞ BULMACA ÇÖZÜYOR
Açıklamada askı ilanında yaklaşık 165 bin satır bulunduğu ifade edilerek şunlar kaydedildi:
* Parsel sahipleri bu satırlar arasından bulmaca çözer gibi yerlerine ulaşmaya; dağıtım cetvellerinde malik bilgilerine yer verilmediği için hisse oranlarından yerlerine ulaşmaya çalışmaktadırlar.
*Bulmacayı çözüp hangi imar parseline tahsis edildiğini öğrenenler, sonrasında kaç kişiyle hisseli olduğunu çözmek için 165 bin satırı taramak zorunda kalmaktadırlar.
*Bu bulmacayı da bir biçimde çözmeyi başaranlar, en zor durumla karşı karşıya gelmektedirler: Yeni oluşan imar parselindeki diğer malikler kimler?
*Burası artık çözümsüzdür. Askı cetvellerinden daha ileri gitme olanakları yoktur. Çünkü askı cetvellerinde malik bilgisi yoktur. İdare de bu bilgi taleplerine kapalıdır.
*Oysa Türk Medeni Kanunu'nun 1020. maddesine göre bu bilgilerin, ‘ilgisini inanılır kılanlara' açık olması gerekir.
* Bu nedenle şu soru haklı bir sorudur: Tapuda hisseli yaptığınız kişilerin kimliklerini diğer maliklerden neden saklıyorsunuz?
NE KADAR ALAN KAMULAŞTIRILACAK?
Kanal İstanbul imar uygulamasında Düzenleme Ortaklık Payı'nın (DOP) yüzde 45 olarak belirlendiği aktarılarak “Askı ilanındaki eksik bilgiler nedeniyle gerçek DOP oranı bilinmemektedir. Bu kadar büyük bir alanda DOP oranının tamı tamına yüzde 45 çıkartılması, yani yüzde 0 kamulaştırma olması, rastlantıyla açıklanabilecek bir durum değildir. 18. madde uygulamalarında karşılaşılan bir durum da değildir. Kanal İstanbul'da ne kadar kamulaştırılacak alan vardır, bunlara ödenecek kamulaştırma bedelleri ne kadardır? Kamulaştırma bedelleri kamuoyundan neden gizlenmektedir?” soruları sıralandı.
DENİZ HABER AJANSI