Yeşil ve mavinin sihirli uyumuyla ziyaretçilerini kendisine hayran bırakan Kandıra, arkeolojik su altı varlığı, eşsiz kaya oluşumları ve mağaralarıyla su altı meraıklıları için keyifli bir dalış imkanı sunuyor.
Özellikle hafta sonları İstanbullu su altı meraklılarından yoğun ilgi gören Kandıra'da, Kerpe, Kefken, Babalı, Sarısu ve Bağırganlı bölgesindeki 10'un üzerinde noktaya dalış turu düzenleniyor.
Görüş mesafesinin daha da iyileştiği yaz aylarının ardından Kerpe ve Bağırganlı koylarında dalış yapan su altı fotoğrafçıları, buradaki antik kalıntıları fotoğraflama imkanı buluyor.
"Türkiye'nin en güzel dalış noktalarından biri"
Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu (TSSF) Yönetim Kurulu Üyesi Murat Kulakaç, Kandıra'nın Karadeniz'in diğer sahillerinden çok farklı olduğunu çünkü çok özel bir kıyı yapısının bulunduğunu söyledi.
Karadeniz'in diğer kıyılarında olmayan tüm özelliklerinin Kandıra'da bulunduğunu vurgulayan Kulakaç, "Sudan çıktığınız anda kaya yapısı ardından da yeşillik başlıyor. İddia ediyoruz, burası Türkiye'nin en güzel dalış noktalarından biri. Bütün dalıcıları bekliyoruz." şeklinde konuştu.
Bağırganlı, Seyrek, Kapri koyu, Kerpe ve Babalı, Kefken Adası civarında 10'un üzerinde dalış noktası olduğunu dile getiren Kulakaç, "Özellikle Kefken sahili yılın 12 ayı dalıcıları çekebilecek bir potonsiyele sahip çünkü İstanbul'a çok yakın bir nokta. Burası iyi değerlendirilirse Kandıra'daki turizm sezonunu 3 ay daha uzatabiliriz." ifadelerini kullandı.
Sonbaharda deniz suyu sıcaklığı biraz düştüğünü ama görüş şartlarının çok daha iyileştiğini belirten Kulakaç, şunları kaydetti:
"Kefken sahilinin kaya yapısı inanılmaz, su altında mağaralar ve eski insanların yaşam alanları var. Ya tektonik hareketlerle çökmesi ya da suyun yükselmesi sonucu yaşam alanları su altında olduğu gibi duruyor. Dalıcılarımız bunları çok net görebilir. Ayrıca arama kurtarma dalış eğitimleri için de ideal bir nokta. Türkiye'deki tüm arama kurtarma faliyeti yapan belediye ve AFAD dalgıçları için bulunmaz bir nimet."
Kulakaç, Kocaeli'nin en fazla kıyı uzunluğuna sahip illerden biri olduğuna dikkati çekerek, "Antalya'nın su altı yapısı çok iyi ama Kocaeli'nin de çok avantajı var. Kocaeli'de hem Marmara Denizi hem Karadeniz hem de Sapanca Gölü'nde dalma şansınız var. Bir dalıcı gün içerisinde 2 deniz ve 1 gölde dalma şansına sahip olabiliyor bu çok büyük bir imkan. Yerel yönetimler ve sivil toplum örgütleri olarak bu potansiyeli iyi değerlendirebilirsek Kandıra'yı daha cazip hale getirebiliriz." şeklinde konuştu.
"Tarihi su altı yapısıyla keyifli bir dalış sunuyor"
Kerpe'de faaliyet gösteren dalış merkezinde eğitmen olarak görev yapan Alper Korkmaz ise Kandıra'nın dalış turizminde yeni gelişen destinasyonlar arasında yer aldığını ifade etti.
Yöre halkı tarafından bilinse de özellikle son 2 yıldır başta İstanbul olmak üzere civar illerdeki dalıcıların Kerpe'yi keşfettiğini anlatan Korkmaz, "Hafta sonları çok fazla insan geliyor. Kerpe tarihi su altı yapısı ve Ege ve Akdeniz'de görülemeyecek kaya oluşumlarıyla tüm dalgıçlar için keyifli bir dalış sunuyor." diye konuştu.
Kerpe'de Cenevizlilerden kalma liman kalıntılarının ve volkanik kayaların oluşturduğu çok güzel kovuklarla antik dönemden kalma çapaların olduğuna belirten Korkmaz, şöyle devam etti: "Dalıcılar yakın olması dolayısıyla genellikle İstanbul, Bursa, Sakarya ve Kocaeli'den geliyor. Dalıcı, ulaşım kolay olduğundan sabah yola çıkıp, gün içinde dalışını yaptıktan sonra akşam evine dönebilir. Biz burada dalışlarımızı kıyıdan ve botla olmak üzere 2 şekilde yapabiliyoruz. Dalışlarımız tahmini yarım saat civarında sürüyor ve dalış ücretimiz 100 lira. Hiç dalış yapmamış ama merak edenler için de en fazla 5 metre derinlikte kontrollü dalış yaptırıyoruz. Hafta sonları dalıcı sayımız 20 ile 30 arasında değişiyor."
Korkmaz, Kandıra'da su sıcaklıklarının mayıs ayından ekim sonuna kadar sportif dalış için elverişli olduğunu fakat kış aylarında da dalış yapılabildiğini sözlerine ekledi.
DENİZ HABER AJANSI
