Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) ekipleri, yaptıkları kıyı incelemelerinde Batı Karadeniz'de son iki ay içinde 400 ölü yunus yavrusu ihbarı aldı. Bunlardan kıyıya vurmuş 200'e yakını ekipler tarafından tespit edildi. Yunuslardan alınan örnekler, ölüm sebepleri araştırılmak üzere incelemeye alındı.
TÜDAV uzmanları, kıyıya vuran ölü yunusların Mutur adı verilen türde olduklarını ve hemen hemen hepsinin 2 aylık yavrular olduğunu belirtti. TÜDAV Başkan Yardımcısı ve İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Arda Tonay, ölü yunus sayısının 1500 civarında olduğunu tahmin ettiklerini ve bu mevsimde olması gereken 20-30 sayısının çok üzerinde olduğunu kaydetti.
YAVRU MUTURLAR ÖLÜYOR
Son iki aydır Batı Karadeniz'in Türkiye ve Bulgaristan kıyılarında toplu yunus ölümleri görüldüğünü belirten Doç. Dr. Arda Tonay, karaya vuranların çoğunun yeni doğan "Mutur" adı verilen cinsteki yunus yavruları olduğunu belirtti. Boylarının çoğunda 70 santimetrenin altında olduğunu ve genellikle ileri derece bozulmuş durumda oldukları tespit edilen yunusların ölüm sebepleri alınan örnek parçalar üzerinden araştırılıyor.
YALIKÖY KUMSALINDA 160 YUNUS ÖLÜSÜ
TÜDAV ekipleriyle 2003 yılından beri periyodik olarak Karadeniz kumsallarını taradıklarını ifade eden Tonay, "Yunus ölümlerini izliyoruz. Temmuz ayında inanılmaz görüntülerle karşılaştık. Türkiye ve Bulgaristan kıyılarında özellikle yenidoğan yavru mutur cesetleri görülmeye başlandı. Bu tür çok ufak bir tür. Maksimum büyüklükleri 140-150 santimetreye ulaşabiliyor. Çok narin ve nazik bir tür. Bu türden 70 santim ve daha küçük boylarda cesetler bulduk. Bu da bize henüz 2 aylık yavrular olduklarını düşündürüyor. Sadece 22 kilometrelik Yalıköy kumsalında 160 tane hayvan bulduk. Akçakoca'ya kadar devam ettik. Bulduğumuz hayvan sayısı yaklaşık 200 e ulaştı. Gelen ihbarlar da var. İhbarlarla birlikte bizim kıyılarımızda 400 rakamına ulaşıldı" dedi.
1500 YUNUSUN ÖLDÜĞÜ TAHMİN EDİLİYOR
Bu mevsimde aynı bölgedeki ölü yunus sayılarının normalin çok çok üstünde olduğunu belirten Tonay, "Ölü yunus sayıları hiç bu rakamlara ulaşmamıştı. Bu tür daha çok kalkan avcılığından etkilenen bir tür. Ağlara takılıp ölebiliyorlar. Bu daha çok mayıs-haziran ayında görülen ölümlerdir. Temmuz ayında da yavru mutur ölümleriyle karlaşmamız mümkün. Çünkü anneler kalkan avcılığı sırasında ölünce, yavrular süt ememedikleri için açlıktan karaya vururdu. Ama bu 20-30 sayısını geçmez bu mevsimde. 160 rakamına ulaşınca farklı bir durum olduğunu düşündürdü. Bizim tahminlerimiz minimum 1500 yavru muturun öldüğü yönünde" diye konuştu.
BULGARİSTAN KIYILARINDA ETKİLENİYORLAR
Hayvan ölülerinin neredeyse tamamının bozuk durumda olduğunu söyleyen Tonay. "Bu da ne oluyorsa bizim kıyılarımızda değil Karadeniz'in kuzeyinde gerçekleşen bir etkiden kaynaklandığını düşündürüyor. Hayvanların akıntılarla bizim sularımıza taşındığını düşünüyoruz. Bu yüzden ölüm sebeplerini tespit etmek güçleşiyor. Bir salgın hastalık ya da sadece yavruları etkileyecek bir dozda zehirlenme de olabilir. Patolojik araştırmalarımız devam ediyor" dedi.
BİR MUTUR JENERASYONU KAYBOLDU
Bulgaristan'daki deniz memelisi uzmanlarıyla irtibatta olduklarını belirten Tonay, "Bulduğumuz ölü yunusların yüzde 90'ının yavru olduğunu düşünürsek, neredeyse bir mutur jenerasyonunu kaybettiğimizi söyleyebiliriz. Bulgaristan'da da yunus ölüm oranları çok yüksek olduğundan, oradaki meslektaşlarımızla da iletişim halindeyiz" dedi.
GÖZÜM SENDE KARADENİZ
TÜDAV, Karadeniz'deki canlı türlerini kontrol altına almak ve bölgede yaşayan insanları bu konuda bilinçlendirmek amacıyla, "Gözüm Sende Karadeniz" adlı projeyi hayata geçirdi. AB desteği ve Bulgaristan işbirliğiyle hayata geçirilen projede, cep telefonu veya bilgisayarlar üzerinden kullanılabilen interaktif uygulama sayesinde normal vatandaşlar da Karadeniz'deki bilimsel araştırmalara katkı sunabilecek.
HALK BİLİMİ GÖREV BAŞINDA
"Gözüm sende Karadeniz / BlackSeaWatch" uygulaması sayesinde Karadeniz ve bu denizde yaşayan canlı türleri hakkında daha iyi gözlem yapabileceklerini belirten TÜDAV Başkanı Bayram Öztürk, "Karadeniz Türkiye'nin balık deposu. Karadeniz çok özel bir deniz. Kendisine dökülen nehirlerle kirletilen bir deniz. Dolayısıyla akıntılarla Marmara ve Ege'yi de kirletebilen bir deniz. Karadeniz'de korunması gereken birçok tür var. Gözüm Sende Karadeniz, Karadeniz'deki ekolojik değişiklikleri, aşırı avcılığın sonucunu, kirlenmenin sonucunu ve iklim değişikliklerini en iyi şekilde gözlemlememize katkı sağlayacak bir proje. Karadeniz'in tamamında olup biten gelişmeleri takip etmesi mümkün olmayan sınırlı sayıdaki bilim ekiplerine gözlem konusunda büyük katkı sağlayacak" dedi.
KARADENİZ'E GÖZÜMÜZ GİBİ BAKMAMIZ LAZIM
Karadeniz'in dünyanın en derin zehirli su kütlesine sahip olduğunu aktaran Bayram Öztürk, "2 bin 200 metre derinliğe sahip Karadeniz'in sadece yüzde 13'lük kısmında hayat var. Onun için Karadeniz çok hassas bir deniz. Karadeniz'e gözümüz gibi bakmamız lazım" dedi.
CEP TELEFONUYLA BİLİMSEL ARAŞTIRMAYA KATILIN
Uygulama ile Karadeniz'de ya da Karadeniz kıyılarında görülen kirlenme, canlı türleri gibi olguların fotoğrafları çekilerek BlackSeaWatch uygulaması ve internet sitesi aracılığıyla konum bilgileri de eklenerek TÜDAV uzmanlarına gönderiliyor. Gönderilen bilgileri değerlendiren TÜDAV uzmanları, kirlenme, canlı ölümleri ya da farklı canlı türleri gibi verileri incelemeye alıyor. Fotoğrafı çekilen ve gönderilen canlı türü Karadeniz'deki türlerden biri olması halinde canlı veriyi sunan kişiye site ve uygulama üzerinden geri dönüş yapılarak canlı türü hakkında bilgi veriliyor. Proje kapsaımnda Karadeniz kıyısında yaşayan vatandaşlara da seminerler verilecek. Karadeniz'le ilgili yapılan bilimsel araştırma ve raporlar da sitede yayınlanacak.
Öztürk, Rusya, Gürcistan, Romanya gibi diğer Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerin de projeye katılmalarını istediklerini belirtti.
Deniz Haber Ajansı