Karamürsel Denizcilik Meslek Yüksek Okulu Mezunlar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mutlu Yelten, Libya açıklarında hava saldırısına uğrayan M/V TUNA-1 isimli Cook Adaları bayraklı gemide şehit olan 3. Kaptan İlker Büyükdere ile ilgili bir açıklama yaptı.
Karamürsel Denizcilik Meslek Yüksek Okulu Mezunlar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mutlu Yelten, imzasıyla yapılan yazılı açıklama aynen şöyle;
"Okulumuz 2003 mezunlarından M/V TUNA-1 gemisinin 3. Kaptanı İlker Büyükdere şehit edildi. Tüm mezunlarımız adına kendisine yüce Allah’tan rahmet, acılı ailesine sabırlar diliyoruz.
Maalesef öyle bir mesleğimiz var ki bu mesleği yapanların yıpranma hakkı yoktur. Kimden mi bahsediyorum.?
Ülkeler arası sorunların birincil muhatabı olan uluslararası sularda top atışına maruz kalıp hayatını kaybeden insanlardan, Riskli bölgelerden geçerken korsan tehlikesine maruz kalan, rehin alınan, hatta öldürülen insanlardan, Sularını tanktan içen! , fırtınalı havalarda yemek yiyemeyen! , normal havalarda bile günlerce taze sebze, meyve yemekten mahrum insanlardan, Yazın sıcaktan, kışın soğuktan dokunulamayan çelik bir yapının içinde türlü riskler altında çalışmak zorunda olan insanlardan, Sosyal aktivitesi sadece tv seyretmek olan, topu topu 6-8 metrekarelik bir odada yaşamak ve eğlenmek zorunda olan insanlardan,
Bu insanlar öyle insanlar ki; 30kW gücündeki S band bir gemi radarı çalıştığında veya bir inmarsat haberleşme anteni transmisyon durumunda yaydığı radyasyona maruz kalıp bir şey olmayan, Üzerinde statik elektrik biriken ve bunun fiziksel / ruhsal etkilerden etkilenmeyen, Gemilerdeki gyrocompass cihazlarının da küreye elektrik iletmek için sıvı halde civa kullanılır ve bu cihazın yıllık bakımları esnasında civa buharına maruz kalma riski var ama onlar bu riskle yaşamak zorundadır. Ama yine de bu insanlara bir şey olmaz.
Gemi makine ve dümen dairelerinde ki ses seviyesi bu ortamda çalışanları yıpratmaz ve kalıcı işitme kayıplarına sebep olmaz ancak IMO’nun SOLAS II-1/36 da belirlenmiş olan gemideki ses seviyesi kodunu (Code on noise level on board) daha önceki sınırlardan 5db daha düşürme gereği duyduğunu anlamış değiliz!
Anasının, babasının, eşinin, çocuklarının veyahut herhangi bir yakınının vefatında, hastalığında, sevincinde, acısında imkansızlıklar ve mesafelere teslim olmuş bu insanlar hiçbir şekilde yıpranmaz. Bize kızmayın bunları biz değil Devlet söylüyor!
2008 yılında yapılan Sosyal Güvenlik Reformu ardından; kurşun ve arsenik işlerinde çalışanlar, cam fabrika ve atölyelerinde çalışanlar, cıva üretimi işleri sanayinde çalışanlar, kok fabrikalarıyla termik santrallerde çalışanlar, demir ve çelik fabrikalarında çalışanlar, döküm fabrikalarında çalışanlar, asit üretimi yapan fabrika ve atölyelerde çalışanlar, yeraltı işlerinde çalışanlar, radyoaktif ve radyoiyonizan maddelerle yapılan işlerde çalışanlar, su altında veya su altında basınçlı hava içinde çalışmayı gerektiren işlerde çalışanlar, Türk Silahlı Kuvvetlerinde çalışanlar, emniyet ve polis mesleğinde, Milli İstihbarat Teşkilatında çalışanlar, itfaiye veya yangın söndürme işlerinde çalışanlar yıpranma hakkından faydalanabiliyor.
Aynı devletimize soruyoruz
Denizcinin yıpranma hakkı kaldırıldığından bu yana görevi başında kaç denizcinin hayatını kaybettiğini unuttuk. Denizin karanlıklarında kaybolup gidip bir daha kendisine hiç ulaşamadığımız ailesinin ziyaret edebileceği bir mezarı olmayan kaç meslektaşımız var ?
Hakkında kayıp kararı çıkarılan meslektaşlarımızın sayısı nedir?
Son olarak Denizciler Neden Yıpranmaz?
Sevgi ve Saygılarımızla
Mutlu YELTEN
Karamürsel Denizcilik MYO Mezunlar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı"
DENİZ HABER AJANSI