10 Eylül 2024 tarıhinde GİB internet sitesinde KDV Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin bir tebliğ taslağı yayımlandı.
Tebliğde yapılacak olan değişikliklerden Kanunun 13/a maddesi kapsamında yapılması planlanan değişikliklerde önem arz eden iki husus bulunuyor.
Bunlar, KDV Kanununda 6111 sayılı Kanunla yapılan değişiklik ile istisnadan yararlanması öngörülen “Faaliyetleri deniz taşıma araçları ile yüzer tesis ve araçların imal ve inşası olanlar”ın durumu ve buradaki uygulama hususu iken bir diğeri ise hizmet gemilerinin durumu.
Faaliyetleri Deniz Taşıma Araçları ile Yüzer Tesis ve Araçların İmal ve İnşası olanların durumu
KDV Kanunun 13/a maddesi ve söz konusu maddede 6111 sayılı Kanun 85. Maddesi ile yapılan değişiklikte 2 grup istisna getirildi:
1. Faaliyetleri kısmen veya tamamen deniz, hava ve demiryolu taşıma araçlarının yüzer tesis ve araçlarının kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olan mükelleflere bu amaçla yapılan deniz, hava ve demiryolu taşıma araçlarının, yüzer tesis ve araçların teslimleri, imal ve inşası
2. Faaliyetleri deniz taşıma araçları ile yüzer tesis ve araçların imal ve inşası olanlara bu araçların imal ve inşası ile ilgili olarak yapılacak teslim ve hizmetler.
Kanunun 1. Grubunda yer alan ve 6111 sayılı Kanun 85. Madde ile değişiklik yapılmadan önce kanunda bulunan "faaliyetleri kısmen veya tamamen deniz, hava ve demiryolu taşıma araçlarının yüzer tesis ve araçlarının kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi" olan mükelleflerin istisnadan yararlanıp yararlanamayacağına ilişkin Bakanlık görüşlerinde, hep Kanunun ilk çıkarıldığı dönemdeki gerekçelerinden “Türk deniz ticaret filosunun geliştirilmesi”ne atıfta bulunularak yüzer araçların belirlenmesinde "sportif ve eğlence maksatlı gemiler" gibi bazı deniz taşıtlarının bu istisna kapsamında tutulmadığı görülüyor.
Aynı zamanda yük ve yolcu taşıyan gemiler dışındaki deniz taşıtlarının da istisna kapsamında tutulmadığı görülmekte.
Şimdi ise yapılan değişiklik ve düzenlemeler ile konuya açıklık getirilerek “Özel Teknelerin Donatımı ve Özel Tekneleri Kullanacak Kişilerin Yeterlilikleri Hakkında Yönetmelik ile Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği Gemi Mühendisleri Odasının Gemi Hizmetleri Asgari Ücret Tarifesinde yer alan ulusal standarta göre ölçüldüğünde, boyu (LH) 2,5 metreden küçük ve 24 metreden büyük olmayan, yük ve yolcu taşımacılığı dışında kalan deniz taşıma araçları” ibaresine yer verilmek isteniyor.
Burada, uygulamada yaşanan sıkıntıda olduğu gibi “yük” ve “yolcu” ibaresine yer verilmesi, T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Gemi Cinsleri listesinde yer alan doğrudan yük ve yolcu taşıması yapmasa da deniz ticaret filosunun bir parçası olan ve denizcilik faaliyetleri ile deniz ticaretinin gelişimi için önem arz eden hizmet gemileri, destek gemileri ve özel amaçlı bazı gemilerin istisnadan yararlanamamasına yol açıp Kanunun amacının hasıl olmasına engel teşkil edebilir.
Kanunun 2. Grubunda yer alan faaliyeti deniz taşıtı ve imali olan mükelleflere getirilen istisnada bu sınırlama da bir anlam içermemekte.
6111 sayılı Kanunun 85. Maddesi ile getirilen bu yeni istisna için gerekçe, Türk Deniz Ticaret Filosunun geliştirilmesinden ziyade Türk yeni inşa sanayiinin geliştirilmesi ve rekabetçiliğini sürdürebilmesidir.
Bu sebepten dolayı, düzenleme yapılan ikinci grup istisna için artık geminin kime satıldığı gibi geminin cinsinin ne olduğunun da istisna değerlendirilirken pek bir önemi bulunmamakta.
Bu bağlamda; ihracatımızın önemli bir kalemi olan gemi inşa sektörü, zaten artan üretim maliyetleri nedeniyle Çin’le rekabet şansını günden güne kaybederken bunun yanı sıra istisnalar konusunda gemi cinsine göre ayrım yapılarak, bu durumun istisna uygulamalarının durmasına neden olması halinde tersanelerimizde üretimin tamamen durma riski kaçınılmaz bir son olacak.
Dolayısıyla, Gelir İdaresi Başkanlığı internet sitesinde yanınlanmış olan değişiklik metninin 5. Maddesinin değiştirilmesi hem Kanun koyucunun amacının doğru uygulanması hem de gemi inşa sektörünün istikbali için önem taşımakta.
Yayınlanan tebliğ'de yer alan başlıklandırmanın da bu 2 grup istisnaya göre düzenlenmesi de uygulamada bugüne kadar yaşanan temel problemlerden birini oluşturmakta. 2. Grup istisna ilk grup istisnanın bir alt başlığı gibi düzenlendiğinden mükellefler benzer hükümler içerdiğinden dolayı başvuruların hangi başlık üzerinden yapılacağı konusunda uygulamada yanlış işlemler yapıp birçok aksaklığa neden olmakta.
Bu nedenle “Faaliyetleri deniz taşıma araçları ile yüzer tesis ve araçların imal ve inşası olanlar” ın başvurularına ilişkin ayrı bir başlık açılması hususunda bir değişiklik yapılması gelecek dönemlerde benzer problemlerin yaşanmasına engel olacaktır.
Hizmet Gemilerinin Durumu
Yapılan değişiklikte Kanunun amacının, ülkenin deniz ve hava ticaret filosunun geliştirilmesinin teşviki ve dış rekabetin tahammül edilebilecek duruma getirilmesi olduğu açıkça belirtilmekte.
Bunun yanı sıra yapılan değişikliklerin 4. maddesinde “tarak gemisi, yangın söndürme gemisi, kılavuz botu, palamar botu, petrol toplama gemisi gibi deniz hizmet araçları istisna kapsamına girmemektedir.” düzenlemesinin yapılması öngörüldüğü görülmekte.
Hizmet gemilerinin tamamının Türk Deniz Ticaret filosunun bir parçası olduğu hususunda herhangi bir tereddüt bulunması ihtimal değil. Bunun sebebi ise, örneklem halinde sayılan deniz hizmet araçlarının tamamı deniz ticaretinin olmazsa olmaz unsurları olup, bu hizmet araçları olmaz ise deniz ticareti yapılması mümkün olmayacaktır.
Özel ve eğlence amaçlı tekneler ile deniz ticaretinde kullanılmayan deniz taşıtlarının istisna kapsamından çıkarılması hususunda bir tereddüt olmamakla birlikte örneğin gemilerin yanaştırılması için elzem olan kılavuz botu, palamar botunun Türk Deniz Ticaret filosunun bir parçası sayılmaması hukuken de fiilen de mümkün değildir.
Tebliğ taslağına ulaşmak için tıklayınız.
DENİZ HABER AJANSI