Kerç Boğazı’nda 8’i Türk 20 kişinin ölümüne neden olan  gemilerindeki yangının üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen iddianame bile yazılmadı. LPG transferinde gerekli önlemleri almayan şirkete dava açtıklarını söyleyen denizcilerin yakınları yaşananları Milliyet’e anlattı. TBMM’ye soru önergesi verilen olaydan önce çekilen video transferin güvensizliğini kanıtlıyor.

21 Ocak’ta Rusya’ya bağlı Kerç Boğazı’nın 15 deniz mili açığında birbirlerine bağlı Maestro ve Candy isimli iki gemi arasında LPG transferi yapılırken yangın çıkmıştı. Milano Denizcilik’e ait Tanzanya bayraklı iki gemide gerekli güvenlik önlemlerini alınmadığı için çıkan yangında 12’si Hintli, 8’i Türk 20 denizci hayatını kaybetmişti. 4 Türk gemicinin cenazesi Türkiye’ye getirilirken, 4 denizcimize ulaşılamadı. ABD Hazine Bakanlığı Dış Varlıklar Kontrol Ofisi’nin(OFAC) Milenyum Denizcilik’i 2015 yılında kara listeye aldığı, Maestro ve Candy’nin ise ABD’nin ambargo uyguladığı Suriye’ye petrol ürünü götürdüğü için yaptırım listesinde bulunduğu ortaya çıkmıştı. Gemilerin takip edilmelerini sağlayan AİS cihazını kapattığı için kurtarma ekiplerince bulunamadıkları, yanmamak için denize atlayan denizcilerin donarak öldüğü ve LPG aktarımını yaparken yırtılan hortumun havluyla sarıldığı belirlenmişti.

Hak arayanlar kötü niyetli ilan edildi

Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunduklarını ama 1 yıl geçmesine rağmen mahkemenin başlamadığını söyleyen Kaptan Alican Çebi, Candy’de yakın arkadaşı Semih Solak’ı kaybettiğini belirtti. Çebi, “Belgeli delillerle ve tanık ifadeleriyle iş cinayeti olduğu ispatlanmış bir olayın üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen halen ceza davasının açılmaması bizi yaralıyor. Bizler adaletin yerini bulması için ümitle beklerken, karşı taraf 20 kişinin öldüğü hurda gemilerden kar elde etmek istiyor. Bu yüzden koyduğumuz hacizleri kaldırmaları bize psikolojik darbe oldu. Tutuklu Candy gemisinin sökülmek için beklediği İzmir’deki tersanenin açtığı dava armatörün kaçakçılık yaptığı yönündeki resmi belgeye rağmen ailelerin aleyhine sonuçlandı. Böylece hayatını kaybeden 8 Türk’ün ailelerinin gemilerden hakkı olmadığı belirtildi. En önemlisi de aileler kötü niyetli ilan edildi. Mantığa, vicdana ve adalete aykırı bu karara itiraz etmek için gerekçeli kararı bekliyoruz. Tüm olumsuzluklara rağmen bize bu üzüntüleri yaşatanların üzerine kararlılıkla ve cesaretle gitmeye devam edeceğiz.

Çebi, şirket ve gemilerin Suriye’ye enerji kaçakçılığı yaptıklarını ortaya çıkarttıklarını ve LPG transferinin yasadışı olduğunu ispat ettiklerini söyledi. Çebi, “Tüm güvenli çalışma kurallarını ihlal ettiler ve konumlarını gösteren cihazını(AIS) kapattılar. Rus kurtarma ekibi bu yüzden gemileri bulamadı. Kurtulan mürettebat, transfer hortumunun arızasını itiraf etti. Tüm bunlar iş kazası değil denizci cinayetidir. Şirket, pazarlıkla belirlenecek bir mali karşılıkla olayı örtbas etmek istiyor” dedi.

“Parayla kapatmak istiyorlar”

Olayda ağabeyi Erdoğan Çetinok’u kaybeden Hülya Çetinok ise, “Geminin 2. Çarkçısıydı ve cenazesi 8 gün sonra geldi. Ölümünü kız çocuklarına anlatmakta güçlük çekiyoruz. Yanmamak için eksi 1 derecedeki suya atlamış ve donarak ölmüş. Gemilerin kaptanları Eralp Akat ve Ozan Güleç’in kaptanlık bilgi ve ehliyetleri yeterli değil. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduk. Gemilerin sahipleri Serkan ve Erkan Düzgören ifadeye gelmedikleri için haklarında yakalama kararı verildi. Bizi parayla satın alarak davadan vazgeçmemizi bile istediler. Yitirdiğimiz canı para geri getiremez. Şirket sahipleri ve 2 kaptan cezaevine girene kadar mücadele edeceğiz” dedi.

TBMM’ye soru önergesi verildi

Öte yandan, Maestro gemisi söküm için İzmir’e götürülürken ailelerin haciz uygulatmasıyla Haydarpaşa Limanı’na çekilmişti. Çanakkale milletvekili Özgür Ceylan’ın Mart 2019’da T.B.M.M’ye verdiği soru önergesine Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, ‘gemiler yabancı bayraklı olduğundan denetimin yapılamadığı’ cevabını vermişti. 21 Ocak’taki olayda Yüce Karanki, Sinan Karabulut, Semih Solak ve Erdoğan Çetinok hayatını kaybederken, cenazeleri bulunamayan Tayfun Dirik, Kamil Arkan Özyurt, Sinan Elik ve Ahmet Gürdağ aranıyor.

Kaynak: Gökhan Karakaş - Milliyet Gazetesi