• BIST 9632.1
  • Altın 2928.974
  • Dolar 34.6381
  • Euro 36.4981
  • İstanbul 10 °C
  • Ankara 2 °C
  • İzmir 11 °C
  • Antalya 12 °C
  • Muğla 12 °C
  • Çanakkale 12 °C

Kerç Boğazı’nda yanan Candy ve Maestro gemileriyle ilgili hala iddianame yazılamadı

Kerç Boğazı’nda yanan Candy ve Maestro gemileriyle ilgili hala iddianame yazılamadı
Geçtiğimiz Ocak ayında Kerç Boğazı’nda yanan Candy ve Maestro gemileriyle ilgili henüz bir iddianame yazılamadı. 4 Türk denizcinin öldüğü, 4 Türk denizcinin ise kayıp olduğu olayda armatörlerin de bulunamaması yakınlarını kaybeden aileleri derinden üzüyor.

Azak Denizi ile Karadeniz'i birbirinden ayıran Kerç Boğazı açıklarında LPG aktarımı yaparken yanan Tanzanya bayraklı Candy ve Maestro gemilerinde hayatını kaybedenlerle ilgili soruşturmada henüz iddianame yazılamadı.

Gemiler, LPG aktarımını yaparken takip edilmelerini sağlayan AIS cihazını kapattığı için kurtarma ekipleri tarafından saatlerce yerleri tespit edilemedi. Yangından kaçmak için suya atlayan denizciler hipotermi sonucunda hayatını kaybetti.

Sağ kurtulan denizcilerin ifadesine göre, LPG aktarımının yapıldığı hortum yırtılmıştı ve şirket yeni hortum almak yerine yırtık hortumun havluyla sarılarak aktarıma devam ediyordu.

Ayrıca gemiler arasında çatışmayı engelleyecek usturmaçalar yerine maliyeti daha düşük olduğu gerekçesiyle kamyon lastiği kullanılıyordu. Şiddetli rüzgarın olduğu bir günde yapılan LPG aktarımı sırasında yırtık hortumdan sızıntı oldu, gemiler de birbirine çarpınca gaz sızıntısı alev aldı.

4 TÜRK’ÜN CENAZESİ BULANAMADI

Independet Türkçe'den Can Bursalı'nın haberine göre, 21 Ocak'ta çıkan yangında her iki gemide bulunan 32 mürettebattan Yüce Karanki, Sinan Karabulut, Semih Solak ve Erdoğan Çetinok'la birlikte toplam 10 kişi hayatını kaybetti. Ayrıca, Tayfun Dirik, Kamil Arkan Özyurt, Sinan Elik ve Ahmet Gürdağ kaybolmuş, cenazeleri bulunamadı.

TAZMİNAT ALAMIYORLAR

Hayatını kaybedenlerin aileleri, gemilerin sahibi olan şirketten tazminatlarını da alamıyor. Çünkü gemilerin sigortalandığı P&I Club adlı sigorta şirketi, gemilerin gerekli denetimleri geçmediği gerekçesiyle tazminat ödeme yükümlülüğü bulunmadığını belirtiyor.

KURTULANLARIN BİR KISMI İFADE VERDİ

Yangından sağ kurtulan mürettebat arasında yer alan Tolga Görgülü ve Tamer Coşar ile gemilerde daha önce çalışan Burak Erkartal, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak yazılı ifade verdi.

MAESTRO BAYRAK DEVLETİNDEN ATILDI

İddiaya göre, Candy gemisi Azak Denizi’nde Rusya'ya ait Temrük Limanı’ndan LPG dolumu yapıp açıkta bekleyen Maestro gemisine aktarıyor, Maestro gemisi de LPG'yi Suriye'ye götürüyordu. Ancak yasadışı işlem yapan iki geminin gaz aktarımı için gerekli teçhizatı ve eğitimli personeli bulunmuyordu. Bu işlem sırasında da gemilerin takibini sağlayan AIS cihazı kapatılıyordu. Hatta Maestro gemisi, kurallara uymadığı için bayrak devletinden de atılmıştı.

17 ÜLKENİN LİMANINDA 101 AYRI EKSİK TESPİTİ

Limandan LPG’yi alarak Maestro gemisine aktaran Candy gemisinin 17 ülkenin limanlarında yapılan denetimlerde 101 ayrı eksiklik tespit edildiği de raporlara yansıdı. 

gemi-denetim-001.jpg

Tespit edilen eksikliklerin “Sudan insan kurtarmaya ilişkin gemi özel planı olmaması, gemiyi terk talimlerinin yapılmaması, yangın söndürme teçhizatının çalışmaması, eksik cankurtaran filikası, cankurtaran simitlerinin kullanıma hazır olmaması ve can yeleklerinde ışık olmaması” şeklinde sıralandı.

eksik.jpg

“BAYRAK ÜLKESİNDEN ATILDIĞI İÇİN LİMANA GİREMİYORDUK”

Maestro gemisinde stajyer olarak bulunan Tolga Görgülü, savcılığa verdiği yazılı ifadesinde Maestro gemisinin boş olduğunu ve bayrak devletinden atıldığını şöyle anlatıyor:

“Gemimiz boştu ve yük alacaktık. Fakat gemimiz daha önce kurallara uymadığından bayrak devletinden atıldığı için limana giremiyorduk.”

“YIRTIK HORTUM HAVLUYLA SARILDI”

Savcılığa yazılı ifadesini sunan bir başka stajyer Tamer Coşar ise, gemiler arasındaki LPG aktarımının yapıldığı hortumun yıpranmış olduğunu yıpranan yerlerin havlu benzeri çaputlarla sarılı olduğunu belirtiyor ve şunları söylüyor:

“Hortumu kontrol etmek amacı ile gidip baktığımız sırada birden her yeri gaz kapladı ve kıç tarafa kaçana kadar alevlendi. Bunun sebebi şirketin bu hortumu daha önce bir gemisinden öbür gemisine transfer etmesinden ve beyaz havlu benzeri çaputlarla sarılmış olmasıydı.”

“DENETİMLERE GİRMİYORDU”

Olaydan önce Candy gemisinde uzak yol vardiya zabiti olarak çalışan Burak Erkartal, yazılı ifadesinde yangının neden çıktığını, gemilerin denetimlere girmediğini ve eksikliklerin neler olduğunu ayrıntılı bir şekilde anlatıyor:

“Tanker gemileri genellikle yük firmaları ve kiracılar tarafından atanan çok ciddi denetim espeltörleri tarafından uluslararası kurallara uygun şekilde ve sıklıkla denetlenmektedir. Milenyum denizcilik bu denetimlere girmiyor, yalnızca PSC dediğimiz liman ülkesi denetimine, class dediğimiz geminin class kuruluşunun denetimine ve flag state dediğimiz geminin bayrak devletinini denetimlerine giriyordu.

BİR GEMİ DENETLENİP 3 GEMİ ÇALIŞTIRILIYORDU

Şirketin gemilerinin katıldığı denetimler genel gemi denetimleri olup tanker özelliklerini kapsamadığından fazla detaylı olmuyordu.

Yine de gemilerin kondisyonu kötü olduğundan denetimlerde pürüzlere takılıyorduk. Bu sebeple üç gemiden biri denetimden geçtikten sonra limana yalnızca o gemi gönderiliyor, o gemi ile alınan yük açık denizde şirketin diğer gemilerine aktarılıp, tekrar yüklemek üzere limana alınıyordu. Sadece bir gemi denetlenerek üç gemi bu şekilde çalıştırılabiliyordu.

3 GEMİ TEK HORTUM

Her üç geminin de kullandığı bir adet kargo hortumu mevcuttu. Bu hortum yalnızca STS sırasında kullanılıyor, şamandıra ve limanlarda liman hortumu kullanılıyordu. Normalde her geminin kendi hortumu olmalı ve bu hortum üretici ve test sertifikalarına sahip olmalıdır.

Bu hortum sonraki STS hangi gemiler arasında olacaksa o gemilerden birinde bulunuyordu. Hortum ilk hasar aldığında çok ince bir delik oluştu. Bu delikten sıvı ve buhar olarak LPG sızıyordu. Bant ve bez kullanılarak bu delik kapatıldı ve STS tamamlanıp hortum Maestro gemisine verildi. Hortumu diğer gemiler kullanmaya devam etti.

USTURMAÇA YERİNE KAMYON LASTİĞİ

STS sırasında gemiler arasında usturmaça dediğimiz yastıklar bulunmalıdır. Her üç gemide de usturmaça bulunmamaktaydı. Usturmaça yerine kamyon lastiği kullanıyorduk. Her ne kadar durgun hava ve sakin deniz şartlarında kullanışlı olsa da, LPG tankerlerinde uygulanmaması gereken bir sistemdi. Gemiler tarafından defalarca istenmiş olan usturmaça şirket tarafından pahalı olması sebebiyle reddedilmiştir. Yüzlerce ton ağırlığında iki gemiyi ağır hava ve deniz şartlarında kamyon lastiği ile ayrı tutmak söz konusu olamaz.”

TAKİP CİHAZI KAPATILMIŞ

Erkartal, Maestro gemisinin AIS cihazının kapatılarak yerinin belirlenmesini engellediği, Marine Traffic adlı sitede konumun Türkiye'nin Karadeniz sahili olarak görüldüğü ise şu şekilde anlatıyor:

“Karadeniz'e çıktıktan sonra AIS dediğimiz geminin bilgilerini çevre gemilerle paylaştığı otomatik kimlikleme sistemini kapatmıştır. Bu yüzden Marine Traffic web sitesinden bakıldığında Maestro gemisi hala Karadeniz Türkiye sahillerinde görülmektedir. Maestro kaçak yollarla Kerç Boğazı açıklarında bulunarak, Candy gemisi üzerindeki kargoyu alarak yine kaçak yollarla Suriye Banias limanında (şamandırada) yükü tahliye etmeyi düşünmekteydi. Böylece limana girmeyeceğinden bayraksız olması sorun olmayacaktı.

Ağır hava ve deniz şartlarında usturmaça kullanılmadan, patlak kargo hortumu ile yapılan LPG transferi sırasında yalpalayarak birbirine çarpan gemiler kıvılcım oluşturmuş, yoğun LPG buharı alev alarak patlamaya sebep olmuş olabilir.”

YANAN GEMİLER SATILDI

Yangından sonra Maestro ve Candy gemileri Türkiye'ye getirildi. Maestro gemisi Haydarpaşa Limanı'na; Candy gemisi ise İzmir Limanı'na çekildi. Bu sırada gemilerin sahibi Düzgören kardeşler, başka bir firmaya yanan gemileri sattı. Aileler, avukatları Sena Demir aracılığıyla gemilere ihtiyati haciz koydurdu. Gemileri satın alan firma, ihtiyati haczin kaldırılması için mahkemeye başvurdu. Hacizle ilgili karar yarın dosyaya Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatıyla bakan İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'den çıkacak.

SAVCILIKLAR ARASI YETKİ KRİZİ

Armatörler Erkan Düzgören ve Serkan Düzgören'e ait off-shore firmalarına ait gemilerde çıkan yangınla ilgili 7 kişi hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Düzgören kardeşlerin yanı sıra şirketin yetkilisi Yakup Keskin, personel müdürü Ayhan Özbey, şirket yetkilisi Mehmet Erdem Erimez, Candy isimli geminin kaptanı Eralp Akat ve Meastro isimli geminin kaptanı Ozan Güleç hakkında yapılan suç duyurusunda olası kastla öldürme suçu, kaçakçılık suçu ve belgede sahtecilik suçunu işledikleri iddia edildi.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na bulunulan suç duyurusundan sonra savcılık, Maestro gemisi Haydarpaşa Limanı'nda olduğu için yetkisizlik kararıyla dosyayı Anadolu Adliyesi'ne gönderdi.

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı da yetkisizlik gerekçesiyle dosyayı Çağlayan'daki İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, dosyanın Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca incelenmesine karar verdi.

İFADEYE GELMEDİLER

Kararın ardından Düzgören kardeşler ifadeye çağrıldılar ancak gelmediler. Diğer 5 şüpheli ise henüz ifadeye çağrılmadı. Haydarpaşa Limanı'ndaki Maestro gemisinin içinde kalan gaz boşaltıldıktan sonra bilirkişi heyeti gemide inceleme yaptı. Bilirkişi raporunun ardından iddianamenin yazılması bekleniyor.

“ŞİRKETLER BİRER POSTA KUTUSUNDAN İBARET”

Ailelerin avukatı Sena Demir, şirket yetkililerine erişememe ve ailelerin tazminatlarını tahsil edememe sebeplerinin, gemi sahiplerinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olsa bile, her bir gemi için ayrı off-shore şirketi açmaları olduğunu belirterek şunları söylüyor:

“Her iki geminin de donatanları, fiiliyatta aynı gerçek kişiler; ancak kağıt üzerinde donatan olan şirketler, Anguilla'da mukim iki ayrı firma: Milano Shipping ve Maestro Shipping. Böyle durumlarda tazminatların tahsilinde gemiye erişmekten başka çare yok; zira şirketler birer posta kutusundan ibaret.”

Yangında ağabeyi Erdoğan Çetinok'u kaybeden Hülya Çetinok, ağabeyinin 26 gün önce ilk kez sefere çıktığını belirtiyor:

“Ağabeyim Erdoğan Çetinok 26 Aralık 2019 ‘da İstanbul Zeyport Liman’ından gemiye katıldı. Kendisiyle 3 Ocak’ta 2019’da telefonla görüştüm. Geminin güvenli olmadığını İstanbul’a gelir gelmez ineceğini söyledi. Daha 26 gündür Candy gemisinde çalışıyordu. Geminin durumundan haberi yoktu. Hatta geminin adını bile ‘Venice’ olarak vermişti şirket kendisine. Bana gemiyi bu isimle takip edersin demişti. Son seferi oldu bir daha da inemedi. Geride 2 yetim evlat bıraktı.”

maestro.jpg

DENİZ HABER AJANSI

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 Deniz Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim