TMMOB Gemi Makineleri İşletme Mühendisleri Odası (GEMİMO) ve Deniz Trafik Operatörleri Derneği (DTOD) eski Yönetim Kurulu Başkanı Kaptan Dr. Hasan Terzi, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından 31 Aralık 2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Kılavuzluk ve Römorkör Hizmetleri Yönetmeliği” ile ilgili olarak “Yürütmeyi durdurma talebiyle" Danıştay'a dava açtı.
TMMOB Gemi Makineleri İşletme Mühendisleri Odası (GEMİMO) tarafından 1 Mart 2019 tarihinde Danıştay’a verilen ve 18 sayfadan oluşan itiraz dilekçesi kapsamında Yönetmeliğin; yasalara aykırılık, kamu zararı oluşması, emniyet ve güvenliği riske atma gibi gerekçeleri kapsadığı öğrenildi.
Öte yandan Kılavuzluk ve Römorkör Hizmetleri Yönetmeliği'nin yürümtesinin durudurulması için Danıştay'a dava açan Deniz Trafik Operatörleri Derneği (DTOD) eski Yönetim Kurulu Başkanı Kaptan Dr. Hasan Terzi, Deniz Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada Kılavuzluk ve Römorkörcülük Yönetmeliği’nin de Türk Boğazları'nda bir beka sorunu oluşturracağını söyleyerek, şunları kaydetti;
“Son dönemlerde beka sorunu tartışmaları ülke gündemimizde oldukça yoğun yer kaplıyor. Bu tartışmalarla oluşan gündemde dikkatleri Türk Boğazlarına çekmek istiyorum. Amacım bu konuda sürmekte olan siyasi tartışmalara dahil olmak falan değil. Suç ya da suçlu bulmak hiç değil. Fakat gözden kaçan önemli bir sorunu kamuoyumuzun ve devlet yetkililerimizin dikkatlerine ve takdirine sunmak istiyorum. Türk Boğazlarında beka sorunu yaşadığımızı düşünüyorum. Neden böyle düşündüğümü önümüzdeki hafta somut gerekçeleriyle bir makale halinde yazmayı planlıyorum. Fakat son çıkan Kılavuzluk ve Römorkörcülük Yönetmeliği’nin de bu beka sorununa katkı sağlayacağı endişelerim vardı. Bildiğiniz gibi Yönetmeliğin çıktığı ilk günden beri bu endişelerimi dile getiriyorum. Hatta bu sayede olsa gerek İdare Yönetmeliğin Türk Boğazlarında uygulanmayacağına dair Genelge yayınladı. Fakat bu sorunun Genelgeyle düzeltilebilecek bir sorun olmadığını düşünüyorum. Dolayısıyla Türk Boğazlarıyla ilgili endişelerimi yüce Türk Mahkemeleri nezdinde de dile getirip adalet süzgecinden de geçmesinin doğru olacağını düşündüm. Bu davanın sonucunda kazanmak ya da kaybetmek yok. Söz konusu olan sadece ve sadece ulusal menfaatlerimiz. Bildiğiniz üzere bu konuda haberler yapıldı, bazı partiler TBMM’ye soru önergesi verdi fakat Bakanlık Genelgesinden farklı somut hiçbir adım atılmadı. Hatta aksine Türk Boğazlarındaki hizmetlerin de özelleşebileceğine yönelik kulis çalışmaları daha da arttı. Zaman aşımı süresinin son günü olan Cuma gününe kadar bekledim. Fakat hiçbir somut adım atılmadığını görünce yürütmeyi durdurma ve iptal davası açtım. Ülkemiz ve Türk Boğazları için en hayırlısının olmasını diliyorum” dedi.
Haber: Recep CANPOLAT / Deniz Haber Ajansı