PTST 2017 Kılavuzluk/Römorkörcülük Servisleri ve Teknolojileri Kongresi'nin ikincisi bu yıl 27-28 Ekim tarihleri arasında İzmir Hilton Otel'de düzenlendi. İki gün boyunca süren toplam 9 oturumda konuşmacılar, kılavuzluk / römorkör hizmetlerinin tarihi gelişimi, mevcut durumu ve yakın gelecekteki konumunu ele aldı.
PTST 2017 Kılavuzluk/Römorkörcülük Servisleri ve Teknolojileri Kongresi, Kongre organizasyon Başkanı Selçuk Nas, Saim Oğuzülgen, Salih Bostancı, Yusuf Öztürk ve Kongre Başkanı Feramuz Aşkın'ın açılış konuşmalarıyla başladı.
Birinci gün oturumlarında, Salih Bostancı, İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şube Başkanı Yusuf Öztürk, Avrupa Römorkörcüler Birliği Genel Sekreteri Anna Maria Darmani, Avrupa Kılavuzluk Birliği Başkanı Stein Inge Dahn konuşmacılar arasındaydı.
PTST 2017 Kılavuzluk/Römorkörcülük Servisleri ve Teknolojileri Kongresi'nde ikinci gün "Pilotaj Teknikleri" konulu 4. Akademik Oturum, Iraklı Sharabidze moderatörlüğünde açıldı. Oturumun ilk konuşmacısı İdris Turna, "Türkiye'de kılavuz tekneleri için belirlenen standartlar üzerine inceleme ve bulguları" başlıklı sunumunu gerçekleştirdi.
İdris Turna'dan sonra kürsüye çıkan Alper Seyhan, "Türkiye'de kılavuzluk hizmetlerinden faydalanma kararı sürecinin AHP yöntemi ile incelenmesi" konusunda sunum yaptı. İnceleme süresince 26 kişilik uzman grubu ile görüştüklerini belirten Seyhan, "Kılavuzluk hizmetinden faydalanan ve faydalanmayan birçok gemi kaptanı ve operasyon müdürleri ile görüşme yaptık" dedi.
"Yapay Zeka Kılavuzu Otonom Kılavuzluk Hizmetleri İçin Bir Aşama" konulu araştırmalarını sunan Emre Uçan, "Yapay zeka araştırmaları denizcilik sanayilerinden de uzak değil. 1993 yılında birinci otonom araçlar üretildi ve test edildi. Kapsamları oldukça kısıtlı, genellikle destek gemileri ve arama kurtarma çalışmaları için kullanılıyor. Denizde çarpışma engelleyici çalışmaları var ama bu tekneler oldukça küçük ve ticari amaçla kullanılamıyor. Bu konuda araştırmalar devam ediyor." şeklinde konuştu. "Genellikle kılavuz kaptanların bu manevraları belirsizlik içerisinde yaptıklarını gördük. Kimse çok yüksek bir rüzgarda gemiye ne kadar güç kullanıldığını bilmiyor, sadece emirler vermek üzerine kurulu." ifadelerini kullandı. Sonuç olarak yapay zekaya nasıl güvenileceği, genel olarak geliştirilmiş bir yapay zeka siber güvenlik konusunda da çok faydalı olacağını belirten Uçan, "Yapay zeka konuşma yoluyla gemi mürettebatıyla iletişime geçebilir ve talimatlar alabilir. Model gemi deneyleri yapılmalı, bugün yapay zekamız kötü havada manevra yapamıyor" önerileriyle sunumunu sonlandırdı.
Dördüncü konuşmacı Veysel Gökçek, "Kılavuz hizmetlerine uzaktan kumanda yaklaşımı üzerine bir literatür taraması" başlıklı sunum yaptı. Uzaktan kumandalı hizmetin eskiden kötü hava koşullarında klavuz kaptanlarının gemiye çıkmasının güvenli olmadığı durumlarda bir hizmet olarak sunulduğunu belirtti ve daha fazla araştırma yapılması gerektiğini vurguladı.
"Römorkör İnşa Endüstrisi" başlıklı 6. oturumun moderatörlüğü Anna Maria Darmanın yürüttü.
Bu oturumun ilk konuşmacısı Uzmar Projeler Koordinatörü Hasan Ata, "Gemi inşa edenler ve operatör entegrasyonu" başlıklı sunumunu gerçekteştirdi. "SAM" isimli geliştirdikleri yazılımın sağladığı kolaylıkları belirterek, "Önemli olan üretim performansınızı ölçmek. Bu yazılım Uzmar'a ait. Bir yandan da Uzmar'ın yeni bir şirketi diyebiliriz" dedi. Ata, "Türkiye olarak gerek ürettiğimiz römorkörler, gerekse bunu kısa zamanda teslim etmemiz hususunda iyi bir noktaya ulaştık, kalitemiz de iyi. En önemli olay üretim sürelerinin kısalması lazım. Buna doğru yoğunlaşmamız lazım biz de buna çalışıyoruz. Rota, 2018'in ilk yarısında oluşturulacak ve 2018'de performansımızı ölçeceğiz ve 2019'da müşterilerimize sunacağız."
Sanmar Yeni İnşa Menajeri Tamer Geçgin, "Uzaktan kumandalı Römorkörlerde otonom konulardan ne kadar uzaktayız?" sorusunun cevabını sunduğu anlatımı gerçekleştirdi. Geçgin, "Otonom bir araç nasıl çalışıyor? Durumsal farkındalık ile çalışıyor. Araçlar sensörler vasıtasıyla konumunu, durumunu ve yoldaki çukur gibi birçok şeyi algılıyor. Programcılar ne yapıyorlar? Çok tecrübeli birçok şoför veya kaptanı alıyorlar. Bir yolda giderken kaç farklı kombinasyon olabilir? Hepsi belirli senaryolara karşı belirli hamleler yapıyorlar. Düşünün ki; bütün kaptanlar toplanmış, bütün kararlar birleştirilip bu bilgisayar programına konulmuş. Teorik olarak çok basit bir programlama." ifadelerine sunumunda yer verdi. Otonomus gemilerin hızlı bir şekilde hayata geçtiğini belirten Geçgin, "Peki bu gemiler nasıl seyir yapacak? Kendi iç denizlerinde özel sınırlar içerisinde hareket edecek. Kaptanlar tamamen dışarıda mı kalacak? Hayır, ilk etapta gemi içersinde kaptan olacak ve yine birçok senaryo yazılacak, bütün veriler depolanacak. Kaptan ise bilgisayarın müdahale edemediği bir şeye müdahale edecek. Nasıl gemilerde 20-30 sene önce gemilerde 20-30 kişi çalışıyorken şimdi 5-10 kişi çalışıyorsa teknoloji ile birlikte önümüzdeki yıllarda da bu kaçınılmaz hale gelecek." ifadelerini paylaştı. Sanmar olarak özel projelere çok önem verdiklerini dile getiren Geçgin, "Özellikle özel projelerde çok başarılı olmak istiyoruz. Dünyanın ilk LNG ve çalışan römorkörünü sanmar yaptı, dünyanın ilk uzaktan kumandalı çalışan römorkörünü Sanmar yaptı bu bizim vizyonumuz." diyerek sunumunu tamamladı.
Özel konuklarının konuştuğu 7. oturumun moderatörlüğünü Alican Takinacı gerçekleştirdi.
Bölümün ilk konuşmacısı ISPO Başkanı Willem Bentinck, ISPO'nun işleyiş ve yöntemleri hakkında kilit notlarını paylaştı. Bentinck, "Burada bulunmamın sebebi kılavuz kaptan gemiler için standart oluşturan uluslararası bir şirketin başında bulunmam. Bir şirketiniz varsa ISO 9001'i görürsünüz. Gemilerde ISM kodu var. 5000 tonun üzerindeki gemilerde zorunlu olan bir belge." diye konuştu.
Son 15-20 yılda ISM kodu almanın zorluğundan bahseden Bentinck, "Bu kodu almak çok fazla bürokrasi gerektiriyor. ISPO; kıyıdaki standartlarla denizdeki standartlar arasındaki eksik halkayı tamamlıyor. 1990'ların sonunda "Rekabet" anahtar kelimeydi. Hükümet sürekli rekabet yanlısıydı. Çünkü rekabet kaliteyi arttıracaktı. Biz her zaman hayır diyorduk ve her zaman kendimizi savunmak zorunda kalıyorduk. Neden örgütümüzü dışarıya açan bir standart geliştirmiyoruz, insanlara ne işe yaradığımızı anlatmıyoruz? diye düşünüyorduk. 1990'larda ISPO'u kurduk. Daha sonra bu standartlara başka örgütler de katıldı. ISPO, bir kalite yönetim sistemi. ISO 9001 kodundan çok da farklı değil. Kalite yönetim sistemi nedir diye sorarsanız; bu bir döngüden ibaret. Planlamak, yapmak, hareket etmek ve kontrol etmek." diye açıklamalarda bulundu.
Aralarında İzmir'den Ditaş Deniz'in de bulunduğu ISPO'nun sertifikalandığı 18 kurumu sunumunda gösteren Bentinck, vizyonlarının "ISPO'nun Dünya'da tercih edilen bir denizcilik klavuz kaptanlığıyla ilgili kalite standartını oluşturması." olduğunu belirtti. Bentinck, "ISPO ticari amaç güden bir kuruluş değil. Yaptığımız şey klavuzluk şirketlerinin standardını yükseltmek. Aslında hiçbir maliyeti yok. Klavuz kaptanlar için yılda 35 Euro ödemeleri gerekiyor. Gelecekte üye sayısını arttırmayı düşünüyoruz." diyerek sözlerini tamamladı.
İkinci konuşmacı Robert Allan Ltd şirketinin başkan yardımcısı Vince Den Hertog "Otonom Römorkör Tekneleri" ile ilgili önemli bilgilerini aktardı.
Hertog, "Robert Allen Ltd şirketinin sualtı otonom robotik araçlarının inşasında kendim de çalıştım. o yüzden 1990'lardan günümüze teknolojinin nasıl ilerlediğini görmek benim için de çok ilginç oldu." ifadelerine yer verdi. Konuşmasına 1980'lerden günümüze teknolojinin gelişimi ile ilgili özet vererek devam eden Hertog, insansız römork aracı "RAmora"nın özellikleri ve sağladığı kolaylıklar hakkında bilgilerini paylaştı.
"Çalışma Grubu Sunumları" başlıklı 8. oturumun moderatörlüğü Özcan Arslan yürüttü. Bölümün ilk konuşmacısı Kaptan Tolga Karpat "Liman Manevralarında İletişim Standartları" başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Karpat, "Römokör görevlendirme talimatları, Römorkör bağlama yöntemleri ve Römorkörlere komut sıralaması" gibi başlıklara göre manevra ve römorkör kaptanları açısından analiz sonuçlarını aktardı.
Bölümün ikinci sunumunu "Römork kaptanları için Eğitim ve Sertifikasyon Standartları" başlığıyla Hakan Işıkçı gerçekleştirdi. Işıkçı, "Ülkemizde son 20 yılda gelişen römorkör teknolojileri sonucu ortaya çıkan eğitim gereksinimlerini karşılanması da yine modern römorkörlere sahip olan firmaların kendi iç dinamikleri ile oluşturduğu eğitim formatları ile bir noktaya kadar getirildi." diyerek; komisyonun yol haritası ve amaçlanan çıktılardan bahsetti. Ayrıca Işıkçı, "Yetkinlik temelli eğitim, temel adımlarla başlar, listelenen ve belirlenen adımları tek tek yürüterek yoluna devam eden, üzerinde mutabakata varılan, önceden belirlenmiş standart bir yetkinlik merdivenine tırmanmanın sağlanması gerekir." ifadelerine yer verdi.
Feramuz Aşkın moderatörlüğünde gerçekleşen günün ve kongrenin son oturumu Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencilerinden Hilal Karademir'in sunumuyla açıldı.
Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi eğitimi ve tarihlere göre öğrenci alımları hakkında genel bilgilendirme ile sunumuna başlayan Karademir; denizcilik sektöründen neler beklediklerini, gelecekleri ile ilgili kaygılarını ölçmek için öğrencilere yönelttikleri sorularla yaptıkları araştırmayı ve bulgularını katılımcılara aktardı.
İstanbul Üniversitesi öğrencileri Emir Özer ve Erkan Akalın, İstanbul Üniversitesi Deniz Ulaştırma ve İşletme Mühendisliği Bölümü'nün tarihi ile ilgili bilgilendirme sunumunu yaptı. Öğrenciler, İstanbul Üniversitesi Deniz Ulaştırma ve İşletme Mühendisliği Fakültesi'nin öğrenciler için avantajları ve diğer denizcilik fakülteleri ile olan farkları hakkında bilgilendirme yaptı. Güverte opsiyonu ile ilgili bilgilendirme yapan Akalın, öğrenciler adına beklenti ve kaygılarını da katılımcılarla paylaştı.
İstanbul Teknik Üniversitesi'nden Burak Kaplan, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Denizcilik Fakültesi'inin kuruluşu hakkında ön bilgilendirme ile sunumuna başladı. Yüksek Denizcilik okulunun "Bir okulun adı olmasından ziyade bir camia'nın adı" olduğundan dolayı önemli olduğunu vurguladı. Karadeniz Teknik Üniversitesi'nden Melike Erdoğan ve Berke Kurnaz sözü alarak "Türk Gemiadamlarının Gelecek Kaygısı ve Beklentileri" başlıklı sunumu yaptı. Sunumun içerisinde, "Uygulamalı staj eğitimi için gemi ayarlamaya çalışan öğrencilerin sektör içerisindeki torpil karşısında başarılı özgeçmişleriyle mücadele etmeleri" konulu hazırlanan bir kısa film de katılımcılara izletildi. Piri Reis Üniversitesi'nden Ömer Batın Gül öğrencilerin aldıkları eğitime göre değerlendirmeleri ve yetersizliklerin kaynaklandığı nedenler hakkında araştırma sonuçlarını paylaştığı sunumda üniversitelerin 14 yıllık öğrenci alımı hakkındaki analiz raporlarını, Piri Reis Üniversitesi öğrenci beklentilerini ve çözüm önerilerini de katılımcılarla paylaştı.
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi öğrencisi Erkan Aşkar, uygulamalı staj yeri bulma konusunda öğrencilerin yaşadığı sıkıntılar ve çözüm önerilerini katılımcılarla paylaştı.
Yıldız Teknik Üniversitesi Gemi Makineleri İşletme Mühendisliği bölümü öğrencisi Ömer Duman sözlerine son oturum olmasına rağmen katılımın bu kadar yüksek olmasından kaynaklı duyduğu memnuniyet ve teşekkürlerini ileterek başladı. Yıldız Teknik Üniversitesi'nin kısa bir tarihçesini aktardıktan sonra günümüzdeki fakülte, enstitü, yüksekokul miktarının yanında öğrenci ve personel rakamlarını da paylaştı. Son olarak sorun ve öneriler hakkında öğrencilerle yaptıkları anket sonuçlarını grafik üzerinden göstererek sunumunu bitirdi.
Kapanış konuşması için kürsüye çıkan Kongre Organizasyon Başkanı Selçuk Nas sponsorlara, akademik personellere ve emeği geçenlere katkılarından dolayı teşekkürlerini bildirdi. Nas, Türkiye'nin birçok üniversitesinden katılım sağlayan öğrencilere seslenerek, "Bir öğrenci kurultayı tadında bir çalışma da yaptık. Bunlar iyiydi. Kongrelerde bu zamana kadar dinlediğim keynote speakers en iyi sunumları yapıldı.Yeni vizyonlar oluşmasına sebep oldu. Gelecekteki gençlere yarın öbür gün bu meslekle ilgili kendinizi nasıl konumlandıracağı konusunda fikir verdik. Fakülteler geleceği görüp kendi eğitim müfredatlarını değiştirmek zorunda kalacaklar. Sunumlardan görünen o ki klavuz kaptan gemiye çıkmayacak, önümüzdeki yıllarda farklı pozisyon almaları gerekecek ve şu andan itibaren eğitilmeleri lazım. Heyecanınızı kaybetmeyin. İnsanların canını almak artık bir şey değil, heyecanınızı almaya çalışıyorlar." diyerek sözlerinin ve kongrenin kapanışını gerçekleştirdi.
2 gün süreyle İzmir Hilton Otel'de düzenlenen PTST 2017 Kılavuzluk/Römorkörcülük Servisleri ve Teknolojileri Kongresi, 4 akademik, 4 sektörel ve 1 öğrenci olmak üzere toplamda 9 oturum ve 32 sunumla tamamlandı.
Haber: Erdal Altay GÜRSOY / DENİZ HABER AJANSI