Avukat Bilun Elmacıoğlu, Koç Üniversitesi Denizcilik Forumu’nca “Mavi Vatan, Mavi Ekonomi” temasıyla düzenlenen toplantıda KKTC’ye yönelik ambargo ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne uygulanan hukuk dışı ambargo ve devam eden diplomatik baskının, 1983'te Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) Birleşmiş Milletler (BM) üye devletlerine “KKTC'yi tanımamaları yönündeki tavsiye kararına” dayandırıldığını söyleyen Elmacıoğlu, söz konusu kararın diplomatik yaptırım niteliğinde olduğuna ancak bunun yasal dayanağı bulunmayan bir ekonomik ambargoya dönüştürüldüğüne işaret etti.

“KKTC AMBARGOLU ÜLKELER LİSTESİNDE DEĞİL”

“BM Güvenlik Konseyi’nin pek çok yaptırım kararında somut tespitleri yanında hukuki tespitler de yer alır” diyen Elmacıoğlu, şunları söyledi:

“Örneğin Yugoslavya ile ilgili kararlarda etnik temizlik, soykırım, insan hakları ihlalleri, Afganistan ile ilgili kararlarda kadınlara karşı ayrımcılık temelinde insan haklarına aykırılık gibi gerekçeler yer alır. Ancak ‘KKTC’nin tanımaması yönündeki tavsiye kararında’ herhangi bir hukuki tespit yapmamıştır ve güncel Ambargolu Ülkeler listesinde KKTC yer almamaktadır. 2004 Referandumu sonrası uluslararası toplumun verdiği tüm sözlere ve BM’nin doğrudan bir ticari ambargo kararı olmamasına rağmen, KKTC sanki doğrudan bir ticari ambargo kararı varmış gibi muamele görmekte ve ekonomisi ciddi anlamda etkilenmektedir. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin özellikle deniz ticaretini engellemek ve Kıbrıslı Türklerin izole edilmesini sağlamak amacıyla sürekli yaptığı eylemler ve maalesef BMGK’nin 1983 tarihli kararı ile sanki KKTC’ye doğrudan uygulanması gereken bir ticari ambargo olduğu algısı yaratılıyor.”

“HUKUK DIŞI BİR KARAR UYGULANIYOR”

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Bakanlar Kurulu’nun, KKTC’nin Gazi Mağusa, Girne ve Gemikonağı limanlarının “kapalı ve yasak liman” olduğu yönünde hukuk dışı bir karar aldığını anlatan Elmacıoğlu, “Bu karar, uluslararası hukuk kararı gibi kullanılıp BM ve AB kararı olduğu iddiası da eklenerek, tüm dünya devletlerine; KKTC limanlarına giriş yapan gemilerin bayrak sicillerine, denizcilik sektörünün büyük oyuncuları olan klas kuruluşlarına, sigorta ve denetim şirketlerine bildirildi. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin 1974 tarihli söz konusu Bakanlar Kurulu kararı bir «iç hukuk» uygulamasıdır ve devletlerin iç hukuk uygulamalarının uluslararası hukuka, uluslararası temel hukuk metinlerine, Avrupa Birliği Hukuku ve müktesebatına aykırı olmaması esastır” dedi.

KAPTANLAR PARA VE HAPİS CEZASIYLA TEHDİT EDİLİYOR

Elmacıoğlu, Rum Yönetimi’nin siyasi lobi faaliyetinin sonucunda, ticaretin engellenmesi gerektiği ve limanların ticarete kapalı ve yasaklı (banned/restricted/prohibited) olduğu iddiasının, BM ve AB üyesi birçok ülke tarafından yayınlanan sirkülere de yansıdığına dikkat çekti.

Elmacıoğlu, “Sirkülerde, gemilerin KKTC limanlarına girmesi halinde uluslararası hukuku ihlal edeceği ve ceza uygulanacağı, KKTC bayraklı gemilere hizmet verilemeyeceği, KKTC limanlarına giren gemi kaptanlarının GKRY limanlarına gitmeleri halinde, yasaklı limandan geldikleri gerekçesi ile tutuklanacağı ve para cezası verileceği belirtiliyor.” diye konuştu. 

AVRUPA KOMİSYONUNDAN “AMBARGO YOK” CEVABI

Bahse konu sirkülerler ile ilgili Avrupa Birliği Komisyonu’na Ekim 2018’de başvuruda bulunduklarını söyleyen Elmacıoğlu, komisyonun 11 Aralık 2018 tarihinde resmi kanalla cevap verdiğini aktardı.

Elmacıoğlu, “Cevapta, bahse konu GKRY Bakanlar Kurulu kararının bir iç hukuk kararı olduğu ve AB Komisyonunun KKTC limanlarının yasaklı veya ambargolu liman olduğu yönünde bir görüşü olmadığı belirtildi. Çeşitli AB üyesi ülkelerle yapılan yazışmalar neticesinde de benzer yanıtlar alındı. Tüm bu girişimler neticesinde KKTC ile ilgili herhangi bir ticari ambargo kararı olmadığı, AB Komisyonu tarafından kabul edilmiştir” dedi.

DENİZ HABER AJANSI