Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Hasan Taçoy, liman özelleştirmelerine Mağusa Limanı’ndan başlayacağını açıklaması bölge halkı ve sivil toplum örgütlerini harekete geçirdi. Örgüt temsilcileri özelleşmenin limandaki sorunları kat ve kat artıracağını uyarısında bulundu

MÜSTEŞAR YALANLADI

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Suat Yeldener Mağusa Limanı’nın özelleşip özelleşmeyeceği ile ilgili bir konunun şu anda gündemde olmadığını açıkladı. Yeldener, şu anda limanı modernleştirmek için proje hazırlandığını, özelleştirme kararı maliyete bağlı olarak verilecek

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Hasan Taçoy’un “Özelleştirme Mağusa Limanı’ndan başlayacak” açıklaması birçok sivil toplum örgütünü ve Mağusalı’yı ayağa kaldırdı. Sivil toplum örgütü temsilcileri limanın yapısının sürdürülebilir durumda olmadığını ancak özelleştirilmesinin de limandaki sorunları daha derinleştirip, liman hizmetlerini pahalılaştıracağını anlattı.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Suat Yeldener ise Mağusa Limanı’nın özelleştirilmesinin gündemde olmadığını açıkladı. Şu anda limanın modernleştirilmesi ile ilgili proje çalışmaları yaptıklarını söyleyen Yeldener, projenin tamamlanmasının ardından limanın özelleştirilip, özelleştirilmeyeceğine kara verileceğini söyledi.

Birlik bakanla görüşmeyi bekliyor…

Liman İşçileri’nin örgütlü olduğu Liman İşçileri Birliği ise Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Hasan Taçoy’dan randevu talep etti. Mağusa Limanı’nın özelleşmesine karşı olan birliğin bu konu da ne yapacağı bakanla yapılacak görüşmenin ardından belirlenecek. 

Yeldener: Özelleşip, özelleşmeyeceği yönünde bir karar yok

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Suat Yeldener, limanların şu an da özelleşip özelleşmemesi ile ilgili bir çalışma yapılmadığını açıkladı. Yeldener, limanlarla ilgili projeler hazırlanıp bu projeleri maliyetleri ortaya çıktıktan sonra özelleştirilip özelleştirilmeyeceği kararı verileceğini belirtti. Yeldener, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Hasan Taçoy’un kısa süre önce yaptığı “Limanlar özelleştirilecek” açıklamasının ise bir gazetecinin sorusu üzerine olduğunu ifade etti.

“Çalışmalar sürüyor”

Özellikle Mağusa’nın modern bir limana kavuşması için çalışma başlattıklarını kaydeden Yeldener, kaleye ve turizme hitap etmesi için çalışmaların sürdüğünü belirtti. Yeldener, bu konuda gerekli projenin tamamlanmasının ardından kaynak arayışına gireceklerini kaydederek, kaynak bulunmasının ardından Mağusa Limanı’nın modern bir deniz limanına dönüşeceğini söyledi.

“Derinlikler ölçülüyor”

Proje kapsamında Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma Bakanlığı Deniz Kıyıları Müdürlüğü’nden yardım talep ettiklerini ifade eden Yeldener, şu anda derinliklerinin ölçüldüğünü belirtti. Yeldener, o derinliklere bakarak modern bir limanın ne kadar derin olması üzerinde rapor hazırlanacağını ve bu raporun netleşmesinin ardından da kaynak arayışına geçileceğini anlattı.

Emin: Özelleştirme istemiyoruz

Güç-Sen Başkanı Erol Emin limanların özelleştirilmesine karşı olduklarını ancak limanların şu anki durumunun da sürdürülebilir bir yapı olmadığını anlattı. Limanda keşmekeş olduğunu belirten Emin “Limanda şu an her şey bir birinin içine geçmiştir” dedi. Emin, Mağusa Limanı’nın şu anda özel sektör tarafından yönetildiğini ifade etti.  

“Çok önemli bir limandır”

Emin Mağusa Limanı’nın Kıbrıs’ın ilk limanı olduğuna dikkati çekerek, stratejik bakımdan da büyük bir önem sahip olduğunu hatırlattı. Limanda vahşi kapitalizm uygulandığını söyleyen Emin şu şekilde konuştu:
“Serbest liman tamamen sanayi oldu. Sağlık tehdidi saçıyor. Civardaki okullar, bölge halkı ve liman çalışanları için ciddi bir sağlık tehdidi arz ediyor. Ayrıca bu limanda tersane var. Bakanlar Kurulu’nun bu konuda iki tane önergesi olmasına rağmen önergeleri dikkate alan yok. Acenteler bu önergeleri önemsemiyor. Taraflar hükümeti sallamıyor. Burada devlet otoritesi yoktur.”

“Liman halkındır”

Limanı özelleştirmeye açmanın halka ihanet olacağını söyleyen Emin, amacın limanı özelleştirip birilerine peşkeş çekmek olduğunu ifade etti. Emin limanların halkın malı olduğunu kaydetti ve özellikle Kıbrıs’ta çözüm için görüşmelerin sıklaştığı son günlerde böyle bir adıma anlam veremediklerini belirtti.

“Limanda birçok otorite var”

Limanda Maliye, Ekonomi ve Ulaştırma Bakanlıkları dahil olmak üzere birçok otoritenin söz sahibi olduğuna işaret eden Emin, bu nedenle de kimsenin tam anlamıyla otorite kuramadığını ifade etti. Emin şu şekilde konuştu: “En büyük ihanetlerden bir tanesi de limanı bölüştüler Yarısı serbest bölge ilan edildi, o yetmedim özel serbest bölge de ilan edildi ve bu bölgeye gümrük giremiyor, kimse giremiyor. Aslında zaten liman özel sektör zihniyeti ile idare ediliyor. Sermaye sınıfı hükümeti dinlemiyor.”

“Master planı çıkarılmalı”

Mağusa Limanı’ndaki sorunların sona ermesi için bir master planı çıkarılması gerektiğini kaydeden Emin, kirli sanayinin başka bir yere taşınması gerektiğini söyledi.  Emin, “Para uğruna insanların sağlığını bozdular, hem de Mağusa’yı mahvettiler. Surlariçi’nde yaşayan insanlar çamaşır bile asamıyor” şeklinde konuştu.

Dağlı: Özelleştirme, sorunları daha da derinleştirir

Mağusa İnisiyatifi sözcüsü Okan Dağlı, Mağusa Limanı’nda birçok sorun yaşandığına işaret etti ve limanın özelleştirilmesiyle bu sorunların daha da derinleşip, liman hizmetlerinin de pahalılaşacağını belirtti. Mağusa Limanı’nda yaşanan sorunlardan bir tanesinin sivilleşme olduğunu anlatan Dağlı, “Güvenlik sivil otorite tarafından değil, askeri makamlar tarafından yapılıyor” dedi. Dağlı limanın büyük bir kısmının asker tarafından kullandığını söyledi.

“Yönetim tek elden olmalı”

Limanda yaşanan diğer bir sorunun da yönetimin birçok farklı otorite tarafından yapılmaya çalışılması olduğunu kaydeden Dağlı, bunların tek bir otorite altında toplanması gerektiğini savundu. Dağlı, şu anda Mağusa Limanı’nda birçok bakanlık ve dairenin söz sahibi olduğunu belirtti.

“Birçok alan zaten özelleştirildi”

Dağlı, Mağusa Limanı’nda bulunan birçok alanın zaten daha önceden özelleştirildiğini hatırlattı ve bu alanlara hiçbir otoritenin müdahale edemediğini belirtti. Özelleştirilmiş bu alanların ne kontrol edilebildiğini ne de denetlenebildiğini kaydeden Dağlı şu şekilde konuştu:

“Limanda bulunan birçok alan yasal ve gayri yasal bir şekilde zaten özel sektöre devredilmiştir. Bu alanlara hiçbir otorite müdahale edemiyor. Özelleşen alanlar nedeniyle limanın gelişmesinin önünü tıkanıyor. Bu tıkanıklı özel sektöre devredilen yerlerle alakalı… Serbest liman amaçları dışında faaliyet göstermekte ve amacı dışında kullanılması için kapatılmıştır. Limanda özellikle yük boşaltma işlemlerini yürüten şirket özeldir. Bunun dışında elimizde kalan rıhtım ve bazı hizmetlerin özelleşmesi demek limanın tamamen elimizden çıkması ve hizmetlerin pahalılaşması demektir. Ercan’da olduğu gibi kontrol dışı ücretlendirme ile bunun faturasının bizlerden çıkarılması anlamına gelir.”  

“Akdeniz’in çöplüğüne dönüştü”

Mağusa Limanı’nın bir başka sıkıntısının da kirlilik olduğunu kaydeden Dağlı, birçok atık maddenin Mağusa Limanı’nda depolandığını söyledi. Dağlı, özellikle tarihi surların dibinde ve yerleşim yeri içerisinde bu kirliliğin kente büyük zara verdiğini anlattı ve “Limanda ciddi bir otorite boşluğu var ve birçok kurum kendi çıkarları doğrultusunda iş yapıyor” dedi.

Tekkan: Bakanla görüşmeyi bekliyoruz

Liman İşçileri Birliği Başkanı Serhan Tekkan, konu ile ilgili Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı’ndan randevu talep ettiklerini ve hala yanıt beklediklerini ifade etti. Özelleştirmeye karşı oldukları belirten Tekkan ancak yapılmak istenenin ne olduğu konusunda net bir bilgileri olmadığını ve bu nedenle bakanla görüşmeyi beklediklerini kaydetti.

Özkardaş: Mağusa Limanı stratejik açıdan çok önemli

Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (Kamu-Sen), “Gazimağusa Limanı’nın değer biçilmeyecek kadar kıymetli ve bir o kadarda stratejik” olduğunu vurguladı.

Kamu-Sen Başkanı Mehmet Özkardaş yaptığı açıklamada, bir taraftan çözüm süreci için yoğun görüşmeler başlatılıp, Kapalı Maraş’a karşılık, Mağusa Limanı ve Ercan'ın uluslararası trafiğe açılması tartışılırken bir taraftan da Mağusa Limanı’nın özelleştirme kılıfıyla birilerine peşkeş çekilme hazırlıkları yapılmasının, Ercan'ın nasıl üste para da verilerek özelleştirme adı altında peşkeş çekildiğini düşündürdüğünü savundu.

KTHY, DAK, DAİ, Ercan bunların hep halkın ve sivil toplumun karşı çıkışlarına rağmen peşkeş çekildiğini ileri süren Özkardaş, “Hele de olası bir çözümde bir o kadar daha değerli olacaktır. Sanırım Mağusa Limanı için iştahı kabaranlar bunu çok iyi görüşmüşlerdir” dedi.

Özkardaş, özelleştirmelere karşı olduğunu her fırsatta söyleyen ve şu anda da hükümette olan partilerin bu peşkeşlere çanak tutmasının da düşündürücü ve manidar olduğunu söyledi.

Deniz Haber Ajansı