Körfez bölgesiyle yapılan iş birliğinin çok önemli olduğunun altını çizen Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) Kurucusu Cengiz Özgencil, "GCC-Türkiye Ekonomik Forumu; tarım, gıda, altyapı, ulaşım, lojistik, turizm, finans, yatırım, sanayi ve enerji alanlarında ekonomik iş birliğinin geliştirilmesine yardımcı olacak." ifadelerini kullandı. Türkiye’nin çok önemli bir ülke olduğunu ve bu iş birliğinin Körfez ülkeleri için önem arz ettiğini kaydeden Körfez Araştırma Merkezi (GRC) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Abdulaziz Sager, “Özellikle bilgi, kültür, eğitim paylaşımı anlamında çok güzel şeyler yapacağımıza inanıyoruz. Körfez ülkeleriyle Türkiye arasındaki etkileşimi çok iyi gözlemliyoruz ve çok güzel bir yolda ilerlediğine inanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Uluslararası İşbirliği Platformu (International Cooperation Platform) ve Körfez Araştırma Merkezi (Gulf Research Center) tarafından siyasi yakınlaşmanın önemli bir döneminde, halihazırda stratejik ve canlı olan ilişkiyi daha da güçlendirmek için 12-13 Kasım tarihlerinde İstanbul’da Körfez ülkeleri yatırımcıları ve Türk iş dünyası Körfez Ülkeleri İşbirliği Konseyi (GCC)-Türkiye Ekonomik Forumu 2023'te bir araya getirilecek.
Körfez Ülkeleri İşbirliği Konseyi (GCC)-Türkiye Ekonomik Forumu 2023’ün bölge ülkeleri ile Türkiye arasındaki ekonomik işbirliğinin geliştirilmesine yardımcı olmak adına düzenleneceğini duyuran UİP Kurucusu Cengiz Özgencil, "Giderek değişken hale gelen jeopolitik manzara ve kötüleşen büyük güç ilişkileri göz önüne alındığında, ekonomik kalkınma yoluyla bölgesel bağları sağlamlaştırmak önem arz ediyor. GCC ve Türkiye, Orta Doğu’daki hayati bölgesel güçleri temsil etmekte ve GCC-Türkiye Ekonomik Forumu; tarım, gıda, altyapı, ulaşım, lojistik, turizm, finans, yatırım, sanayi ve enerji alanlarında ekonomik iş birliğinin geliştirilmesine yardımcı olacak. GCC’nin önümüzdeki yıllarda Türkiye ile iş birliği taahhüdü ve ikili ticareti önemli ölçüde artırmak için önemli bir kapasite olduğu gerçeği göz önüne alındığında, potansiyel iş birliği alanlarını keşfetmek ve ortak projeler için bir ağ oluşturmak için ideal bir fırsat olacağını düşünüyoruz.” dedi.
KÖRFEZ ÜLKELERİ İLE KAPSAMLI İŞ BİRLİĞİ
Körfez ülkeleri ve Türkiye'nin uzun dönemli sıcak ilişkilere sahip olduğunu ifade eden Özgencil, bu ilişkileri yeniden canlandırmanın zamanının geldiğini belirtti. Özgencil, "Bu çabanın bir parçası olmaktan ve eski köprülerin yenilenmesi ve yenilerinin yapılmasına öncülük etmekten gurur duyuyoruz. GCC-Türkiye Ekonomik Forumu, her iki taraf için de diğerinin potansiyelini öğrenmek, nerede iş birliği yapabileceklerini keşfetmek ve her iki tarafın da fayda sağlayacağı işlemleri geliştirmek için daha fazla çabaya ihtiyaç duyulabileceğini anlamak için vazgeçilmez bir fırsat sunacak. Bu forumun, ülkelerimiz arasında ekonomi alanında başlayıp kısa sürede diğer birçok alanı da kapsayacak şekilde genişleyecek daha kapsamlı iş birliğinin başlangıcı olacağına inanıyoruz. Türkiye ile GCC ülkeleri arasında güçlendirilmiş iş birliği, ilgili taraflara fayda sağlamanın yanı sıra, 14 yıl önce kurduğumuz Uluslararası İşbirliği Platformu’nun misyonlarından da olan, bölgede daha fazla istikrarı teşvik etmekle kalmayacak, aynı zamanda diğer gelişmeleri olumlu bir şekilde etkilemelerini sağlayacak.” dedi.
“FORUM, KÖRFEZ ÜLKELERİ VE TÜRKİYE’Yİ YAKINLAŞTIRACAK”
Giderek artan güç gerilimlerinin ışığında, bölgesel ilişkileri sağlamlaştırmanın her zamankinden daha önemli hale geldiğini belirten Körfez Araştırma Merkezi (Gulf Research Center) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Abdulaziz Sager, "Tarihsel olarak, GCC ve Türkiye sağlıklı ve canlı ticari ilişkilere sahipti ve GCC-Türkiye Ekonomik Forumu bu geleneği daha da genişletmeye çalışacak. Ekonomik menfaat ve kalkınma fırsatlarını sergileyen forum, GCC ve Türkiye'yi birbirine yaklaştıracak ve istikrarsız bir küresel ortamda gelişmek için yeteneklerini arttıracak. GCC-Türkiye Ekonomik Forumu, Körfez Ülkeleri ile Türkiye arasındaki ilişkilerin mevcut durumunu inceleyecek ve gelecekteki gelişim ve daha fazla iş birliği fırsatlarını araştıracak. Son teknoloji girişimcilerin ve kıdemli hükümet yetkililerinin huzurunda ileriye dönük yol gösterici örnekleri belirlemek için hem son başarılara hem de tarihi kilometre taşlarına ışık tutmayı hedefliyoruz."dedi.
KÖRFEZ ÜLKLERİ VE TÜRKİYE ARASINDA BİR İLK
Forumun, Körfez Ülkeleri İşbirliği Konseyi (GCC) ile Türkiye arasında türünün ilk örneği olacağını ve böyle bir toplantının GCC'nin Türkiye'deki çıkarlarını ve Türkiye'nin GCC’deki çıkarlarını desteklemek için hayati önem taşıdığını kaydeden Sager, "Kapsamlı bir dizi politika tavsiyesi formüle etmek için ekonomik belirsizlik zamanlarında kilit paydaşları bir araya getiren forum, verimli bağlar için verimli zeminler hazırlayacak ve GCC-Türkiye stratejik ilişkisi için güçlü bir temel oluşturacak. GCC-Türkiye Ekonomi Forumu'nu bir araya getirmekten büyük mutluluk duyuyoruz ve bunun, daha birçok benzer etkinlik için bir fener görevi görmesini umuyoruz. Etkinliği, somut faydalarını ve herkesin aktif katkısını sabırsızlıkla bekliyorum." dedi.
2030’DA 25 MİLYAR DOLARLIK HEDEF
Daha önce hem misafir olarak hem de konuşmacı olarak pek çok kez Boğaziçi Zirvesi’ne katıldığını Uluslararası İşbirliği Platformu'nun (UİP) Türkiye'nin tanıtımı için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığını gözlemlediğini belirten Sager, "Türkiye gerçekten çok çok önemli bir ülke. Bu iş birliği bizim için gerçekten çok önemli. Özellikle bilgi, kültür, eğitim paylaşımı anlamında çok güzel şeyler yapacağımıza inanıyoruz. Körfez ülkeleriyle Türkiye arasındaki etkileşimi çok iyi gözlemliyoruz ve çok güzel bir yolda ilerlediğine inanıyoruz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Arap ülkelerini ziyaret etmesinden çok mutluyuz. Bu ziyaretle birlikte özellikle politik zor günler bitti gibi gözüküyor. Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaretiyle birlikte doğru yolda ilerlediğimizi de görüyoruz. Özellikle daha önceden başlayan bir milyar dolarlık ekonomik gelişim 2030 yılında 25 milyar dolara çıkması da hedeflendiği için çok değerli bir ziyaret. " değerlendirmesinde bulundu.
Bu forumla iki taraf için de önemli olacak konulara odaklanıldığının altını çizen Sager, "Enerji, finans ve bankacılık tarafına baktığımızda şu anda halihazırda dört tane Körfez'den gelen banka aktif olarak Türkiye'de çalışıyor. Ulaşım, lojistik, gıda, tarım, endüstri ve tabii ki turizm alanlarında yeni iş birliklerinin sağlanması ile ticaret hacmi artarak devam edecektir. Her ne kadar Türk ekonomisi şu anda zor bir dönemden geçse de Türkiye'nin geleceği için büyük potansiyel var, gelişmeye açık." değerlendirmesinde bulundu.
12-13 Kasım tarihlerinde İstanbul’da düzenlenecek GCC-Türkiye Ekonomik Forumu 2023'ün iki devletin de yararına bir etkileşim olacağını kaydeden Sager, "Zaten Suudi Arabistan'ın TCMB ile 5 milyar dolarlık mevduat anlaşması yapması bu iradeyi gösteriyor. Bununla beraber eminim ki diğer Körfez Ülkeleri yatırımları da gelecek. Zaten Katar'ın da buna ilişkin ilgisini görüyoruz. Devletler arasındaki iradeyi çok net bir şekilde görüyoruz ve devletler bu ilişkiyi kuracak gibi gözüküyor. Ama burada belirtmek gerekir ki zaten buna ilişkin ciddi bir tecrübe var. Özellikle TOGG aracıyla Türkiye'nin yaratıcı ve inovatif olması bizim için de çok teşvik edici ve heyecanlandırıcı. Ayrıca, gıda konusunda da Türkiye'nin iyi bir partner olabileceğini düşünüyoruz. Özellikle gerekli insan gücü, coğrafya, tarım, teknoloji ve altyapıya sahip bulunuyor. " dedi.
Türkiye'yle körfez ülkeleri arasında bir boru hattı olması halinde bunun ciddi bir depolama, rafineri, mekanik kapasite sağlayacağını ifade eden Sager, bunlarla beraber bazı belirli kimyasalların üretiminin de mümkün olacağını dile getirdi. Sager, "Türkiye'nin hava ulaşımı alanındaki tecrübesine inandığımız için iki taraf arasında çok önemli iş birliğini sağlanacağını düşünüyorum." dedi.
"TÜRKİYE HER ALANDA BÜYÜK BİR POTANSİYELE SAHİP"
Boğaziçi Zirvesi'ne katılanların Türkiye'deki gelişmeleri gördüğünü dile getiren Uluslararası Türk-Arap Diyaloğu Birliği Genel Sekreteri Erşat Hürmüzlü, "Türkiye her alanda çok büyük bir potansiyele sahip, hepimiz biliyoruz. Sağlık turizmi olarak sadece meseleye baktığımızda değil ciddi bir şekilde buradaki tıp meselesinin çok ilerlemiş olduğunu görüyoruz. Sadece İskandinav ülkelerinden Türkiye'ye bir yıl içinde bir milyona yakın hasta tedavi için gelmiş. Bu Türkiye'nin artık hangi boyutlara gittiğini gösteriyor. Onun için hepimizin buna destek olması, ciddi bir şekilde katkıda bulunması önem taşıyor." ifadelerini kullandı.
DENİZ HABER AJANSI