CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, söz konusu düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi’nin daha önce iptal ettiğini anımsatarak, “Anayasa Mahkemesi kararına karşın böyle bir yasal düzenlemenin gündemimize gelmesinden utanç duyuyorum, utanç duyuyorum, tek sözcükte söyleyecek söz bulamıyorum. Bu kolektif suça ortak olmayalım, böyle bir Anayasa suçunu lütfen işlemeyelim” dedi.
TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşülüyor.
Teklifin ikinci maddesi üzerine değerlendirmeler yapılıyor. 14 maddelik kanun teklifinin zeytinlikleri madencilik faaliyetine açan birinci maddesi komisyonun dünkü toplantısında çıkarılmıştı. Bugün tartışma konusu olan ikinci maddede ile Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanuna eklenen geçici maddeyle, Türkiye Denizcilik İşletmeleri Anonim Şirketi ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları İşletmesi Genel Müdürlüğüne ait bazı limanların işletme hakkı verilmesi veya devri yöntemiyle özelleştirilmeleri neticesinde imzalanan 49 yıldan az süreli sözleşme süreleri, 49 yıla kadar uzatılacak.
Ek sözleşme imzalanabilmesi için işletmeci şirketlerin işletme hakkını doğuran sözleşmeden kaynaklanan tüm mali yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmiş olmaları ve işletme hakkını doğuran sözleşmeden kaynaklı açılmış davalardan feragat etmeleri gerekecek.
“Seçim Öncesi Para Gerekli”
Madde üzerine söz alan HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, limanların kamu eliyle işletilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Biz bunun özelleştirmesine tümden karşı çıktığımızı ifade ediyoruz. Bu madde önerisinde bu mevcut kiracılara 49 yıllına uzatılmasını öngörüyor. Bu Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş bir husustur. Sürenin 49 yıllığına çıkarılmasına itirazımız, birincisi kamu eliyle yapılması bu işlerin, ikincisi bizden sonraki yasamada görev yapacak milletvekillerinin haklarını da gaspa uğratmış oluyorsunuz. İşin sırrının ne olduğu ortaya çıktı, Cumhurbaşkanının Katar ziyareti neticesinde seçim öncesinde para gerekli. Buradan kaynaklı olarak yasaya ihtiyaç duyuyorsunuz” diye konuştu.
Şirketlere Verilecek Limanları Sıraladı
CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, 49 yıllına özel şirketlere verilmek istenen limanları şöyle sıraladı:
“18 liman özelleştirildi. Antalya limanı 98’de özelleştirilmişti, 2028 yılına kadar Katarlılara. Alanya 2000 yılında özelleştirilmişti, 2030’a kadar 19 yıl, sözleşme bitiş tarihi 2049. Hopa Ciner Grubu’na 2046. Galataport, Doğuş- Bilgili Grubuna 2062. Kuşadası Global Ford’a 2052 yılına kadar. Keşme, Ulusoy Grubuna 2056 yılına kadar. Mersin Singapur Akpen Grubuna 2061 yılına kadar. İskenderun Limak’a 13 yıl uzatıldı süresi, 2046 yılına kadar. Sinop 2046 yılına kadar Çakırova A.Ş.’ye. Ordu yine Çakırova A.Ş.’ye 2046 yılına kadar. Tekirdağ Akport A.Ş.’ye 19 yıl 2046 yılına kadar. Rize Riport A.Ş.’ye 2046 yılına kadar. Marmaris, Liman A.Ş. 2049 yılına kadar. Dikili, Dikili Liman A.Ş.’ye 2050 yılına kadar. Derince, Safi Katı Yakıt 10 yıl süresi kalmış, 2064 yılına kadar. Trabzon Albayrak Grubuna kadar 2052 yılına kadar. Taşucu, Ceylan Grubuna 49 yıl 2070 yılına kadar süreleri uzatılanlar.”
Chp’li Tarhan’dan Uyuşturucu Uyarısı
CHP Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan ise limanların özelleştirilmesinin devletin buralardaki kontrolünü kaybetmesine yol açtığını ve uyuşturucu ticaretinin önünün açıldığını ifade ederek, “Siz buraları özelleştirirseniz, kontrolü de elden kaybedersiniz. Sadece denetim ve kontrol değil aynı zamanda o bölgeleri denetleyemiyoruz” dedi.
“Hesaplama Şeklini Değiştirip Önümüze Getiriyorsunuz”
CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, Anayasa Mahkemesi’nin ikinci maddedeki düzenlemeyi iptal ettiğini anımsatarak, “Şimdi hesaplama şeklini değiştirip önümüze getiriyorsunuz” dedi. Budak, Anayasa Mahkemesi’nin “İhalesiz sözleşme özgürlüğüne karşı bir uygulama yapıyorsunuz” dediğine dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sayın Erdoğan Katar’a gittikten sonra mutlaka bir satış gündeme geliyor. Bunlardan bir tanesi de Antalya Limanı. Henüz daha bu uzatma meseleleri bizim gündemimize gelmeden 1 gün önce 1997’de Global diye bir firmaya özelleştirildikten sonra Global firması tam bizim burada Meclis’ten geçirip uzatma kararını verdiğimiz noktadan 1 sene önce bunu aldı. Bir de kaça aldı biliyor musunuz arkadaşlar? 140 milyon dolara. Antalya’da 2 tane işleyebilecek rıhtım var. Bu 140 milyon dolar 7 senede asla çıkmaz. Global şirketi zaten burayı 50 milyon dolara 30 yıllığına kiralamıştı. Biz o zaman demiştik. Eğer Katarlılara burası fahiş bir fiyata satıldıysa, bunun arkasından başka bir şey gelecek ve geldi. Geldiği şekliyle Anayasa Mahkemesi’ne gönderdik ve Anayasa Mahkemesi iptal etti. Bir daha getiriyorsunuz. Ne diyeceğini bilemem Anayasa Mahkemesi’nin ama burada çok açık ifade ettiği, Anayasa 10-13-48’e aykırı olduğunu ifade ettiği Anayasa Mahkemesi, o zaman tespit ettiğini tekrar dönüp de bugün ‘Yok öyle değişmiş, hesaplama noktasında doğru bir şey getirmişsiniz, ben de kabul ediyorum’ demez.”
“Kolektif Suç”
CHP İstanbul Milletvekili, Anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu da söz konusu maddenin anayasaya aykırı olduğunu şöyle anlattı:
“Anayasa Mahkemesi kararını biz acaba böyle bir yasal düzenlemeyle aşabilir miyiz? Hayır, kesinlikle, Anayasa madde 11 ve Anayasa madde 153 son ve tabii ki bizim üzerine ant içtiğimiz Anayasa madde 81 buna engel. Eğer yaparsak ne olur? Sayın Bahçeli'nin 16 Ekim 2016’da söylediği münferit suç burada kolektif suça dönüşür, kolektif Anayasa suçuna dönüşür.
“Bu Suça Ortak Olmayalım”
Bakın, ben 1970’te Ankara Hukuk Fakültesi’ne girdim, 73’te öğrenciydim, yaklaşık elli yıldır hukukçuyum, Anayasacıyım. Bu mesleğimi uluslararası alanda yaptım, birçok yabancı dilde de aynı konuda yayınım var. Ben doğrusu Anayasa Mahkemesi kararına karşın böyle bir yasal düzenlemenin gündemimize gelmesinden utanç duyuyorum, utanç duyuyorum, tek sözcükte söyleyecek söz bulamıyorum. Bu kolektif suça ortak olmayalım, böyle bir Anayasa suçunu lütfen işlemeyelim.”
“Eroin Mi Yığacak?”
Teklifte imzası bulunan AKP Düzce Milletvekili Fahri Çakır ise teklifi savunarak, “Bu limanlar güvenlik sorunu, öyle noktaya getirildi ki. Allah aşkına uyuşturucu ile, narkotik işlerle bu limanların, şu kanunun, şurada görüşülenlerle ne alakası var? Özelleştirdiğim limana süre uzattığımda eroin mi yığacak? Bu ülkenin güvenliği yok mu?” diye CHP’lileri eleştirdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba da “Yok, yok, yok” diye yanıt verdi.
“Katar’sız Kanun Çıkmıyor Meclis’ten Maşallah”
CHP’li Ağbaba, “Bu liman işiyle ilgili çözemiyorum, ısrarınız nedir?” diye sorarak, düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi’nin daha önce iptal ettiğine dikkat çekti. Ağbaba, “Limanlar bu ülkenin kalesidir. Milyonlarca dolar kamu malına zarar hazırladığınızı iddia ediyor arkadaşlarımız. Katar meselesi başlı başına bir mesele. Katar’sız bir kanun çıkmıyor Meclis’ten maşallah” diye vurguladı.
Akp Ve Mhp'li Milletvekillerinin Oyları İle Kabul Edildi
AKP ve MHP'li milletvekillerinin oyları ile teklifin ikinci maddesi kabul edildi. Bu madde ile Denizcilik İşletmelerine ait olan ve devir yılı 1997'de başlayan Hopa, Giresun, Sinop ve Rize, 1998'de başlayan Antalya, 2000'de başlayan Alanya, 2001'de başlayan Marmaris, 2003'te başlayan Çeşme, Kuşadası, Dikili, Trabzon limanlarının kira sözleşmeleri 19 yıllığına uzatılacak. 2014'te kiraya verilen Galataport'un sözleşmesi 30 yıllığına, 2018'te kiralanan Tekirdağ limanın sözleşme süresi 36 yıllığına, 2022'te kiralanan Taşucu limanının sözleşmesi 40 yıllığına uzatılmış olacak. Yine bu düzenlemeyle Devlet Demiryollarına ait olan ve 2007'de kiralanan Mersin, 2010'da kiralanan Samsun ile Bandırma limanlarının sözleşme süreleri 13 yıllığına, 2015'te kiralanan Derince Limanı'nın sözleşme süresi de 10 yıllığına uzatılacak. (Cumhuriyet)
DENİZ HABER AJANSI