Limanlar gidiyor, ses verin!...
Taylan Sorgun; ORTADOĞU Gazetesinde yazdığı köşe yazısında Milliyetçileri ve Ulusalcıları liman özelleştirmelerine karşı çıkmaya çağırıyor.
LİMANLAR GİDİYOR. MİLLİYETÇİLER, ULUSALCILAR SES VERİN!GEÇTİĞİMİZ aylarda bu sütunda limanların da özelleştirileceğini, birkaç defa yazmıştık. Yine geçtiğimiz günlerde de aynı haberi yeniden vermiş ve bu Özelleştirmenin de, emperyalizmin Osmanlı İmparatorluğu'nu çökertme politikasındaki Tanzimat öncesi ve Tanzimat sonrası kapitülasyon ve imtiyazlar dönemine benzer şartlar taşıdığını belirtmiştik. Çarşamba günü verilen bir habere göre de artık bu özelleştirme politikasında son aşamaya gelinmiştir. Rekabet Kurulu yaptığı bir açıklama ile limanların, "bölünerek" yani parçalanarak" özelleştirilmesi yönteminin uygulanmasını istemiştir. Parçala ve sat... Egemenlik terki…Limanlarının özelleştirilmesi ile,1) Türkiye'nin limanlarındaki egemenlik hakkı çokuluslu şirketlere geçmiş olacaktır. 2) Karasuları egemenliği kıyılardan ve limanlar başlayarak karasuları sınırına kadar uzanmaktadır. Özelleştirme ile karasuları egemenliği de yine o limanlara sahip çokuluslu şirketlerin de etkisi altına girecektir. 3) Özelleştirilen limanlarda yabancı bayraklar da görülecektir. 4) Limanlar ticari özellikleri kadar "stratejik özelliklere" de sahiptir. Özelleştirme ile Türkiye'nin limanlardaki bu yoldaki egemenlik haklan da zaafa uğrayacaktır.Yabancı bayraklar...Çok uluslu şirketler uzun zamandan beri Türkiye'nin limanlarının özelleştirilmesinin peşindedirler. Arkalarında da devletlerinin politikaları vardır. O politikalar stratejik esaslara ve ticari nüfuz alanları yaratmaya da dayalıdır. Çokuluslu şirketler arasında Helenist Yunan sermayesi ile Ermeni diaporasının sermayelerinin bulunduğu da ileriye sürülmektedir. Nitekim bundan birkaç yıl önce Ermeni dİaspora-sı Türkiye'de bir işadamı ile ortaklık kurarak Trabzon Limanına talip olmuştu. O tarihlerdeki Tercüman Gazetesi'nde bunu hem yazmış, hem de manşet haber yaparak gündeme taşımıştım. Oldukça önemli tepkiler olmuş bu proje askıda kalmışta. Hatta o konuda Sayın Demirci den aldığım fakslar da vardır, Demirel o gelişmeyi iyi bilmektedir.İskenderun ve Mustafa Kemal...Özelleştirme kapsamındaki limanlar arasında İskenderun Limanı da vardır. Tarihe dönüp bakarsak o limanın ne kadar Önemli olduğu görülecektir. 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi ile Osmanlı İmparatorluğu teslim olmuş ve tarih sahnesinden çekilmeye başlamıştır.Emperyalist devletlerden zamanın Ingilteresi ise ilk olarak İskenderun Lirrum'nı işgale başlamıştır. O tarihlerde Adana'da Yıldırım Orduları Grubu Komutanı olan Mustafa Kemal Paşa, Sadrazam Ahmet İzzet Paşa'ya gönderdiği bir şifrede İskenderun Limam'na çıkacak düşman kuvvetlerine ateş açılması için ordusuna emir verdiğini bildirmişin. Daha sonra da Mütareke şartlarına uymayacağını şifrelemiş ve bunu üzerine ordusu lağvedilmiş ve Mustafa Kemal Paşa, İstanbul'a çağrılmıştır.İskenderun ve Irak'ın işgali...ABD ile İngiltere Irak'ı işgale başlarlarken Washington ilk olarak İskenderun Limam'ndan yararlanmak istemiştir.İskenderun Limanı aynı /amanda Bakü-Ceyhan petrol boru hattının da şahdamandır.Aynı zamanda Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki stratejik özelliğe sahip bir limanıdır. İşte şimdi limanların özelleşti rilmesi kapsamında bulunan İskenderun Limanı' da bu özelliklerine rağmen yabana, arkasında kendi devletlerinin stratejileri bulunan çokuluslu bir şirket ya da şirketlere geçecektir. Çokuluslu şirketler arasında yerli sermaye de bulunmuş olması ihtimali vardır ama bunun hiçbir kıymet-i harbiyesi olmayacaktır. İşte böylesine vahim bir iktisadi hata da bu yolda işlenmek üzeredir. Tabii o milli limanda da ileride yabana bayraklar görülecektir.İzmir ve Samsun...İzmir Limanı'na öteden beri tarihsel yenilgilerini unutan, Ege'yi Yunan toprağı olarak gören, içinde olan Helenist Yunanistan sermayesi de taliptir.Bundan birkaç yıl önce bu da gündeme gelmiş, geçen günü de belirttiğimiz gibi bir ortaklıkla Yunanistan bu limanda egemenlik aramıştır. Ancak, yine aynı tepkiler ortaya çıkınca bu proje yarını kalmıştır. O tarihte ilk tepkilerden birisi de bizim sütunumuzdaki haberle gündeme gelmişti. Şimdi İzmir ve Samsun Limanlarının özelleştirilmesi yine gündemdedir. Bu özelleştirmeye katılacaklar arasında Ermeni diasporası ile Yunanistan'ın sermayeleri de bir habere göre şal altında saklanmaktadırlar. Mesela yarın İzmir Limanı'nda Yunanistan bayrağı, Samsun Limanı'nda da Ermenistan bayrağı görülebilecektir, işte önemli bir özelleştirme politikası hatası daha.Kapitülasyonlar dönemi...Osmanlı İmparatorluğu'nun İngiltere'ye verdiği kapitülasyonlar ve imtiyaz hakları ile ngiliz gemileri Ege'de bayrak dolaştırmaya başlamışlar, bir süre sonra da İzmir Limanı hâkimiyeti ve gümrük idaresi Zamanın azınlıklıklarından Rumlar’ın eline geçmişti. Washington'un Ege ve Karadeniz'e açılma politikaları da 1825 yılında başlamıştır. Nihayet yapılan bir anlaşma ile ABD Karadeniz’e açılmıştır. Türkiye'nin denizleri ve karasuları ile limanlan üzerindeki böylesine tarihsel politikalar globalleşme denilen yeni müstemlekecilik ile yeniden devreye sokulmuştur. Şimdi yeni imtiyazlar yeni Kapitülasyon imkânları aranmaktadır. Limanların özelleştirilmesi bu bakımdan da tarihsel bir hata olacaktanTürkiye'nin gücü yok mu?...Bu limanların özelleştirilmesi şart mıdır? Türkiye'nin bu limanlan kendi egemenliği altında işletmesi daha geniş kapasitelere kavuşturması imkan dahilinde iken böylesine hatalı politikaların getireceği siyasi ve iktisadi zararlar çok iyi düşünülmelidir. Ama görülmektedir ki, AKP Hükümeti önemli bir siyasi ve iktisadi hata ile özelleştirme politikasında ısrarlıdır. AKP içinden de buna tepkiler okluğu söylenmektedir.Milliyetçiler ve ulusalcılar...Şimdi ulusalcılar, milliyetçiler, mili idler bu özelleştirmeye karşı da itirazlarını yüksek sesle ortaya koymak durumundadırlar. Çünkü, milliyetçiliğin, millinizin, ulusalcılığın gereği budur. Bunu yapmamaları halinde kendi misyonlarını yerine getirmemiş olacaklardır. Denilecektir ki, ulusalcıların, millicilerin, milliyetçilerin sesleri üzerinde kimi yerlerde ambargolar vardır. Ama bu ambargoları kırmak da yine mümkündür. Uygulanacak politikalar o ambargoları kırabilecek veya zayıflatabilecektir. Evet bir ses bekleniyor. Milliyetçilik, ulusalcılık, millicilik böylesine özelleştirmelere karşı çıkmayı da gerektirmektedir. Tarihi sorumlulukları vardır.(Taylan Sorgun, ORTADOĞU Gazetesi)
Diğer Haberler
Marmara'da deniz trafiği durdu! Bu seferler iptal edildiBalkanlar'dan yurdun batısına giriş yapan soğuk hava dalgası hayatı felç etti. Olumsuz hava koşulları deniz ulaşımını da olumsuz etkiledi. GESTAŞ AŞ yetkilileri bazı deniz seferlerinin iptal edildiğini duyurdu.
Konteyner Ticaretinde Yüzde 14 Büyüme Kaydedildi2024 yılının ilk dokuz ayında Karadeniz konteyner terminalleri, boş konteynerler ve aktarma işlemleri dahil toplam 979.000 TEU yük elleçledi.
Türk Şirketi En Büyük Hayvan Gemisini AlıyorDünyanın en büyük canlı hayvan taşıma gemisini bir Türk şirket alıyor. Avusturyalı Wellard şirketi gemiyi bir Türk şirketine, Göktaşlar Et’e...
İzmir Körfezi'nden 60 bin ton çamur çıkarıldıİzmir Körfezi’nin temizlenmesi için tarihinin en büyük yatırımlarından birini hayata geçiren İzmir Büyükşehir Belediyesi, Körfez dip tarama çalışmalarına devam ediyor. 1 ayı aşkın süreçte 60 bin ton malzeme çıkarıldı.
Müsilaj tehdidi Gemlik Körfezi'nden incelendiMarmara Belediyeler Birliği (MBB) ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Marmara Denizi'nde tekrar görülmeye başlanan müsilaj tehdidine dikkat çekti. Gemlik Körfezi'nde incelemelerde bulunan Başkan Bozbey, atık yönetimi konusunda ciddi bir strateji geliştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
- “Gemi içinde gemi” konsepti ile MSC Splendida
- Dünyada tek! Denizaltı yüzer havuzu intikal seyrine başladı
- MSC'den 55 milyon euroluk turizm geliri müjdesi
- 5. Bosphorus Ship Brokers Dinner, İstanbul’da yapıldı
12345678
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 Deniz Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim