• BIST 9549.89
  • Altın 3005.985
  • Dolar 34.5383
  • Euro 35.9979
  • İstanbul 6 °C
  • Ankara 3 °C
  • İzmir 9 °C
  • Antalya 13 °C
  • Muğla 8 °C
  • Çanakkale 9 °C

‘Meclis dediğimiz yer, meclis başkanının alanıdır’

‘Meclis dediğimiz yer, meclis başkanının alanıdır’
İMEAK Deniz Ticaret Odası, 2017 yılının son meclis toplantısında söz alan İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan;' Meclis dediğimiz yer, meclis başkanının alanıdır' dedi.

İMEAK Deniz Ticaret Odası, 2017 yılının son meclis toplantısında söz alan İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan; katılımcıların yeni yılını kutlayarak sözlerine başladı. Toplantıya 21 üyenin katılması ve meclisteki çoğunluğun sağlanamaması ile ilgili görüşlerini ifade eden Kalkavan; “Meclisin tarihinde bir ilk yaşandı ve ilk defa çoğunluk yüzünden açılmamış oldu. Biz 57 tane meclis yaptık, benim hatırladığım en az 50-52’sinde zaten çoğunluk yoktu. Birkaç kişi görevli olarak kabul eder öyle tamamlardık. Ayrıca durumla ilgili sorulan sorulara meclis başkanı cevap vermedi. Çoğunluğun sormuş olduğu sorulara kendisinin cevap vermesi lazımdır. Çünkü meclis dediğimiz yer meclis başkanının alanıdır.”  dedi.

‘Çok farklı bir yılı geride bırakmak üzereyiz’

Bitirmekte olduğumuz 2017 yılının geçmiş yıllara göre ciddi farklılık gösterdiğini ve tarihin dönüşümüne, yeni çağın yazılmasının başlangıcına şahitlik ettiklerini vurgulayan Kalkavan “ öyle bir duruma geldik ki Kudüs hadisesiyle beraber tarih yeniden yazılmaya başlandı. Yüzlerce yıl geriye gittiğimizde taşlar yerinden oynadı, fakat bu seferki çok farklıydı. Bu yaşıma kadar BM’in Kudüs meselesiyle ilgili olarak ABD’ye karşı almış aldığı karara hayatımda ilk defa şahit oldum. Çok şaşırdım. BM’nin kuruluşundan beri böyle bir karar ilk defa çıktı.”  dedi.

‘Yeniden haritalar çiziliyor’ 

Mecliste kitaplar dağıtıldığını ve bu kitapların okunmasının önemli olduğunu dile getiren Kalkavan; dünyanın ciddi bir değişim ve dönüşüm geçirdiğini belirtti. 100 yaberıl önce Ortadoğu’da Osmanlı Devleti egemenliğinin olduğunu ve bu 100 yılın çokta uzun bir zaman olmadığını hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü; ‘Dünyada parsellemeler oluyor, yeniden haritalar çiziliyor, Arap Baharı bence gerçekten bir ‘bahar’ değildi. Tarih kitaplarında haçlı savaşlarından bahsedilirdi. Günümüzde neredeyse ekonomik anlamda yeniden bir haçlı seferi yaşıyoruz. İlk defa bu kadar farklı bir süreçten geçiyoruz. Türk pasaportu taşıyoruz diye belirli ülkelere girişlerde sorun yaşamaktayız. Bu durum bizi çok ciddi bir şekilde etkilemektedir. Yabancı bandıralı gemilerde çalışan Türk arkadaşlar işlerini kaybetme korkusu yaşamaktadırlar. Bunları söylememdeki sebep şu; ekonomik anlamda kaybediyoruz. Tersaneler olarak da fazlasıyla etkilenmekteyiz. Gemi siparişlerinde belli ülkelerden ambargo yemekteyiz ve açıklama olarak politik belirsizlik olduğunu söylüyorlar, kazandığımız ihaleyi alamıyoruz. Bu sebeple Kudüs son noktaydı. Ekonomik sıkıştırmayla karşı karşıyayız.” 

‘BM’nin aldığı kararda cumhurbaşkanın da etkisini unutmamak gerek’

BM’nin Kudüs ile ilgili almış olduğu kararda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın da ciddi bir etkisi olduğunu belirten Kalkavan; ‘Alınan karar yaşadığımız bedellere değdi. Bazı zamanlar vardır, ülkenizle gurur duyarsınız ve mücadele edersiniz, önemli olan şey duruşunuzdan vazgeçmemektir. Yoksa bugün işime bu geldi bunu yapalım, yarın çıkarlarım değişti başka bir karar alıyım demek doğru olmaz. Çok şeye sahip olmak o kadar önemli değildir. Gün gelir hepsini kaybedersiniz. Adalete önem vermeliyiz adaletten vazgeçmeden yürümeliyiz. Yıllar geçecek ama biz bu mücadelemizi hatırlayacağız, çünkü kimse kalıcı değildir. 15 Temmuz günü verilen mücadele de aynısıdır. Bugün hala yapılanlara baktığımızda hayretler içerisindeyiz. Dün birlikte çalıştığınız kişi bir anda hapise girebiliyor. Ya, bu da mı? diyorsunuz. Gerçekten zor bir dönemden geçmekteyiz.’ şeklinde konuştu. 

‘Günümüzde yapamayacağımız gemi yok’

Diğer denizcilik yapılanmalarının dernek formatında olduğunu fakat bu kurumun kamu kuruluşu olduğu vurgulayan Kalkavan; ‘Burası hiçbir denizcilik kuruluşuyla kıyaslanamayacak bir kuruluştur, bu çok net bizim 9500 üyemiz var, burası kamu kuruluşu. Bu kurum için 15 yılda çok şey yaptım ve diğer derneklerin güçlenmesi için alan yarattım. Onlar kendi alanlarına çıksınlar, sorunlarını bizimle paylaşsınlar ve onların sorunları üzerinde durarak, onları da yukarıya taşıyalım düşüncesindeydim. Herkesin kendi alanına odaklanması lazım, uzmanlık alanında gereğini yapması ve bizim de bu noktada tamamlayıcı rolünü üstlenmemiz gerekiyor. Geçmişte olduğu gibi bugün de deniz gücünüz yoksa geridesiniz demektir. Siz de farkında olmalısınız ki, her biriniz bu gücün bir parçasısınız. Denizin değeri inanılmazdır. Osmanlıya baktığınızda 63 tersanesi vardı, o zamanlar bu çok büyük bir kapasiteydi. Türk ekonomisinin ilk sanayisi olma rolünü üstlendi ve bizde bu rolü günümüzde hala taşıyoruz bu alanda çok iyiyiz, günümüzde yapamayacağımız bir gemi yok. 10 sene önceki gibi değiliz çünkü, büyümekteyiz. Eğitimli, nitelikli ve uluslararası alanda rol oynayan ciddi bir gücümüz var. Kaslarımız her geçen gün gelişiyor.’ dedi.

DENİZ HABER AJANSI

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 Deniz Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim