Gemi başına günlük 10 bin ton, yıllık bazda ise 11 milyon ton elleçleme rakamlarına ulaşan Bandırma limanı, Bursa’nın otomotiv ihracatında önemli bir rol oynamaya da talip. Limanın Genel Müdürü Mehmet Akif Ersoy’la, Bandırma Limanı’nı konuştuk…
Demiryolunun avantajını kullanabilen sayılı limanlardın birisiniz. Bu durumun daha verimli işleyebilmesi için sizce yapılması gerekenler neler?
M.A.Ersoy: Tren yolu altyapısının geliştirilmesi ile yük taşımacılığına yapılan yatırımların arttırılması, müşterilerin lojistik maliyetlerinin azalmasına ve alternatif limanları kullanarak kesintisiz taşıma ağına sahip olmalarına imkan veriyor. Bu amaçla halihazırda özel sektöre vagon işletme hakkı tanınmış olup lokomotif işletme hakkı da verilerek yatırımları desteklenmeli. Ayrıca mevcut altyapı rehabilite edilmeli, gelişmeye açık lojistik bölgelerde yeni lojistik üsler oluşturulmalı.
Kuzey Ege-Güney Marmara gibi önemli bir coğrafi konumda olmanızın yanı sıra İstanbul’a olan yakınlığınızla da oldukça önemli bir noktada bulunuyorsunuz. Bu coğrafi konum ve geniş hinterland avantajını daha iyi kullanabilmek adına ne gibi girişim ve yatırımlarınız olacak?
M.A.Ersoy: Müstesna konumu, gelişmiş multimodal altyapısı ve buna uygun makine ve ekipman parkı ile limanımız, ülkenin en donanımlı birkaç limanından biridir. Çağımızın gelişen taşıma metodu olan tren yolunun rıhtımlara kadar girebilmesi hinterlandın güneyde Afyon, doğuda Konya, Batıda Çanakkale’ye kadar ulaşabilmesine imkan sağlıyor. Ayrıca ülkemizin ana liman bölgelerinden biri olan Ambarlı’ya yakınlığı, hinterlandımızda bulunan müşterilerin, feeder gemilerle Ambarlı’ya oradan da tüm global destinasyonlara kolaylıkla ulaşabilmesine yardımcı oluyor. Balo projesi kapsamında limanımıza inşa edilmekte olan tren-feri bağlantısı, özel tip gemilere vagonların direkt yüklenebilmesine olanak sağlayacak.
Türkiye’nin otomotiv üretim üslerinden biri olan Bursa’ya olan yakınlığınız, otomotiv ihracatında konusunda sizi alternatif bir liman haline getirir mi? Bu konuyla ilgili ne gibi girişim ve yatırımlarınız olacak?
M.A.Ersoy: Bursa’nın artan otomotiv üretimi, Gemlik limanlarının kapasitesini zorluyor. Bursa’ya yakınlığı ve gümrüklü açık alanlarının genişliği ile Çelebi Bandırma Limanı, araç lojistiği için uygun bir alternatif konumunda. İçinde bulunduğumuz yıl yapılan bir araç gemisi operasyonu ise limanımızın bu tip yükler için ne kadar uygun olduğunu kanıtlar nitelikte.
Daha karlı olduğu için armatörler daha büyük gemilere yöneliyor ve bu durum da limanların, daha büyük gemileri ağırlayabilmesi için ek yatırım yapması anlamına geliyor. Bu konuyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
M.A.Ersoy: Halihazırda maksimum 12 metre su derinliğine sahip ve birden fazla rıhtımında Panamax tipi gemileri ağırlayabilecek kapasitede olan limanımız, özelleştirme sonrasında yapılan makine ve ekipman yatırımlarıyla gemi başına günlük 10 bin ton elleçleme hızına ulaşarak dünya standartlarında hizmet verebiliyor. Bununla beraber özelleştirme kapsamında taahhüt edilen kapasite artırımı ile ilgili çalışmalar tamamlanmış, üniversite ve TCDD’nin onayladığı üzere yıllık yük elleçleme kapasitemiz 11 milyon tona ulaşmıştır.
Ekipman yatırımlarınızla ilgili bilgi verebilir misiniz?
M.A.Ersoy: Büyüyen gemi boyutları, bölgenin artan konteyner ve proje yükü trafiğini karşılamak amacıyla limanımız 3 adet mobil liman vinci ve 3 adet dolu-boş konteyner istifleyicileri ile donatılmıştır. Bununla beraber açık yük gemilerindeki operasyon sürelerini kısaltmak amacıyla 6 adet mobil rıhtım vinci yatırımı yapılmıştır. Bu yatırımlar gemilerin rıhtımda kalış sürelerini kısaltarak müşterilerin demuraj (bekleme) masrafı ödemelerinin önüne geçmiş ve müşteri memnuniyetini artırmıştır.
YAKITTAN TASARRUF ETTİRİYORUZ
M.A.Ersoy: Güney Marmara-Kuzey Ege bölgesi sahip olduğu rüzgar enerjisi potansiyeli ile yenilenebilir enerji yatırımlarının odak noktalarından biri konumundadır. Bu yatırımların lojistik süreçlerinde, limanımız sahip olduğu depolama alanları, makine ve ekipmanları ile önemli bir çözüm ortağı konumundadır. Ayrıca Çelebi Bandırma Limanı her gün 18:00-07:00 arası (günde 11 sefere varan) hizmet verdiği kabotaj Ro-Ro gemileri ile Güney Marmara’yı İstanbul ve Trakya’ya bağlayan önemli bir geçiş noktasıdır. Bu seferler ile kara nakliye firmaları 3-4 saatlik gemi yolculuğu ile İstanbul ve Tekirdağ’a rahatlıkla ulaşabilmekte, trafik risklerini minimuma indirip yakıttan tasarruf edebilmektedir.
Kaynak: Lojiport
Deniz Haber Ajansı