Mersin Serbest Bölgesi’nin mevcut ve geçmişteki bazı yöneticileri hakkında, hacizli malları sahte evrak düzenleyerek kaçırdıkları iddiasıyla suç duyurusunda bulunuldu.
Avukat Abdullah Erkol tarafından bulunulan suç duyurusunda zanlıların görevi kötüye kullanma, hak kullanımını engelleme, evrakta sahtecilik ve sahte belge düzenleme ile nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edildi. Dava dilekçesinde yer alan bilgiye göre, 2001 yılında bir şahsın alacak başvurusu üzerine İcra Müdürlüğü’nce, Mertler Gıda adlı şirketin malları haczedilerek Mersin Serbest Bölge İşletmesi (MESBAŞ) yetkililerine yediemin olarak teslim edildi. Mersin Serbest Bölge Müdürlüğü bir süre sonra alacaklı kişiye malların sahipsiz niteliğinde olduğunu, bir ay sonra ise malların bir kısmının depodan çalındığını bildirdi. Ancak Serbest Bölge Müdürlüğü, malların 'Benim Mertler Gıda’da alacağım var' diyerek başvuran O... isimli Ticaret Limited Şirketi'ne teslim edilmesini MESBAŞ’a yazıyla bildirdi.
İddiaya göre MESBAŞ yetkilileri ise İcra Müdürlüğü’nün talimatına ve Yedieminlik Kanunu’na aykırı olarak, malları paravan nitelikte olduğu ileri sürülen O. isimli firmaya teslim etti. Daha sonra yapılan incelemede, malların teslimi için Mertler Gıda yetkilisi tarafından 'Evet, borcum vardır' yazısında sahte imza kullanıldığı, imza sahibi asıl yetkilinin ise o tarihte cezaevinde olduğu ortaya çıktı.
Savcılığa verilen şikayet dilekçesinde, Serbest Bölge Müdürlüğü'ndeki bazı görevlilerinin, İcra Müdürlüğü talimatına rağmen usulsüz uygulama yaptığı ve görevi kötüye kullandıkları iddiasına yer verildi. Aynı dilekçede, dönemin Serbest Bölge Müdür Vekili Y.Ş., Müdür Yardımcısı E.M., MESBAŞ Genel Müdür Yardımcısı B.B., Liman Müdürü M.Ü., Liman İşletme Şefi H.Ö., O. isimli firma yetkilisi H.A., MESBAŞ yediemin görevlisi O.A. hakkında cezai işlem yapılması talep ediliyor.
Suç duyurusunda bulunan Av. Abdullah Erkol adliye çıkışı yaptığı açıklamada, 2001 yılında Mersin Serbest Bölgesi'nde yapılan usulsüzlüklerle ilgili o dönemin yöneticileri hakkında evrakta sahtecilik ve görevi kötüye kullanmadan dolayı suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. İddialarda hacizli malların İcra Müdürlüğü'nün imzası olmadan başkasına sahte belgelerle kaydırılmasının söz konusu olduğunu ifade eden Erkol, "O dönemde İcra Müdürlüğü kanalıyla bir malı haczetmiştik. Bu mal daha sonra sahte belgelerle başkasına teslim edilmiş. Bizim mallarımız böylece yok edilmiş. Bir belge ibraz ettiler. Ancak o belgede imzası olduğu iddia edilen kişi, bu imzanın kendise ait olmadığını, o dönemde cezaevinde olması nedeniyle böyle bir imza atmasının söz konusu olamayacağını İcra Müdürlüğüne bildirdi. Biz de müvekkilimizin mağdur olması nedeniyle şikayetçi olduk" diye konuştu.
