İMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, 8 Nisan’da yapılacak olan Deniz Ticaret Odası Genel Kurulu için yeniden aday olduğunu açıklamıştı. Seçim sürecinde ekibiyle birlikte Türkiye'nin dört bir yanında denizcilerle buluşan Kalkavan, bugün Deniz Ticaret Odası’nda düzenlediği basın toplantısında soruları yanıtladı.
DenizHaber.TV’den canlı olarak yayınlanan basın toplantısında, Kalkavan seçim sürecini ve hedeflerini anlattı.
“DTO kimsenin şahsi organı değildir”
Piri Reis Üniversitesi'ne yapılan kaynak aktarımına ve seçimde olası bir mağlubiyete ilişkin gelen soru üzerine Metin Kalkavan şu şekilde yanıt verdi: “Bizim DTO olarak yaptığımız en büyük proje bu. Bundan daha büyük proje imkânımız yok. Ülkemizde bundan daha büyük bir yatırım da yapamazsınız. Kaynaklarımızın yüzde 100’ü ile projeye yatırım yaptık ve proje çok başarılı. Üniversitenin detayını burada konuşmak doğru değil. YÖK kuralları buna aykırı. Kim gelirse gelsin bu kaynakları vermeme şansı yoktur. 90’lı yılların başında kaynağımızın fazlasını denizcilik eğitimi ile ilgili okullara yatırdık ve keyif aldık bu durumdan. 2 milyon doların yarısından fazlasını oraya yatırdık. Piri Reis Üniversitesi DTO’nun bir üniversitesi. Türk Deniz Eğitim Vakfı eli ile yarattığı bir projedir. Piri Reis herkese açık bir üniversitedir. Oradakilerin bir rantiye yaratma gibi bir durumu yoktur. İstediğiniz zaman TÜDEV mütevelli üyesi olabilirsiniz. Söylemler iyi niyetten yoksun. DTO kimsenin şahsi organı değildir. Böyle bir okulu ortaya çıkarmaları çok zor. Katarda misyon projesi olduk bu okulla.”
Ayrıca Piri Reis Üniversitesi'nin Deniz Ticaret Odası'na iktisadi teşebbüs olarak üye olmasından dolayı diğer okulların da üye olabilecek mi sorusunu yanıtlayan Kalkavan, “Piri Reis Üniversitesi kurmuş olduğu işletmeler onlar bize üyedir. Bunu kanunla hangi okul kurarsa kursun bize üye olabilirler. TÜDEV iktisadi işletmesi gemi işletmesi yapıyorsa bu işletme bize üye olabilir” dedi.
Piri Reis Üniversitesi'nin haricindeki başka okullara kaynak aktarımı yapılacak mı sorusuna ilişkin Kalkavan, “Piri Reis kendi üniversitemiz, bu sebeple kaynaklar oraya gidecek. Bu eksiklikler olduğunda TÜDEV kanalıyla her sene iki üniversite ve liseye simülatör yardımı yaparız. Onlar devam edecek. Bunlar Piri Reis ile kıyaslanamaz. Devlet zaten üniversitelere yardım ediyor. Bizimki tematik bir üniversite. Odalar isterse üniversite kurumlarına yardım edebilirler çünkü kamu yararına çalışıyoruz. Piri Reis ile bu yargılanamaz” şeklinde konuştu.
“Tek bir medya kuruluşu canlı yayın yaptı onun adını yazdık”
Gerçekleşen basın toplantısına ilişkin atılan mesajda tek bir basın kuruluşunun isminin yazmasına ilişkin gelen soru üzerine Kalkavan, “Ben herkesi aradım gelin yayın yapın dedim. İki kurumda biz katılacağız ama canlı yayın yapmayacağız dedi. Bizim önceliğimizde denizcilik medyasını büyütmek vardı. Bunu başardık ve müthiş yerlere geldiniz. Kimseye ayrımcılık yapmıyoruz. Ben herkesin seyretmesi için 3 kurumunda canlı yayın yapmasını istedim ama 2 kurum canlı yayın yapmayacağız deyince canlı yayın yapan kurumu mesajda belirttik. 2 isimde belirtseydi canlı yayın yapacağını onları da yazacaktık mesajda. Ben bir kurumu temsil ediyorum. Bizim taraf tutmamız söz konusu değil, hiçbir zaman da olmadı” dedi.
“Seçimlerin uzaması benim faydama oldu”
Seçim gezileriyle ilgili gelen soruya cevap veren Metin Kalkavan, görüşlerini şu şekilde ifade etti: “7 ayda 39 toplantı oldu ortalama ve her bir toplantı en az 2.5 saat sürdü. Çok kişiye dokunduk. Çok kişiyle tanıştık. Çok keyifli sohbetler yaptık. İyi ki seçimler uzamış bana çok faydası oldu. Sonuç hakkımızda hayırlı olsun. Demek büyük hata yapmışız sahaya inmemekle. Son 10 senede yangın söndürmekle uğraştığımız için sorunlara odaklanmıştık. Ama insanları ziyaret etmek çok keyifli oldu. Hiçbirinde seçim konuşmadık bunu oda olarak yaptık. Bundan sonrada eskisi gibi olmaz çok daha sık ziyaretlerimiz olacak.”
“Umut bittiğinde hırs başlar”
Bir basın mensubunun dernekler ve STK’lar iş adamlarının gelişmesine engel olur, size böyle bir soru gelse ne dersiniz sorusu üzerine; “Aslan burcuyum, Karadenizliyim. Bize ancak inandırarak ikna ederek bir şey yaptırabilirsiniz. Karadenizlilerin umudu bittiğinde hırsı başlarmış. Başarmak çok keyifli ve onların düşünemeyeceği kadar işleri yaptık, başardık. Keşke burada olup da arkada sahada burada söyleselerdi yüzüme. Çünkü her söylediklerinde mağlup duruma geçecekler. Yalan söylemediğiniz zaman doğrular akıp gidiyor. Donanımlı olduğunuzda bekliyorum. İstediğiniz soruyu sorun diyoruz. Değerlerin çarpıştığı bir maraton yürütüyoruz. Hiçbir değerimizle de oynamıyoruz. İnanın ekip olarak o kadar iyiyiz ki sahada, a takımının yanında toplama ekip olarak kalıyorlar.” şeklinde konuştu.
“Gerginliğin nedeni benim”
Son 7 ayda yaşanan gerginliğin nedenlerine ilişkin açıklama yapan Kalkavan gerginliğin nedenleri arasında kendisini de gördüğünü ve bu seçim sürecinde gerçek dostluk ve sahte dostluk arasındaki ayrımı daha iyi anladığını belirterek, “Devamlı söyleneni yaptığınız sürece, her şey kusursuz oluyor. Ama bu böyle değil dediğiniz zaman başka şeyler oluyor. Bu olması gerekendir. Bu bir ayrışmadır. Gerçek birliktelik değilmiş o zaman bu. Bu sebeple gerçek dostlarınız tanıyın. Son 15 yılda ana sebep hep ben oldum. Çok oyun bozdum hala da bozuyorum. Ben çekilseydim her şey dört dörtlük gitmeyecekti. O benim çıkardığım bir koalisyondu. Ben olmasam koalisyon olmazdı zaten. Bu sebeple gördüğünüz şey yalanmış. Gerçek dostluk bir yere kadarmış. Bu sektör bunları hak etmiyor. Herkes kapasitesini bilecek. Artık o devirler geçti bitti. Kurumsallık olmalı. Bilgisi olmayan insanın fikir vermesi beyanda bulunması odamız için çok tehlikeli. Biz uluslararası bir sektörüz.” dedi.
‘Tamer Bey'in isteyerek karşıya geçtiğini düşünmüyorum’
Metin Kalkavan, seçim sürecinde yaşanan muhalefete ilişkin ise şu açıklamaları yaptı; “Ben Tamer Bey'in de isteyerek geçtiğini görmüyorum. İsteyerek yaptığı bir şey değildir. Istırap çektiğini düşünüyorum. Oradaki belirli kişileri kontrol edemez. Ben ve Cengiz Bey'le 15 yıl geçirmesi lazımdı. Ben 15 yıl onlarla vakit geçirdim. Cengiz Bey olmayacağını ifade ediyor ama bu kendi iradesiyle değil. Koalisyonun ana maddelerinin bir tanesi Cengiz Bey’in mecliste olmama şartıdır. O Kıran ailesinin şartıdır. Dolayısıyla Cengiz Bey'in beyanı yanlıştır. Ben birinci ağızdan biliyorum. Bunlar vesayetin son çırpınışları. Cengiz Bey mecburen bırakmıştır."
‘Tamer Bey nasıl bir tuzağa düşürüldüğünün farkında değil’
Cengiz Kaptanoğlu’na ait şirketlerin 23 no’lu meslek komitesine taşınmasının seçimleri üzerinde nasıl bir etkisi olacağına ilişkin gelen soru üzerine Kalkavan, “Başkan adayları şu anda ben ve Tamer Bey. Bizler kendi komitelerimizden çıkamazsak başkaları olacak. Herkesin bir B planı var. 8’inde göreceğiz kim kendi komitesinden çıkacak diye. Tamer Bey büyük tuzağa düşmüştür. Komiteler bazında. 8’i akşamında her şey belli olacak 13’ü için. O açıdan taşımaların kanunlar ve süreler içinde bu taşımalar yapılır. Belirli stratejilerle taşımalar yapılmıştır.”
Kalkavan ayrıca Tamer Kıran’la hiçbir sorununun olmadığını ve yetiştirdiği 3 isimden birisi olduğunu belirterek, “Açıklamalardan 2 saat önce Tamer bana aday olacağını söyledi. Hiçbir grupla beraber değilim tek başıma aday olacağım dedi. Bu sohbetimizden sonra ben Tamer Bey’e övgüler yağdırdım. Fakat 5 gün sonra bu adaylığın Cengiz Kaptaonoğlu ile planlandığını duydum. Bu durum beni çok üzdü. Karşımda tek bir rakip yok kimin aday olduğu belli değil. Ben ahlaka aykırı açıklamalar yapabilecek biri değilim” diye konuştu.
'Üye olmayanlar gezilerin ücretini kendileri ödediler'
Metin Kalkavan seçim sürecinde yapılan gezilerle ilgili ücret meselesine ilişkin; “Ben bildiğiniz gibi DTO Yönetim Kurulu Başkanı'yım. Biz sahaya indik. Ben normalde oda başkanıyım bölgelerimi ziyaret ettiğimde, sorunlarını konuştum. Ben seçim konuşmadım. Propaganda yapmadım. Seçim vesilesiyle her türlü eleştirileri değerlendirdik. Benimle gelen üye olmayan kendi paralarını ödemiştir.” dedi.
‘Bu seçim özgürlükle vesayeti tartışma seçimidir’
Kalkavan bu seçimin özgürlükle vesayeti tartışma seçimidir diyerek sözlerine şu şekilde devam etti; “Ahlaki değeler için herkes faturasını ödeyecek dedim. Herkesin karşıya oy verme hakkı var ama insanlara saygı duyacaksın. Bu seçim özgürlükle vesayetin çarpışma seçimidir. İnanışım gereği geçen sefer de söyledim bu sefer de bizi destekleyen kurumlar içinde, kurumsal olarak beni veya bizi desteklesin diye yazılı açıklama istemiyoruz kurumsallığa aykırıdır bu. Kurumlarını riske etmelerine gerek yok. Biz de bugün istesek 5-10 kuruma açıklama yaptırırız ama bu tamamen kurumsallığa aykırı, kurumlarımızı bunlara alet etmenin anlamı yok. Biz hiçbir kurumun seçimine müdahale etmedik.”
Metin Kalkavan ayrıca 9 Nisan’dan sonra bazı kuralların harfi harfine uygulanacağını ve kimseye hiçbir şekilde ayrıcalık tanınmayacağını ifade etti. Kalkavan, seçim sürecinin kendileri için çok fazla öğretici olduğunu ve bu öğrendikleriyle farklı formatlara gideceklerini söyledi.
“Bir başarı varsa bu başarının içinde siz de varsınız”
Kalkavan, Oda içerisinde gerçekleştirilenleri sadece kendisine mal etmediğini ve yaptıklarında bir başarı varsa, bu başarıda herkesin payı olduğunu söyleyerek; "Hala ekip olarak yönetimde başarılı işler yaptığımızı düşünüyoruz. Biz başarılıysak siz de içindesiniz, biz başarısızsak siz dışarıda nasıl başarılı oluyorsunuz ekip değil miyiz? Biz başarılı mıyız değil miyiz?" dedi.
Ayrıca Kalkavan Rizespor’daki görevinden alınmasına ilişkin ise “Görevden ayrıldığım zaman Cengiz Kaptanoğlu basında çıkan bir haberi çeşitli gruplarda paylaşarak şahsıma yönelik karalamalar yapmıştır. Ben Cengiz Bey’in uyuduğunu sanıyordum fakat Cengiz Bey bu haberlerin çıkmasını bekliyormuş. Cuma hutbesinde çok iyi bir şey vardı. Hasetlik. Hasetlik ne diye baktığınızda karşınızdakinin sahip olduğu sizin sahip olmadığınız ve bende yoksa onda da olmasın dediğimiz şeydir.” ifadesini kullandı.
“Hükümetimiz seçimlere karışmamaktadır”
Gazetecilerden biri, Murat Kıran’ın bir etkinlikte üstü kapalı bir şekilde hükümeti kast ederek 'Herkes yanımızda' şeklinde açıklama yapmasına lişkin Metin Kalkavan'a; 'Hükümet seçimlere karışıyor mu' şeklinde soru yöneltti. Kalkavan ise şu şekilde cevap verdi; “Bu olaylardan sonra Cumhurbaşkanımızla 6-7 kere görüştüm konuştum. Ne cumhurbaşkanı, ne başbakan ne de bir müsteşar, kimse bizim seçimlerimize karışmıyor bunlar tamamen algı yönetimidir.”
‘İnsan odaklı çalışıyoruz’
İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, gelecek dönem için projelerini katılımcılar ile paylaştı. 2012 seçimlerinde 13 proje ile yola çıktıklarını şu an ise 2023 hedefleri doğrultusunda 22 projelerinin olduğunu belirten Kalkavan, insan odaklı çalıştıklarını ifade etti.
Kalkavan, önceliklerinin Koster Yenileme Projesi olduğunu vurguladı. ‘Bu projeyle ilgili 2015 yılında çıkan bir kanun olsa da ne yazık ki yürürlüğe giremedi, fakat çalışmalarımız devam ediyor’ dedi.
Sürdürülebilir balıkçılıkla ilgili iş birliklerini artıracaklarını, bunun gıda ve meslek olarak çok büyük bir alan olduğunu söyleyen Kalkavan, ayrıca Piri Reis Üniversitesi’nde olmayan bölümlerin açılacağını ve staj için istihdam arttıracaklarını aktardı. Kalkavan, denizci ailelere yardımın da projelerine dahil olduğunu belirtti.
‘Beyaz Hat oluşturulacak’
İMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, denizcileri gerekli yerlere yönlendirmek için acil durum hattı oluşturacakları bir projelerinin olduğuna değindi. ‘Beyaz Hat oluşturacağız’ diyen Kalkavan, bu hat ile denizcilerin acil durumda yapması gerekenler hakkında bilgi vereceklerini ve koordinasyon sağlayacaklarını ifade etti.
‘İnsana değer katmayı hedefliyoruz’
Kalkavan, sözlerini şöyle sonlandırdı; ‘Projelerimiz çok büyük projeler, kaç tanesini gerçekleştiririz bilmiyorum. Biz zihniyeti değiştirmeye çalışıyoruz, insanları değiştirerek sistemi düzeltmeye çabalıyoruz. Tabi ki daha iyisini yapabiliriz, her şeyin daha iyisi yapılabilir. Projelerimizin hepsi insan odaklı, insana değer katmayı hedefleyen bir vizyonla devam ediyoruz. Deniz Ticaret Odası çok büyük bir güç, bu gücü iyi kullanmak lazım.’
Haber: Hamza AKTAY- Buse ÜRGİR / DENİZ HABER AJANSI