İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan denizde değişen bir şey olmadığına dikkat çekerek sözlerine şöyle başladı:
“Denizde hiçbir şey değişmedi. Sadece biz zamanın içinden geçiyoruz. Rakamlar büyüdü, olaylar büyüdü, gemi ebatları büyüdü, gemi miktarları büyüdü .Sonra baktığımızda geldiğimiz nokta 13 senede çok da fena değil. Olaya nereden baktığınıza bağlı tabii. Cengiz bey diyor ki ‘Ben güvenip para yatırdım sonra hepsini kaybettim. Bana destek olun’ Bu bir düşüncedir, saygı duymak lazım ama görüyorsunuz burada sap saman karışıyor. Ben güya başkanım ama benim yerime çıkıp bir konuşmacıya cevap verilebiliyor. Bırakın başkan da görevini yapsın. Yok, bu ülkede herkes başkan. Varsa bir derdin çık söyle, varsa bir fikrin onu da söyle ama yok her şeye karışırız. Bizim toplumda ‘Ben bilmiyorum’ yok. Böyle bir şey olamaz. Aramızda sunum yapanlar vardı çok güzel sunumlar oldu özellikle başkanıma teşekkür ediyorum. Ama biz yeteri kadar frekansımız tutmadı, faydalanamadık. Bir de toplum olarak biz hep şikayet ederiz, hep isteriz ama iş yapmaya geldiği zaman onunla çok fazla uğraşmayız. Hepimizin işletmesinde İŞKUR’dan faydalanacak bir durum vardır, kaç tanesi faydalanıyor? Şu salonda bir tek kişi faydalanıyor. Ben iddia ediyorum şu salondakilerin yüzde 80’i 90’ı faydalanabilecek imkanı İŞKUR’da var. Ama faydalanmıyoruz. Burada dinliyoruz sonra nasıl yapıldığıyla uğraşmıyoruz sonra da maliyetler arttı diye şikayet ediyoruz. “
ESASI DONATANDIR, RİSK ALANDIR
Metin Kalkavan ayrıca; “Ben ciddi şekilde ajan provakatör şekilde Abbas Kolçalar’ın bu meclisi karıştırmak için buraya sokulduğuna inanıyorum. Bunu yapan da Alev Kaptan. Bugün kandil; birlik beraberlik diye konuşuyoruz. İki tane sorunum için çıktım diyor. Birincisi karıştırma sorunu. İkincisini de zaten anlamadım. Kıyı emniyetinde anlattım, geçen sefer de anlattım, devlet de orada, kıyı emniyeti de orada git anlat 12 Nisan’da gel anlat. Boşa çıkıp burada tekrar tekrar söylediğinde devlet acaba ne düşünüyor bunlar çok konuştu bunların sorununu çözeyim mi diyor, bu bir strateji mi? Ki, sn. Müşteşar yardımcısıyla da özel randevu alıp görüştüler. Yani ikili meclis arasında da bu toplantı yapıldı. Gerçekten bazen üzülüyorum. Ben armatör çocuğuyum, denizci çocuğuyum. Yıllarca bu kürsüden bağırdım. Burası Deniz Ticaret Odası, Armatörlerin yeri değil diye. Ama bunu getirip getirip gözümüze sokmanın bir manası yok. Esası gemi değildir, yumurta tavuk hikayesi de değildir; esası donatandır, risk alandır, yatırıma karar veren kişidir. Bu işin embriyosu o işe yüreğini koyup, elini taşın altına koyup gidip tersaneye bana gemi yap diyen gidip çekiciye gel kaz diyecek olan kişi donatandır. Dünyada bunun merkezinde donatan vardır. Bu da armatör diye adlandırılır. Bunu niye tartışmaya açıyorsunuz ki? Ben kapatmaya çalışıyorum. Açtıkça tokat yersiniz. Tabi ki gemi inşa mühendisi olmadan gemi yapamazsınız. Şiddetle kabul etmiyorum ‘Armatör alacaklıyım’ı. Kaç tane armatörden alacağın var ödeyelim. Armatör sana iş veriyor diye şükredip teşekkür edeceğine armatörden alacaklıydım deniyor. Armatör sayesinde elindeki sermayeyi işi yapabilir hale geldiniz. Şimdi armatör kışkırtmanın ne faydası var? Birlik, beraberlik diyeceksiniz altına dinamit koyacaksınız, sonra da gelip deniz ticaret benim sorunlarımı savunsun diyeceksiniz. Böyle iş olmaz. “ diye konuştu.
Sadece denizcilik sektöründe değil bütün dünyada genel bir kriz olduğundan bahseden Kalkavan şöyle konuştu: “Biraz makro bakın olaya. Sorunlar komiteye gelir, buradan devlete yazılır; talep onaylanırsa yönetime gelir, yönetim onaylar, yazı yazılır, yazının cevabı beklenir, devlet idari karar çıkarır, uygulamaya karar verirse ben uygun görürsem uygularım, uygun görmezsem uygulamam. Ama burada her konuştuğumuzda sayın bakan biraz daha geri gidiyor. Biraz daha negatifleşiyor. Müşteşar da ‘Devamlı sizinle mi uğraşacağım’ diyor. Ama ortada bir gerçek var. Bu sefer sadece denizciler sıkıntıda değil bu bir denizcilik sıkıntısı değil. Dünyada bir ekonomik kriz var. Bu ülkede sadece denizciler yok, herkes gidiyor istiyor. Herkeste ciddi sıkıntı var. Çok farklı senelerden geçiyor bütün dünya sadece ülke olarak bakmayın.”
DESTEKLERLER, DESTEKLEMEZLER BU OYUN KURUCUNUN KARARI
Denizcilik sektöründe yaşanan sıkıntıların hepsini ilettiklerini söyleyen Kalkavan bu konudaki asıl merciinin devlet olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti:
“Önerilerin hepsini iletiyoruz. Yetkili makamlar kendileri oturup karar verip herkesten talep toplar yeni bir teşvik yasası hazırlar. Bakalım ne çıkacak? Desteklerler, desteklemezler bu da oyun kurucunun kararı. Bizim görevimiz sahadaki sıkıntıları şeffaf olarak iletmek. Dünyanın her yerinde bu böyledir. Eğer sermayeniz yeterli değilse çok büyük sıkıntılarla varlıkları kaybedersiniz. Bundan çıkmak için ya varlık satacaksınız ya ortak alacaksınız ya da iflas erteleme denen yere gidip kurumu alacaksınız. İlerde işleriniz iyi giderse bu firma düzlüğe çıkacaktır diye alınır. Ama bunu dışında zorda olduğu zaman piyasalar başka yapacak bir şey yoktur. Devlet yardım edebilir, geçmişte ettiği zamanlar olmuştur ama unutmayın denizci firmalara verilen krediler 2009 öncesi denizcilik portföyü BDDK kayıtlarında 350 milyon dolardı. 2009'da 5buçuk milyar dolara çıkmıştır. O açıdan biz kendi çözüm önerilerimizi kendi sıkıntılarımızla beraber mütemadiyen anlatıyoruz konseyimizde anlattık 2 bakan ve birçok bürokratımız vardı ama onlara anlattıklarımız içinde neler yapabileceklerini göreceğiz. O açıdan karamsar olmak doğru değil. Denizde çok dip dalgalar da oldu çok güzel zamanlar da oldu. Yine gelecek ama o geldiği zaman kimin orada olacağı önemli, kimin başlayacağı önemli,. Bu hep yaşandı. Bu 50 yıla baktığımızda aradan çıkan armatörlerimiz var. Çok ciddi de yeni gelen armatörlerimiz var. İsimler değişti, bir kısmı piyasadan çıktı ama bir kısmı da piyasaya geldi. Böyle baktığımızda gerçekten de bir değişim yaşanıyor. Bu değişimi hoşumuza gitse de gitmese de yaşamak zorundayız. Bu işin doğal akışı. Biz kendimize sormak zorundayız nerde hata yaptık diye. Her hatanın bedeli ödenecek. Bu bedeli ben ödemeyeyim, devlet ödesin diye bir şey yok. Böyle bir imkan da yok. Destek olmak ayrı ama bunlar iktidarın vereceği kararlar.”
12 NİSAN KOMİTELER TOPLANTISI
Komite toplantısını 12 nisan’da gerçekleştireceklerini söyleyen İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan bu konuyla ilgili şunları dile getirdi:
“Bu arada 12 Nisan’da komiteler toplantımız var. Benim ricam geldiğinizde olayları teknik olarak çözülsün çözülmesin şu anda size göre sorun olan olayları çok kısa, öz cümlelerle ifade edin. Bütün komitelerden en azından bir kişi sorunu olmayan komiteler de çıksın teşekkür etsin. Bir şeyi isterken de onun bir yolu var; kırmadan dökmeden de halletmek zorundayız. Konuştuğunuzda da bu sektör desteklenmez diyen belki yüzde 1 bulursunuz, yüzde 2 bulamazsınız. Burada çok ciddi irdelemek lazım, kabahat bizde mi kendimizi iyi ifade edemiyor muyuz, hatayı nerde yapıyoruz, niye inandıramıyoruz, sebebi ne bunun altını doldurmak zorundayız. Yoksa bağırmak çağırmak, kıyameti koparmak da bir yöntem ama bazen çalışır bazen çalışmaz. Ama kişiye göre, bu benim yöntemim değil. “
HABER: TUĞBA ZEYBEK /DENİZ HABER AJANSI