İMEAK Deniz Ticaret Odası Ağustos Ayı Olağan Meclis Toplantısı, DTO merkezinde gerçekleşti. Toplantıda aylık olağan faliyet raporu dışında bütçe ve diğer sorunlar masaya yatırıldı. Ayrıca Piri Reis Üniversitesi’ne bu yıl katılacak olan öğrencilerin sayısı da gündemin bir diğer maddesini oluşturdu. Meclis toplantısına asıl damga vuran olay ise Uluslararası Gemi Sicili ile ilgili yaşanan sorunlar oldu. DTO Başkanı Metin Kalkavan’ın toplantı sonunda yaptığı konuşmanın ana konusu bu sorun oldu.
Piri Reis Üniversitesi denizlere açıldı
Deniz Ticaret Odası Temmuz ayı faaliyetleri hakkında üyelere bilgi veren İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Faruk Miras, Deniz Ticaret Odası’nın büyük çabalar ile Türk deniz eğitimine kazandırdığı Piri Reis Üniversitesi’nin staj gemisinin 21 Temmuz tarihinde “Piri Reis Üniversitesi denizlere yelken açıyor” projesi kapsamında ilk seferine çıktığını söyledi.
Geminin sefer rotası hakkında da bilgi veren Miras “Gemi 20 Temmuz - 20 Eylül tarihleri arasında 2 aylık sure kapsamında Karadeniz, Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerini kapsayacak şekilde yaklaşık 202 zabitan adayının staj eğitimlerini yapmaları için yurt içi ve yurt dışı limanlarını ziyaret edecek. Gemi zabitan adaylarının uygulamalı eğitimlerini yapacakları staj eğitimler sayesinde daha donanımlı olarak Türk denizciliğine kazandırılacaktır” dedi.
Piri Reis Üniversitesi öğrenci sayısını artırdı
Sonrasında kürsüye çıkan Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oral Erdoğan, son açıklanan yerleştirme sonuçlarına göre Piri Reis Üniversitesi’nin durumu hakkında katılımcılara bilgi verdi.
Piri Reis Üniversitesi’nin geçtiğimiz seneye göre doluluk oranının arttığını belirten Erdoğan, “Geçtiğimiz yıl yüzde 69 olan doluluk oranımız, bu yıl genelde yüzde 91 oldu. Lisans ve fakülte anlamında ise doluluk oranımız yüzde 94 oldu” dedi. Bölüm bazlı doluluk oranları hakkında da katılımcılara bilgi aktaran Oral Erdoğan, Piri Reis Üniversitesi staj gemisi hakkında da meclis üyelerine bilgi verdi.Piri Reis Üniversitesi Gemisi’nin 200 civarında öğrenci ile seyir gerçekleştirdiğini belirten Erdoğan, sadece Piri Reis Üniversitesi öğrencilerinin değil, çeşitli denizcilik eğitimi kurumlarından öğrencilerin de gemide staj yaptığını belirtti.
Oral Erdoğan’ın konuşmasından sonra üyelerin görüşlerine yer verildi. Konuşmalar sırasında söz alan Recep Düzgit, Türk Uluslararası Gemi Sicili konusundaki sorunlara değinilmesi toplantının ana gündemi haline geldi. Konuşmasında gemi tanımlarının değişmesi, ÖTV indirimi defterlerinin bloke edilmeye çalışılması ve TUGS’tan bazı gemilerin çıkarılmaya çalışılmasından bahsedilmesi bir anda ana gündem haline geldi.
"TUGS’dan çıkmazsanız ÖTV’siz defterlerinize bloke koyarız"
Toplantıda söz alan Gemi Donatanları ve Acenteleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Deniz Ticaret Odası Meclis Üyesi Recep Düzgit, TUGS’a kaydı olan teknelerin bugün TUGS’dan çıkarıldığını, aksi takdirde ÖTV’siz defterlerine bloke konulmasıyla karşı karşıya kaldıklarını söyledi.
TUGS’un devletin resmi prosedürleri çerçevesinde yürürlüğe girdiğini, ve teknelerin TUGS’a kayıtlarının belli esaslara göre gerçekleştiğini ifade eden Düzgit, şöyle konuştu:
Yaklaşık 12 yıl önce Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu çıktı. Buradaki tanımlara göre uygun olan tekneler Türk Uluslararası Gemi siciline kaydını yaptırdı. Bu öyle durup durukken olmadı. Devletin resmi prosedürleri ile oluyor, yönetmelikler çıktı. Giriş için Harçlar yatırıldı. Her yıl yeni harçlar alındı. Sonra bir gün kıyı emniyetine biri römorkör inşa ederken senin bu kontrattan dolayı damga vergisi ödemen gerekiyor dediler. Bildiğimiz bir arkadaş Akar Denizcilik’ten Gökhan Bey. Kurum damga vergisinde ısrar edince davalık oluyorlar. Yerel mahkeme kıyı emniyetinin lehine karar veriyor. Danıştay aşaması devam ediyordu. Ulaştırma, Denizcilik ve haberleşme Bakanlığı bir müfettiş göndererek yaklaşık 3 sene önce olaya müdahil oldu. O da TUGS’a bağlı teknelerin kayıt olmaması yönünde görüş bildiriyor. Bu konu odamızca da yazıldı. Sonrasında Bakanlık TUGS’a bağlı teknelerin kaydının yapılamamasına yönelik işlemi durdurdu. Bu müfettiş taleplerinde ısrar edince Ocak ayında yaklaşık 100’e yakın tekneye TUGS’a kaydınız yanlış yapıldı. TUGS’a çıkınız yoksa 15 günde biz size çıkaracağız şeklinde yazı yazdı. Bazı arkadaşlarımıza da TUGS’dan çıkmazsanız ÖTV’siz defterlerinize bloke koyarız dendiği için, devlet yetkilisi bunları dediği için çekindiklerinden kendi rızaları ile TUGS’dan çıktılar. Bizler bu konuda itiraz yazışmaları yaptık ve liman otoritesi TUGS’ları resen sildi. Bu şu anda dava konusu. Bu arada önemli bir gelişme daha oldu. Kıyı emniyeti ile davalık olan kişinin aleyhine çıkan karar Danıştay’da lehine çıktı ve TUGS’a kaydı olan bir tekneden damga vergisi alınamayacağını kesinleştirdi. Muhtemelen yerel mahkeme Danıştay’ın bozma kararına uyacaktır. TUGS’dan reysen silinmelerin büyük olasılık ile bozulacağından eminiz çünkü hiç bir tutarlılığı yok. Bu arada TUGS’a kaydı yapıldığı zaman bu tekneler hizmet gemisiydi. Sonra Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı bu gemilerin tanımlarını değiştirdi. Bazılarına yolcu teknesi dedi, bazılarına kılavuz botu dedi ve bunları teferruatlandırdı. Ancak römorkörlerde çok komik bir durum var. Aynı tekneye açık deniz römorkörü diye belge alıyorsunuz. TUGS’a kayıt oluyor. Bu belgeyi alamazsanız TUGS’a kayıt olamıyorsunuz. Oysa ki çok büyük uygulama farkların var TUGS’un getirdiği. Dolayısıyla bu olayda yeni tescillerde devlet bir uygulama getirebilirdi yeni tescil olanlar için ama 11 yıldır TUGS’a kayıt olanlara karşı böyle bir uygulama yapılması enteresan.
ÖTV’siz yakıt olmadan ticari faaliyet sürdürülemez
ÖTV’siz yakıt olmadan gemilerin ticari faaliyetlerini sürdüremeyeceklerini söyleyen Recep Düzgit, “Bu devirde ÖTV’siz yakıt defterine bloke konması seferden men ile aynı şey. 1.5 TL yerine 4 TL’ye yakıt alamayacağınıza göre ticaretiniz duruyor. Ceza konusu da ayrı, tartışmaya açık bir konu. Bu deftere bloke konması olayı bence çok keyfi yapılan bir uygulama. Özkan bey gibi konuya hakim birinin detayları bildiğini sanmıyorum. Bu durum çok yaygın kullanılmaya başlandı. TUGS’dan çıkarılan tekneler zaten devlet bize sormadan kendi yapmış oradan sildiğine göre öbür taraftan işleyeceksin zaten 12 tekneye bir gecede nasıl bloke konuyor. Bunlar nasıl sefere çıkacaklar?” şeklinde konuştu.
Dünya denizcileri Altın Çıpa’da buluşacak
Deniz Haber Ajansı Genel Yayın Yönetmeni Recep Canpolat, Deniz Haber Ajansı ve Dünya Gazetesi’nin ortak olarak düzenlediği ve 5 Eylül tarihinde Ataköy Sheraton Otel’de gerçekleştirilecek olan 10. Altın Çıpa Uluslararası Denizcilik Başarı Ödülleri hakkında katılımcılara bilgi aktardı. Ödül töreni öncesinde “Akdeniz’de Göçmen Sorunu” konulu bir panel düzenleneceğini ve İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan’ın oturum başkanlığı yapacağını ifade eden Canpolat, birçok ülkeden Sahil Güvenlik Komutanlığı yetkililerinin panele konuşmacı olarak katılacağını ifade etti.
10. Altın Çıpa Denizcilik Başarı Ödülleri’ne katılacak isimler hakkında da bilgi veren Recep Canpolat, “Altın Çıpa Denizcilik Başarı Ödülleri Töreni’ne IMO’nun en önemli 4 direktörü katılım sağlayacak. IOPC Başkanı aramızda olacak. Bunların dışında IALA Genel Sekreteri, eski IMO Genel Sekreteri de Altın Çıpa’ya katılım sağlayacak. Bunların dışında özellikle Türk armatörlerinin Avrupa’da sefer yaptığı ülkelerin liman kontrollerini gerçekleştiren isimler, bakan ve idarecilerini bizzat davet ettim” dedi.
10. Altın Çıpa Denizcilik Başarı Ödülleri’ne 69 ülkeden 90 kişinin katılım sağlayacağını, Altın Çıpa Denizcilik Başarı Ödülleri’nin Türk denizciliğinin tanıtımı için son derece önemli olduğunu ifade eden Deniz Haber Ajansı Genel Yayın Yönetmeni Recep Canpolat, Deniz Ticaret Odası üyelerinin ve denizcilik camiasının organizasyona katılımını beklediklerini ifade ederek, organizasyonun düzenlenmesine destek olanlara da teşekkür etti.
"Defteri kaybedeceğinize sicili kaybedin"
Son olarak kürsüye gelen İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, konuşmasında TUGS hakkındaki sorunlara değindi. ÖTV defterleri ile sicilin birbirine karıştırılmaması gerektiğini vurgulayan Kalkavan, “ÖTV defteri ile sicili birbirine karıştırmamak lazım. ÖTV defteri kabotajda çalışan her teknenin hakkı. Hiç kimse vermemezlik ya da bloke etme yapamaz. Defteri kaybedeceğinize sicili kaybedin daha iyi. Milli sicilin farklı artıları ve eksileri var” dedi.
Gemi tanımlamalarının değişmesinden dert yanan Metin Kalkavan “Bu kadar çok tanımlar ile oynayan başka bir ülke yok. Tanımlar ile neden oyunuyoruz? Tanımlamalar bu kadar önemli iken boşta kaldıkça tanımlamalar ile oynuyoruz. Gemi tanımı neye göre değişiyor? Şimdi bizde bir kaç tane gemi tanımı var. Şimdi terhane tanımları ile uğraşmaya başladık. Herhalde bürokrasiye şunu söylemek lazım. Her gelen yeni bir kural yapmak zorunda değil. Kuralın doğru uygulanması, takip edilmesi önemli. Bu kadar kolay kanun yapılmaz. Hiçbir ülkede bu dar kolay kanun, düzenleme yapılmaz. Böyle yaptığınız zaman hata da çok olur” diye konuştu.
Uluslararası Gemi sicilinin uluslararası rekabet için önemine vurgu yapan DTO Başkanı Metin Kalkavan “Uluslararası Gemi sicili bizde bir kamuflajdır, bir kalkandır. Bunu biz icat etmedir. Ana sebep rekabetçi olabilmek. Bizim ikinci sicilimizin altında yatan gerekçe budur. İkinci sicilde ‘uluslararası’ diye geçer. Sadece uluslararası iş yapan gemilerin olması. Ama biz siyasi kararla uluslararası değil, ulusal iş yapan bir sürü tekneye uyguladık. Ama bu bir siyasi karardı. Şimdiki TBMM Başkanımız İsmet Yımaz Müsteşarımızdı bu genişletmeyi yaparken. Bu genişletmenin başında ticari yatlar vardı. Ayrıca hizmet meileri ve römorkörler de girdi” ifadelerini kullandı.
Bürokrasideki değişikliklerin kanunların yorumlanmasındaki farklılıkları ortaya çıkardığını belirten Metin Kalkavan, “Maliye Bakanlığı reysen atsa bile Ulaştıma Bakanlığı silmemeli. Kişilerin değişikliğinden farklı yorumlamalar çıkabiliyor. Bizim ‘uluslararası’ ibaresini koymamızın gerekçesi farklı. Teşviğin bir çok maddesini yapamazsınız. Ama bunlar ince hesaplar ile kurulmuş teşvik mekanizmalarıdır. Siyasetçiler karar verir ama bürokratın böyle bir yetkisi yoktur. Bunu gidip siyasi olaraç çözeceğiz. İkinci sicilden çıkmayın Hukuken de kazanırız ama önce siyasi olarak çözmeliyiz.” dedi.
Konuşmasında Deniz Haber Ajansı ve Dünya Gazetesi'nin birlikte organize ettiği Uluslararası Altın Çıpa Ödüllerine de değinen DTO Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan bu yıl 10 kez düzenlenecek 10. Altın Çıpa Ödülleri için Deniz Haber Ajansı Genel Yayın Yönetmeni Recep Canpolat’a teşekkür etti. Kalkavan her gün onlarca kaçak göçmenin öldüğünü bu insanlarında yaşamaya hakkı olduğunu belirterek Altın Çıpa'da düzenlenecek
"Akdeniz'de Göçmen Sorunu" başlıklı konferansın önemine de dikkat çekti.
Deniz Haber Ajansı / Serkan TALAN