M/T Kormel gemisinde insanlık dramı yaşanıyor
Birleşik Denizcilik'e ait M/T Kormel gemisi mürettebatının Odesa'dan Bombay'a süren yolculuğunda başlarına gelenler ve sonrasında yaşanan esaret, açlık ve çaresizlik firmalar tarafından sömürülen gemi adamlarının yaşadıkları zorluklara örnek olacak cinsten.
26 Şubat 2011 tarihinde Ukrayna'nın Odesa Limanı'ndan yükleme yapılarak Hindistan'ın Bombay Limanı'na doğru yola çıkan Birleşik Denizcilik'e ait M/T Kormel isimli kimyasal tanker, 27 Şubat 2011 tarihinde akşam saatlerinde kumanya ikmali ve personel değişimi için İstanbul'a gelir. Yapılan işlemler sonrası gemi mürettebatına Birleşik Denizcilik iradesiyle Aden Körfezi'nde deniz korsanlığını önlemek amacıyla bir güvenlik personeli ilave edilir. Yaşanacak olayların başlangıç noktası ise bu karar olur.
Sorunsuz geçen yolculuk sonucu 19 Mart 2011 tarihinde yerel yetkililerin gümrük ve güvenlik kontrollerinin ardından M/T Kormel gemisi Hindistan'ın Bombay şehrine giriş yapar.
21 Mart 2011 tarihinde geminin iki kaptanı ve İstanbul'da gemiye dahil olan güvenlik personeli arasında çıkan arbede sonucu iki kaptan yüzünden yaralanır. Yaralanan iki kaptanın Bombay Gemi Trafik Kontrol Birimi'ne ''gemiye silahlı bir kişinin çıktığı ve kendisine saldırdığı'' şeklindeki ihbarı üzerine yerel askeri ve polis birimleri gemiye operasyon düzenler ve yapılan operasyonda gemide bulunan güvenlik personelinin ve beraberindeki silahın yetkililere bildirilmemesi nedeniyle gemi kaptanı Serkan Akgün ve güvenlik görevlisi İbrahim Malik Gül yetkililerce gözaltına alınarak mahkemeye çıkarılır. Mahkeme sonucunda ise sanıklar tutuklanarak cezaevine gönderilir.
Gemi kaptanın hapse girmesi ve 2 kaptanın yaralanması nedeniyle açığı kapatmak isteyen Birleşik Denizcilik, Türkiye'den Turgut Başdemir'i gemi kaptanı olarak gemiye katılmak üzere Bombay limanına gönderir. Bu esnada da eski gemi kaptanı Serkan Akgün ve güvenlik görevlisi bir süre sonra kefaletle serbest bırakılarak gemiye geri dönerler.
Birleşik Denizcilik Kormel gemisinde yaşanan bu hadiseler sırasında şirketin kredi borçlarını ödeyememesinden dolayı finans şirketi tarafından İngiltere'ye yük götüren gemisi M/T Görkembey yük tahliyesi sonrası haczedilmiş, ilerleyen günlerde ise Türkiye'deki gemisi M/T Belfin haczedilerek bağlanmıştır.
Bu durum sonucu Birleşik Denizcilik gerek gemideki personelin yaşamsal ihtiyaçları olan yakıt, kumanya ve su temin edememiş, gerekse personelin Ocak ayından beri ödenmeyen maaş alacaklarını ödeyemez duruma gelmiştir. Gemi mürettebatının yaşananlardan rahatsız olduğunu farkeden kaptan Turgut Başdemir mürettebatın tahliyesini ister ve Bombay Türk Konsolosluğu'nun da araya girmesiyle 13 personel ülkesine geri gönderilir. Gemi sahipsiz kalmasın ve yetkililerce el konulmasın diye 6 kişi zorla gemide bırakılır.
Firmanın yaşadığı finansal kriz, yemek ve yakıt ikmalinin yapılamaması üzerine armatörlerin gemi bağlanmasın diye verdikleri bu zalim karar sonucunda Kormel gemisinde bu 6 kişi için esaret başlamıştır.
İhtiyaçlarını karşılamakta zorlanan personel firmaya çözüm için ulaşmayı denese de armatörün finansal durumunun kötü olduğu sebebiyle çağrıları yanıtsız kalmıştır. Bir başlarına Bombay'da esir kalan personele firmanın borçlu olduğu finans şirketi tarafından belli aralıklarla insani yardım yapılmakta.
8 ayı geçkin süredir çözüme kavuşmayan bu olay finans şirketinin alacaklarını tahsili için gemiyi hacizden satma fikriyle zor yoldan da olsa çözüleceğe benziyor. Tabi bu süreç 2 ila 6 ay arasında bir zaman dilimi almakta. Bu süreç içerisinde gemide bedavaya bekçi haline getirilen personel ve onları ülkelerinde merakla bekleyen aileleri ile ilgili herhangi bir girişim yapılacak mı? bu merak konusu....
Haber: Mithat ÇATAN - Deniz Haber Ajansı