İMEAK Deniz Ticaret Odası Kasım Ayı Olağan Meclis Toplantısı'nda konuşan Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kıran, "Gemi inşa sanayinin önemli bir yer teşkil ettiğini hepimiz biliyoruz. Türkiye’nin en eski sivil toplum örgütlerinden biri olarak, türk gemi sanayisindeki eksiklerimizde ve taleplerimizde gerçekçilik anlayışı altında yoğun şekilde geçirdiğimiz bir yılın daha sonuna geldik." dedi.
En çok denizcilik ve gemi inşa sektörleri etkilendi
Murat Kıran, 2008 yılında başlayan global ekonomik krizden en çok denizcilik ve gemi inşa sektörlerinin etkilendiğini söyleyerek, "Bu kapsamda dünyada ve Türkiye’de gemi inşa sanayininde güçlü olması gerektiğini hem devlet yönetimine her yönüyle anlatabildik. Bu konuda; Binali Yıldırım, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanımız Ahmet Arslan, Suat Hayri Aka ve Genel Müdürlerimiz Hızır Reis Deniz ve Salim Özpak gibi ve genel müdürlerimizin gemi inşa mühendisi ve denizcilik kökenli olmalarının gerçekten çok büyük avantajları var." şeklinde konuştu.
Gündemde yoğun şekilde lanse edilen green ve eko gemiler konusunda tersanelerin teknolojilerini geliştirerek çalışmalarına devam ettiğini, yeni pazarlar aranacağını dile getiren Kıran, "Gemi inşa sanayimizde genel olarak bakacak olursak; enerji gemileri, offshore gemileri, römorkör, kimyasal tanker, koster, ahşap tekne, askeri gemi yat gibi branşlaşmış olduğumuz gemi inşa alanları, altyapı ve teknoloji, tersane sayıları, teslim süresi, ve kaliteli üründen üretim kapasitesi, müşteri isteklerine karşı esneklik ve aynı anda gemi inşa ve bakım onarım yapan tersanelerimizin varlığı ürün yelpazesinde çeşitlilik. 52 ülkeye 3 saatlik uçuş mesafesi ile uygun coğrafi konumumuz gemi inşa sanayi alanında bölgenin güçlü ülkesi olma, demir- çelik endüstrisinin desteği, gemi geri dönüşüm sanayinin mevcudiyeti, üniversiteler ve eğitim kurumlarının sunumlarıyla tecrübe, sayı ve yeterlilkte insan kaynağı, türk gemi inşa sanayinin rakip ülkelerle kıyaslandığında öne çıkan güçlü yanları arasında olmuştur." ifadelerini kullandı.
Kıran, gelişmiş ülkelerin ortak özelliklerine bakıldığında denize kıyısı olan ülkelerin deniz kuvvetlerinin çok ileri düzeyde olduğunu söyledi.
Murat Kıran, konuşmasına şöyle devam etti: "‘MİLGEM’ Projesi'nin Türk gemi inşa sanayi tarafından Türk Deniz Kuvvetleri'ne kazandırılması bir çok önyargıyı yıkmıştır. Artık Savunma Sanayi Müsteşarlığı'nın peşpeşe askeri gemi ihalelerine çıktığını görüyoruz. Bugün bu konuda Türk tersaneleri önemli imkan ve kabiliyete ulaşmıştır. Yüzde 65-70 oranındaki yerli katkı oranı gönül ister ki yüzde 100’e ulaşsın. Bu gemilerin içindeki tüm donanımlar ve sanayi ürünleri Türkiye’de üretildi. Yan sanayi anlamında da önemli gelişmeler olduğunu görmek bizi daha da umutlandırmakta. Havuzlu çıkarma gemisi Sahil Güvenlik arama kurtarma gemisi, yeni tip karakol botu, çıkarma gemileri, denizaltı kurtarma ana gemisi, kurtarma ve yedekleme gemisi gibi askeri gemi türlerini başarıyla inşa eden ve etmekte olan ve bu gemilerin bir kısmının ihracatını gerçekleştiren nerdeyse 9 adet tersanemiz mevcut."
Türk gemi inşa sanayi gelişme kaydediyor
Kıran, Türk gemi inşa sanayinin son yıllarda son derece önemli gelişme kaydettiğini vurgulayarak, "Yeni gemi inşa talebindeki olumsuz gelişmeler, tersanelerimiz yapısal olarak gerekli reaksiyonları göstermiş savunma sanayi gemi inşasına ve özellikle bakım onarım faaliyetlerine ağırlık vermiştir. İzmir olarak, yönetime geldiğimizden bu yana gemi inşa sanayinin köklü sorunlarının çözülmesine de ayrıca odaklandık. Bu kapsamda sektörün 2008 yılından beri yaşadığı sıkıntıların çözülebilmesi için ortalama 18 yıl kalan irtifak hakkı sürelerinin tekrar uzatılmasının getireceği kaygıları idaremize anlattık. Yapılacak yatırımların geri dönebilmesi için daha uzun sürelere ihtiyaç duyulmaktaydı. Ayrıca, sektöre yabancı sermeye girişinin önünün açılabilmesi için irtifak hakkı sürelerinin 49 yıla çıkarılması ve global krize bağlı olarak iş durumuna göre kiraların çok azına tekabül eden cironun binde birine indirilmesi önem arz etmekteydi. Gerçekleştirilen yeni düzenlemelerle yabancı yatırımcının ülkemize gelerek Türk gemi inşaat sektörüne bilgi ve tecrübesini aktarma fırsatına da ulaşacağız. Sektörümüzün uluslararası arenada daha çok söz sahibi olması amacıyla dünya genelinde gemi inşa sanayi, ilk 3 sırasında yer alan Çin, Güney Kore ve Japonya gibi Asya ülkelerininde dahil olduğu ASEF'e yoğun çalışmalarımız ve toplantılarımız sonucunda 9 Kasım 2016 tarihinde bir protokolle üye olduk. Üye olmamızla birlikte gemi inşa sanayi faaliyetlerinin gelişmelerinin aktif olarak ve actor olarak daha yakından izleme ve faydalanma olanağını elde ettik." dedi.
"Sektörümüzün ihracat rakamı 2 milyar 640 milyon dolar"
"Son dönemlerde ülkemiz ve sektörümüz üzerinde oluşturulmak istenen olumsuz yargıyı yıkmak için yurtdışı fuar ve organizasyonlara ağırlıklı katılım sağladık. Sektörümüzü ve tersanelerimizi tanıttık. Global ekonomik kriz öncesinde sektörümüzün ihracat rakamı 2 milyar 640 milyon dolar. Tersanelerimizdeki istihdam sayısı 33 bin 480 kişiyken göreve geldiğimiz 2011 yılında ihracat rakamı 1 milyar 270 milyon dolar istihdam sayısı ise 20 bin 516 kişiye kadar düşmüştü. Bugün itibariyle 1 milyar 175 milyon civarında ihracat rakamımızın 2017 yılı itibariyle beklediğimiz rakam 1 milyar 250 milyon dolar. Tersanelerimizdeki istihdam sayısı kademeli olarak 30-31 bin çalışanımız var."
2018 yılında 'denizcilik sektörü' yükselecek
Kıran, "Ortadoğu Balkanlar ve Kafkas bölgelerinin ortasında yer alan ve deniz yolları bakımından önemli geçiş yolları üzerinde bulunan ülkemizin çevresinde yaşanan olumsuz ekonomik ve politik gelişmeler, doğal ve direct olarak ülkemizi etkilemektedir. 2018 yılında denizcilik sektöründe yukarı hareket için buralardaki gelişmelerin istikrarlı yapıya dönüşmesinin beklentisi içinde olacağız. 2018 yılından itibaren denizcilik sektörünün dünya ve türkiye ölçeğinde yukarı harekete başladığı günlere döneriz. Ülkemizin zor şartlardan geçtiği bu dönemde Ulu Önder Atatürkümüzün ekonomi alanındaki söylemiş olduğu şu sözleri aktarmak isterim. Biz Batı emperyalistlerine karşı kurtuluş ve bağımsızlığımızı korumakla yetinmiyoruz aynı zamanda Batı emperyalistlerin kuvvetleri ve bilinen her aracıyla Türk ulusunu emperyalizme araç yapmalarına engel oluyoruz. Bu suretle bütün insanlığa hizmet ettiğimize inanıyoruz." diyerek konuşmasını sonlandırdı.
DENİZ HABER AJANSI