İMEAK Deniz Ticaret Odası meclis üyesi Murat Kul, kürsüde yaptığı konuşmasına balıkçılık meslek komiteleri adına söz aldığını belirterek başladı. Balıkçılığın geleceğini iç açıcı görmediğini dile getiren Kul; "Balıkçılık Meslek Komitesi adına söz almış bulunuyorum. Son zamanlarda basında balıkçılık ile ilgili sık sık haberler duyuyorsunuz. Gerçekten balık pahalı yani şu algıyı da oluşturmamak gerekir balık ucuz bir ürün değil. Biz ne pahalı olmasını istiyoruz ne de çok ucuz satılsın istiyoruz, değerinde satılsın çünkü bizim her teknemizde 30 kişi çalışıyor, akaryakıt alıyoruz sonuçta bir masrafı var bunun, bunu verdiğiniz zamanda bize bunun bir karı olmuyor. 1 eylül de sezon başladı palamut balığı başta iyiydi balıkçı arkadaşlarda bunlardan birşey kazandı. Şimdi palamut, lüfer olmadı olmasını da beklemiyorum. Bakanlık olarak bir karar alınıyor yasak getiriliyor yasaklara her zaman karşıyım uygulayan yok. Denizde hiçbir denetim yok balıkçılık ile ilgili ne kadar kaçak göçek varsa şu an denizde. Balıkçılığın geleceğini iç açıcı görmüyorum. Eğer gerçekten birşeyler yapmak gerekiyorsa Bakanlığın, Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü’nün üniversitelerle, bizlerle, balıkçılarla acil toplanması lazım ve bir çözüm üretmesi lazım." şeklinde konuştu.
Hamsinin aralık ayı gelmeden sularımızı terk ettiğini dile getiren Kul; "Hamsi Gürcistan’a gidiyor, karşı bölgelere geçiyor. Sonra Gürcistan'a gidiyoruz, bende gittim. Burda kalan arkadaşlarımızda ya Ege'ye ya Karadeniz'de istavrit tutup günü kurtarırım peşinde geçiyor. Yani iç açıcı değil av baskısı var." dedi.
Kul, Gürcistan’da avcılık yaptığını ve şartların zor olduğunu söyleyerek; "42 metre bir balıkçı teknem var orada balık yükleyip fabrikaya veriyoruz, balık yağı yapılıyor. Avlanırken bir arızam oldu. Türkiye’ye gelmem gerekti orda yapmak istemedim, Türkiye’ye yola çıktığım zaman devam ederken 5 mil 6 mil yol aldıktan sonra Sahil Güvenlik bana çağrı yaptı dur dedi. Sıkıntı ne diye sordum, yasak bölgeden geçtiğimi söylediler. Burası yol, normal yoldan geçiyorum dedim. Hayır, balık çiftliği var dedi. Balık çiftliği kurmuşlar, balık çiftliğini görüyorum ama normalde burada balık çiftliğine ağ atamazsın ama geçmende sıkıntı yoktur Türkiye’de, oraya bir koordinat belirlemiş ve demiş ki o koordinattan geçemezsin. Sahil Güvenlik oradan dört beş askerle yanıma yaklaştı, hemen sahil güvenliğe bağladılar. Tabi Dışişleri Bakanlığı'na, Halim abiye Metin Bey’e ulaştım. Dışişleri Bakanımız devreye girdi süreç on on beş gün devam edecekti o süreci hızlı bir şekilde çözmeye çalıştık ne yapabiliriz diye düşündük en sonunda 85 bin lira para cezası kestiler bana. Bu parayı benden aldılar hemen tahsil ettiler yoksa gemiyi çıkartmıyorlardı." diye konuştu.
DENİZ HABER AJANSI