Ölümüyle milyonları üzüntüye boğan işadamı Mustafa Koç’un nesli tükenme tehlikesi geçirdiği için tüm dünyada koruma altına alınan Akdeniz fokları için büyük fedakarlıklar yaptığı öğrenildi. Doğa ve deniz dostu işadamının bilinenin aksine sadece Badem’in değil ölmek üzere olan Dilara ve Tina adlı 2 Akdeniz fokunu daha yaşama döndürdüğü belirlendi.
Koç’un desteğiyle fokları rehabilite ederek tekrar denize salan Sualtı Araştırmalar Derneği Koordinatörü Cem Orkun Kıraç; “O’na çok borcumuz var. Son derece nadir bir deniz canlısının ülkemiz kıyılarında korunmasına verdiği katkı ve destek herkesçe bilinmeli. Sadece Badem’i değil, Dilara ve Dila adını verdiği iki Akdeniz fokunun da kurtarıcı babasıdır Mustafa Koç” dedi.
21 Ocak sabahı kaybettiğimiz Türkiye’nin en önemli işadamlarından Mustafa Koç, aynı zamanda bir deniz ve doğa sevdalısıydı. Usta bir dalgıç, sualtı ve doğa fotoğrafçısı olan Koç, deniz tutkusunu dile getirmekten kaçınmazdı. Deniz canlılarının koruması için yapılan etkinliklere he zaman destek veren Koç’un sadece Badem’i değil Dilara ve Dila adını verdiği 3 Akdeniz fokunu yaşama döndürdüğü öğrenildi. Aralık 2006’da Didim kıyılarında yaralı ve tek başına bulunan yavru fok, ölmek üzereyken Sualtı Araştırmaları Derneği-Akdeniz Foku Araştırma Grubu (SAD-AFAG) teslim edildi. Henüz 1 aylık olan Akdeniz fokunun 5 gündür süt emmediği için açlıktan ölmek üzere olduğunu tespit eden uzmanlar bir süre kumsalda annesini bekledi. Deniz memelileri ve Akdeniz fokları üzerine yeteri kadar bilgi ve deneyimi olan SAD-AFAG’ın annesi gelmeyen bu yavruyu hayatta tutacak kadar parası yoktu. Yavru fokun özel beslenme programı uygulanmazsa öleceğini öğrenen Mustafa Koç, maddi destek vermeyi hemen kabul etti.
22 kg’dan 72 kg çıktı
SAD-AFAG Foça’da 10 kişilik ekip kurarken, 22 kg olan foka ismini Mustafa Koç’un kızları Badem ismini verdi. Henüz 1 aylık olan ve ilk 4 ay anne sütüne muhtaç olan Badem'in yaşam şansı bulması için özel beslenme programı hazırlandı. Önce balık püresi midesine sarkıtılan hortumla verilirken, püreye 2 ayın sonunda balık kılçıkları eklendi. Hollanda’dan gelen veteriner kontrolüyle gıdasına 8 vitamin ve antibiyotik eklendi. Gıdayı kabul eden Badem'e daha sonra fileto balık ve tam palamut verildi. Mustafa Koç’un sürekli takip ettiği Badem’in avlanma yeteneğini kazanması için havuzuna canlı balık konuldu. Badem önce balıkları oyun arkadaşı sandı ama ardından yedi. Gediz Deltası’ndan getirilen yılan balıkları, Ege’nin ahtapotları Badem’i güçlendirdi. Foçalı balıkçılar da gönüllü olarak Badem’e kefal ve ahtapot getirdi. Bulunduğunda 115 santim boyunda ve 22 kilo olan Badem, 5 ayın sonunda 144 santime ve 72 kilo ağırlığa ulaştı.
“Bu ulvi olaya ailesini de dahil etti”
Badem’in 5 ayın onunda denize bırakılma törenine Mustafa Koç’un ailesiyle geldiğini söyleyen SAD-AFAG koordinatörü Cem Orkun Kıraç; “Öksüz yavru fokumuz Foça’dayken Mustafa bey öğrendiği ilk anda hiç düşünmeden tüm masrafları karşılamayı kabul etmişti. Bu ulvi olaya ailesini dahil edecek kadar sevgi dolu bir insandı Mustafa Bey. Nisan 2007’de Badem’i Datça’nın Knidos yakınlarında salarken de yanımızdaydı. Mustafa Bey dikkatle ve özenle sualtına bizzat dalarak Badem’i özgürlüğüne kavuşturdu. Ardından Caressa-K teknesinin güvertesinde hep birlikte bu ölümsüz anı kutladık. Badem O’nun teknesinin yanında 10 dakika bekledi ve yanımızdan ayrıldı” dedi.
Dilara ve Tina’nın da kurtarıcı babası
Kıraç, Badem’in daha sonra ki rehabilitasyonunu da Mustafa Koç’un sağladığını belirtirken, 3 yıl sonra 2 öksüz yavru foku da evlat edindiğini ama yine reklam aracı olarak kullanmadığını söyledi. Kıraç; “SAD-AFAG 29 yıllık koruma çalışmalarında birçok inanılmaz olay yaşadı. Aralık 2010’da Foça’da; 2 farklı yerde 2 yavru fok aynı gün bulundu. Mustafa Bey duyar duymaz tüm bakım, besleme, rehabilitasyon ve doğaya salma masraflarını üstlendi. Kızları onlara Tina ve Dilara isimlerini verdi. Masraflar bu defa daha az oldu çünkü Badem’den çok şey öğrenmiştik. Hollanda’dan yardım almadık. Ekip çok sıkı bir çalışma ile bu defa 4 aydan kısa sürede 2 foku besledi ve denize saldı. Bu süreçte de bize Mustafa Koç dışında hiçbir kurum yardım etmedi. O’nun maddi katkısı olmasaydı bu 3 yavru fok, doğal ortamlarına sağlıklı bir şekilde kavuşamazdı” diye konuştu.
Kıraç; “Türkiye için çok önemli bir iş adamı olmasının yanı sıra gerçek bir doğa ve deniz dostu olduğunu defalarca kanıtladı. Dünyada 650 ülkemizde sadece 100 tane kalan bu nadir canlının korunmasında eşiyle birlikte yanımızda oldu. Profesyonel iş yaşamının dışında, fırsat buldukça iyiliklere imza attı. O’nun bu özelliğinin de kamuoyu tarafından bilinmesini isterim” dedi.
Gökhan KARAKAŞ/ Milliyet Gazetesi
Deniz Haber Ajansı