İstanbul Üniversitesi (İÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meriç Albay, Türkiye'de su ürünleri fakülteleri kurulduktan sonra balık üretiminde büyük bir artış sağlandığını belirterek, “1980'lerde 2-3 bin ton olan balık üretimi şu anda 240-250 bin tonlara yükseldi” dedi. Albay, dünyada ilk kez 2014 yılında, kültür balıkçılığıyla yapılan üretimin avcılık yoluyla elde edilen üretimi geçtiğini söyledi.
Türkiye'nin üç tarafının denizlerle çevrili olduğunu dile getiren Albay, “Denizleri daha etkin kullanmak mümkün. Türkiye'de özellikle su ürünleri fakülteleri kurulduktan sonra balık üretiminde büyük bir artış sağlandı. 1980'lerde 2-3 bin ton olan balık üretimi şu anda 240-250 bin tonlara yükseldi. Bu potansiyeli daha yukarı taşıma gücümüz var. Şu anda Karadeniz, Akdeniz ve Ege'nin büyük bir kısmında yatırımlar sırada bekliyor” diye konuştu.
Türkiye'de balıkçılık potansiyelinin daha fazla kullanılabileceğini anlatan Albay, şöyle devam etti:“Çünkü denizlerimiz buna müsait. Akdeniz daha tuzlu, Ege daha orta derecede tuzlu, Karadeniz'in ise tuz oranı düşük. Bizim şu anda 20'ye yakın balık türü üretim yolunda. Bunlar ticarileşmeyi ve marketlerde yer almayı bekliyor. Ülkemizde alabalık, çipura ve levrek tanındı. Şu anda arkada bekleyen 15-20 tür balık deneme aşamasında. Bunların bir kısma ticarileşti, marketlerde yerini buldu ama epey bir tür de önümüzdeki yıllarda sofralarımızdaki yerini bulacak. Türkiye'deki su ürünleri sanayi çok gelişti. Artık dünyaya fikir, bilgi ve ekipman satıyor. En önemlisi mühendislerini ihraç ediyor ve bunun devamı için gelecek yıllarda daha büyük potansiyel olduğunu düşünüyorum.”
Albay, zaman zaman medyada balık yemlerinde domuzdan elde edilen ürünlerin kullanıldığı iddialarının yer aldığını, bu söylemlerin gerçeği yansıtmadığını belirtti.
Türkiye'de balığın çok daha fazla tüketilmesi gerektiğini vurgulayan Albay, “Balık üretimiyle ilgili yanlış bilgilendirmeden kaynaklanan sıkıntılar yaşıyoruz. Çünkü ülkemizin gençleri, çocuklukları, hamile kadınlarının daha fazla balık tüketmesi lazım. Başarı öyküsünün topluma yayılması lazım. Elbette balık ihracatından çok mutluyum ama asıl bu balığı bizim halkımıza yedirmemiz lazım. Ülkemizde balık tüketiminde yılda kişi başına 6-7 kilogram düşüyor. Balık tüketiminde Avrupa 24, Japonya ortalaması 100, Norveç'te ise 120 kilogram. Biz de en azından yılda 15-20 kilogram balık tüketecek seviyeye gelmeliyiz” şeklinde konuştu.
Albay, balıkçılıkta aşırı avlanma ve su kalitesinin kirlenmeye bağlı olarak bozulmasından kaynaklanan azalma olduğunu, özellikle bu yıl hamsinin daha az çıkmaya başladığını kaydetti. “Biz balıklara üreme şansı vermeliyiz ki gelecek yıl daha çok balık tutalım” diyen Albay, “Balıklarda bu sürekliliği sağlamak için 18-20 metrenin üzerindeki teknelerde mutlaka su ürünleri mühendislerini görmek istiyoruz. Stokları kontrol edelim. Aksi takdirde balık stoklarımız her yıl azalacak, her yıl daha az balık tutacağız” ifadesini kullandı.
Albay, denizlerdeki kirlenme, iklimsel şartlar ve aşırı avlanmanın balık stoklarının sürdürülebilirliğini olumsuz etkilediğini sözlerine ekledi.
Deniz Haber Ajansı