Vapur Donatanları ve Acenteleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Recep Düzgit, İMEAK Deniz Ticaret Odası’nın 61. Meclis Toplantısı'nda kurum içindeki tartışmalardan ve fikir ayrılıklarına vurgu yaparak, "Türk toplumunun yerel kabullerinde kendisi misafirimizdir. Umuyorum kendisine karşı yapılan üslubu herkes görmüştür. Kurumlarla düşman olunmaz. Bir kurumun içindeki yöneticilerin tamamı ya da bir kısmı, bir yeri destekleyebilir. Zaten desteklediği kişi de biliyorsunuz İMEAK DTO üyesi. Dolayısıyla geçen yapılan seçimde bizi desteklemedi gibi şeyler konuşulmasının çok yanlış olduğunu düşünüyorum. Kimse Deniz Ticaret Odası’na, Metin Kalkavan’a ya da diğer meclis üyelerine düşman değil. Burada seçim var ve seçimin olduğu yerde adalet vardır. Bu demokratik bir süreç. Dolayısıyla cümlenin bir yerinde geçen ‘Vapurdan atanlara teşekkür ediyorum’ diye bir söz söylendi diye ‘Benim üslubum Recep Bey'le aynı değildir’ demek doğru bir üslub değil. Ben basın ile kavga mı yapıyorum? Ben basın üstünden beyan mı veriyorum? Yaptğımız hiç birşey yok’ dedi.
"Biz aynı gün aynı metni gönderdik"
Biz aynı gün Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleştirme Bakanlığı’na, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na yazdığımız yazının aynı metnini duyuru olarak yayınladık. Yazının içinde hiç kimseye karşı özel bir yargı yok. Yazı Ankara’ya gönderildi. Bizim yazdığımız yazıyla Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği’nin(UTİKAD) yazdığı yazının harmanlanmış hali, bizden on gün sonra oda tarafından Ankara’ya yazıldı. Yazının birkaç yerinde UTİKAD ile mutabık olamadık. Ben olayın gidişatını gördüğüm için buna bir ücret sınırı getirilmesi gerektiğini söyledim. UTİKAD burada benimle aynı fikre sahip değildi. Odamız da tabii ki bunu yazdı. Bu nedenle niye ‘Benim üslubum böyleymiş’ gibi sözler söylendi. Odanın da birçok yazışmalarını yapan biri olarak üslubun nasıl olması gerektiğini bilirim. Bunlarla ilgili kimsenin bir sorunu olmaması lazım" diye konuştu.
İMEAK Deniz Ticaret Odası Meclis üyesi Cihan Ergenç’in patent konuşmasına karşılık olarak şunları söyledi; "Cihan Bey doğru söylüyorsunuz. Siz burada kürsüye çıkıp üstünde yıllardır konuşulan bunun patenti bende gibi sahiplenici sözler söyleyip, aynı tarihte Ankara’da yapılan konsey toplantısında ise meclise istediğim kurumu çağırırım istediğim kurumu çağırmam diye ayrıştırma yapınca olmuyor. Tabi ki bu konuşmalar o kurumları ilgilendirir. Yani bu koster işi tabi ki bizim acenteler birliğimizi ilgilendiren bir konu değil." dedi.
Deniz Ticaret Odası’nın sorunlarından bahseden Recep Düzgit, "Ankara’da Deniz Ticaret Odası Konsey Toplantısı'nda getirilen hususların en az on beş maddesini bizzat ben kaleme aldım. Bu maddeler sadece bu gün yazılmış maddeler değil. Bir de sürekli derneğin üye sayısından bahsediliyor. Odanın üye sayısı bin 300 acente. Oralara üye olmak gönüllü, bizim derneğe de gönüllü olarak üye olunuyor. Üyeliğin kanuni mecburiyeti farklı. Bu üslub ile kaç tane üyeniz kalır siz düşünün. Kanunen kurulmuş bir oda ile gönüllü çalışan bir dernek tabi ki farklı olur. Allah nasip eder seçim ile ilgili sizin çalıştığınız grup kazanırsa, hiç bir sivil toplum örgütüyle ve denizcilik sivil toplum örgütü ile neden orayı destekledin gibi bir yaklaşımımız olmayacak.’ diyerek konuşmasını sonlandırdı.
'Oda bize sahip çıkmadı'
Türkiye Denizcilik Sektör Meclis Başkanı Erol Yücel, UTİKAD Başkanı'nın ‘Sağolsun VDA sahip çıktı, oda bize sahip çıkmadı’ diyerek sitemde bulunduğunu aktardı. Yücel, ordino konusunda haksızlıklara yol açmamak için bunun neden kaynaklandığının bulunması gerektiğine dikkat çekti.
TOBB Başkan Yardımcısı Halim Mete de, "UTİKAD Başkanı ile birkaç sistemde birlikte çalışıyoruz. Her yıl büyük bir toplantı yapılır. Benim önüme gelip bana sitem edilmesi hoş karşılanmaz." dedi.
Çağla PULATKAN / DENİZ HABER AJANSI
