Anlaşmayı yöneten Türkiye ve Birleşmiş Milletler (BM) ile uzun süredir müzakerelerde bulunan Rusya, öne sürdüğü temel koşulların hiçbirinde ilerleme sağlanamadığını kaydetti.
Koşullarının sağlanması durumunda anlaşmanın yeniden başlayacağını kaydeden Moskova, başta ABD olmak üzere Batı’nın ödemeler ve sigorta işlemleri gibi alanlarda uygulanan yaptırımları esnetmesi için baskıyı artırmayı amaçlıyor.
22 Temmuz 2022’de Türkiye ve BM’nin girişimiyle Rusya ve Ukrayna ile imzalanan ayrı ayrı anlaşmalar, 24 Şubat 2022’de başlayan Rus işgalinden bu yana savaşan iki ülkenin küresel gıda bunalımının önlenmesi için başta tahıl olmak üzere gıda ürünlerinin dünya pazarlarına Karadeniz üzerinden yeniden satışının başlamasını öngörüyordu.
Merkezi İstanbul’da olan Ortak Koordinasyon Merkezi tarafından takip edilen Tahıl Anlaşması kapsamında toplam 32 milyondan fazla ton tahıl dünya pazarlarına taşındı ve küresel emtia fiyatlarının savaş öncesi dönemine inmesine yol açtı.
Ancak anlaşma kapsamında sadece Ukrayna tahıl ürünlerinin satışının gerçekleşmesi, Rus ürünlerinin gemicilik, sigorta ve ödemeler gibi alanlardaki yaptırımlar nedeniyle pazarlanamaması Moskova’nın uzun süredir şikâyet ettiği konular arasında idi.
Moskova, Mart ve Mayıs aylarında girişimi iki aylığına uzatırken koşullarının karşılanmaması durumunda süreci durduracağını kaydetmişti.
Moskova’dan beklenen açıklama, anlaşmanın süresinin dolduğu gün geldi. Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, gazetecilerin sorularını yanıtlarken, 2022’de imzalanan anlaşmanın Rusya ile ilgili kısımlarının yerine getirilmemesinden dolayı tahıl koridorunun bugün itibariyle durdurulduğunu söyledi.
“Tahıl anlaşması sona erdi” diyen Peskov, “Anlaşmanın Rusya ile ilgili kısmı tamamlanır tamamlanmaz, Rus tarafı anlaşmanın uygulanmasına başlayacaktır” ifadelerini kullandı.
Rusya'nın amacının başta ABD olmak üzere Batı tarafından uygulanan yaptırımların bir kısmının esnetilmesi için baskıyı artırmak olduğu kaydediliyor.
Rusya'nın itirazları neler?
Rusya’nın Tahıl Koridoru Anlaşması'yla ilgili iki temel itirazı bulunuyor. İlki, anlaşmanın asıl amacına ilişkin. Rusya, anlaşmanın açlık tehlikesi yaşayan Afrika başta olmak üzere yoksul ülkelerin yararlanması için başlatıldığını ancak Karadeniz’den sevk edilen ürünlerinin çok azının bu bölgelere gittiğini belirtiyor.
Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın 17 Temmuz’da yaptığı açıklamaya göre 22 Temmuz’dan bu yana taşınan 32,8 milyon tahılın yüzde 70’lik kısmı yani 26.3 milyon tonu yüksek gelirli ülkelere satıldı.
Etiyopya, Yemen, Sudan, Somali ve Afganistan gibi en fakir ülkeler ise sadece 922 bin ton yani yüzde 3’lük satıştan yararlandılar.
Rusya'nın SWIFT’e dönme isteği
Rusya’nın ikinci itirazı ise başta tahıl ve gübre olmak üzere kendi ürünlerini ihraç edememesi.
Gıda ürünlerinin satışı yaptırım kapsamına girmemesine karşın gemicilik, sigorta ve ödemeler gibi alanlardaki yaptırımlar Rusya’nın ihracatını imkansız hale getiriyor.
Gemilerinin Akdeniz limanlarına giremediğinden ve sigorta yaptıramadıklarından şikayet eden Moskova yönetimi, bu ve bunun gibi sorunların aşılmasını içeren koşullarını BM ve Türkiye aracılığıyla uluslararası toplumun dikkatine getirmişti.
Bu koşulların arasında Rusya Tarım Bankası’nın uluslararası para transfer sistemi SWIFT’e yeniden bağlanması, tarımsal makine ve yedek parçalarının alımına yeniden izin verilmesi ve Rusya’nın Togliatti kentinden Ukrayna’nın Odessa kentine giden amonyak boru hattının yeniden işletime açılması yer alıyor. Bu koşullarla birlikte Rus ürünlerinin satışının sağlanması Moskova’nın temel hedefleri arasında yer alıyor.
BM Genel Sekreteri Guterres, ödemelerin gerçekleşebilmesi için Rusya Tarım Bankası’nın SWIFT sistemine dönmesi için yoğun çalışmalar yapmış ama tam bir sonuç elde edememişti.
Türkiye ve BM'ye resmi bildirim
Rus RIA Novosti ajansına konuşan Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zakharova, Moskova’nın anlaşmanın uzatılmasına ilişkin çekincesinin anlaşmanın tarafları olan Türkiye ve Rusya’ya resmen iletildiğini açıkladı.
Türkiye ve BM, tahıl girişiminin uzatılması için gerekli koşulların sağlanmasına dönük diplomatik çabalarını son ana kadar sürdürdüler.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Burak Akçapar, 13 Temmuz’da görüştüğü Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Vershinin’e Tahıl Koridoru Anlaşması'nın uzatılması yönünde Ankara’nın görüşlerini iletti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da 14 Temmuz’da basına açıklama yaparken, girişimin süresinin uzatılması konusunda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le hemfikir olduğunu kaydetmişti.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de 11 Temmuz’da Rusya’ya bir mektup göndererek Rusya’nın koşullarının karşılanması konusunda atılan adımları aktarmış, girişimin sürmesinin önemine dikkat çekmişti.
Türkiye anlaşmayı yeniden başlatabilir mi?
Anlaşmanın Rusya tarafından askıya alınmasının ardından Türkiye adına ilk açıklama Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan geldi. Erdoğan, Körfez turuna çıkmadan önce düzenlediği basın toplantısında, “Dostum” olarak nitelediği Putin’in insani amaçlı bu anlaşmanın devamından yana olduğunu kaydetti ve Moskova ile temasların süreceğini kaydetti.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile temasa geçeceğini, kendisinin de Putin ile telefonda bir görüşme gerçekleştireceğini belirten Erdoğan, girişimin uzun ara vermeden hemen başlamasını amaçladığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuları Ağustos ayında Türkiye’ye bir ziyaret düzenlemesi söz konusu olan Putin ile yüz yüze görüşeceğini de vurguladı.
Ankara’dan gelen iyimser açıklamalara karşın Moskova’nın tutumunda kararlı olduğu değerlendirmeleri yapılıyor.
Tahıl koridoruna ilişkin Rus kararının, Türkiye’nin NATO Liderler Zirvesi öncesinde ve sırasında Batı ile pozisyonunu daha da yakınlaştırmasının ardından geldiği de dikkat çekiliyor. (BBC TÜRKÇE)
DENİZ HABER AJANSI