turkrus.com'un aktardığı habere göre; Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, nükleer sorun çözüldükten ve yaptırımlar kalktıktan sonra İran'ın ŞİÖ'ye üyelik başvurusunun olumlu değerlendirilmesi için hiçbir engelin kalmadığı yönündeki ifadeleri uygulamaya geçiyor. Peki, Tahran mevcut koşullarda ŞİÖ üyeliğine hazır mı? Zira başvuru yapıldığı 2008'den bu yana uzun zaman geçti ve siyasi ve ekonomik bütünleşme alanında birçok şey değişti.
Tahran merkezli Şehit Beheşti Üniversitesi Bilimsel Konseyi üyesi ve Avrasya araştırmaları uzmanı Hamid Reza Azizi, Sputnik'e açıklamasında, birkaç kilit noktaya dikkat çekerek, "Bu, İran'ın ŞİÖ üyeliği konusunda 2008'den bu yana sergilediği resmi tutum. Burada önemli değişiklikler yaşandı. Bilindiği gibi son zamana kadar İran, uluslararası ve bölgesel ittifaklara katılım yönünde birçok planını hayata geçirmekte engel olan uluslararası yaptırımların baskısı altındaydı. Başta İran'ın nükleer programıyla ilgili sağlanan anlaşma, yaşanan değişiklikler dikkate alınırsa İran'ın bölgesel ve uluslararası ittifaklarla bütünleşme yolu üzerindeki engeller de kalktı" dedi.
ÖRGÜT İÇERİSİNDE İKİ KAMP BULUNUYOR
İran'ın ŞİÖ'ye katılımını engelleyen bir diğer engelin, örgüt içindeki iki kampın tutumundan kaynaklandığını belirten Azizi, "Bir yandan dünyanın en büyük iki ülkesi Rusya ve Çin, diğer yanda da ŞİÖ'nün diğer üyeleri. Rusya ve Çin, 2008'den bu yana ABD ile aktif işbirliği aramadı. İran'da da, Batı ve ABD ile daha büyük çatışmaya girilmemesi, ŞİÖ içinde ve dışındaki uluslararası durumu daha fazla germemek için üyelik konusunda biraz daha beklenmesi gerektiği yönünde görüş üstün geldi" diye konuştu. Ama 2014'ten başlayarak dünya sahnesinde birçok şeyin değiştiğine dikkat çeken Azizi, "Ukrayna krizi, Rusya ve ABD arasındaki mücadeleyi alevlendirdi. Rusya, aktif olarak uluslararası ittifakları ve bölgesel koalisyonları güçlendirme, çok taraflı işbirliğini geliştirme çizgisine girdi. Rusya'nın bu çizgisini bugün sadece ŞİÖ değil, BRICS ve Avrasya Ekonomik Birliği örneğinde de gözlemliyoruz. Bunlar, İran'ı tutumunu gözden geçirmeye zorlayan olumlu siyasi faktörler" ifadelerini kullandı.
DİĞER ÜYELERİN TAVRI ÖNEMLİ
ŞİÖ, ortak enformasyon alanı kuruyor ŞİÖ'nün diğer üyelerinin de unutulmaması gerektiğini kaydeden Azizi, "Onların duruşu da dikkate alınmalı. Örneğin geçen yıl, Rusya ve Çin'in büyük ilgi duymasına rağmen bazı ŞİÖ üyelerinin tutumu yüzünden İran başvurusunun incelenmeye alınması sürecinin geciktiği haberi yapılmıştı. Nükleer anlaşmanın uygulanmaya başlamasıyla İran'ın ŞİÖ üyeliği önündeki engellerin kalkmasına rağmen nihai karar, örgütün diğer üyeleri arasında tam konsensüsün sağlanma olasılığına ve kilit oyuncuların (Rusya ve Çin) İran'ın ittifaka katılımının ekonomik ve siyasi yararları olacağına diğer üyeleri ikna etme ve ilgisini çekme yeteneğine bağlı" yorumunda bulundu.
İran'ın üyelik tutumunun da 2008'den bu yana güçlü bir değişim geçirdiğini söyleyen Azizi, "2014 olayları kilit faktörleri büyük oranda etkiledi. Şimdi, dünya sahnesinde gözlemlediklerimiz dikkate alındığında, İran elbette Rusya ve Çin ile ekonomik bütünleşme ve yakınlaşma peşinde. Ve eğer ŞİÖ, İran'ın bu hırs ve isteklerinin uygulamaya geçmesi için uygun zemini hazırlarsa İran bu örgüt içinde eşit haklara sahip üye statüsüne daha fazla ilgi duyar. Ayrıca, 2008'deki durumun tekrarlanmaması için tüm ŞİÖ üyelerinin de İran'a ilgi duyması gerekir. Bu, sanırım, bugün İran'ın ŞİÖ'ye katılım sürecini hızlandırmak için gereken tek tedbir" dedi.
DENİZ HABER AJANSI