Balıkların çoğunun aksine, en yağlı dönemini yaz mevsiminde, özellikle haziran - ağustos döneminde yaşayan sardalya, Karadeniz'in meşhur hamsisine benzerliğiyle tanınıyor.
Pulları çok kolay temizlenebilen ve çok kısa sürede pişirilebilen balıklardan olan sardalya, değişik pişirme yöntemleriyle farklı lezzetlere bürünebiliyor.
Ege'de asma yaprağına sarılıp ızgarası yapılan, Marmara'da ise denizden çıktığı haliyle pişirilen sardalya, denizlerdeki av yasağına rağmen küçük tekneler tarafından yakalanıyor.
"Çok nefis aroması olan bir lezzet"
Çanakkale Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifleri Bölge Birliği Başkanı Hasan Uysal, sardalyanın pek çok farklı yöntemle pişirilebildiğini belirterek, "Bizim meşhur bir kebabımız var. Balık hiç temizlenmeden kendi iç yağı ve suyuyla pişiriliyor. O nedenle de bölgemizde sardalya bu şekilde anılır ve tüketilir. Çok nefis aroması olan biz lezzet verir. Bu balığı bu şekilde tükettikten sonra başka bir pişirme denemezsiniz. Tadı damağınızda kalır. Bizler bu anlamda sadece sardalya için değil diğer tüm türler için denizden gelen tüm canlılar için söylüyoruz; Balıktan uzak kalmayın, imkanınız olduğu ölçüde balık tüketin. Özellikle çocuklara ve hamile bayanlara çok daha fazla tavsiye ediyoruz." dedi.
Sardalyanın etinin çok güzel, pişirme süresinin de çok kısa olduğunu anlatan Uysal, "Bu balığı yanınızdaki bir çakmakla bile pişirip yiyebilirsiniz.
Gürkan Demirağ ise sardalyanın lezzetinin bölgeden bölgeye değişiklik gösterdiğini belirtti. Demirağ, "Sardalya kimi bölgelerde şimdiden yağlanıp lezzetlenirken kimi bölgelerde ise 10 - 15 gün sonra yağ bağlar. İzmir bölgesinin balığı şu anda yağlı, ızgaraya geliyor ama diğer taraflarda yağlanmaya daha vakit var. 10 gün içinde de sardalya tam ızgaralık olur. Şu anda ızgara, tava her şekilde yenebilir. Kışın yemek isterseniz tavada yersiniz ancak. Çünkü ızgaraya pek gelmez kuru düşer ama yazın ızgaraya gelir. Ayrıca sardalye kılçıksız soslu olarak fileto şeklinde de yapılabilir." şeklinde konuştu.
DENİZ HABER AJANSI