İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir şubesi toplantısında konuşan Savaş Ercan İzmir'in çok amaçlı liman ve kıyı tesisleri bölgesi olarak hak ettiği yeri alması gerektiğini söyledi.
İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi mayıs ayı meclis toplantısı gerçekleşti. Toplantıya, yurt dışında bulunan Başkan Yusuf Öztürk'ün yerine İMEAK DTO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Savaş Ercan başkanlık etti.
Yaptığı açılış konuşmasında yeni kurulan 65. Hükümete değinen İMEAK DTO İzmir Şubesi Başkan Yardımcısı Savaş Ercan, :Başbakanlığa Binali Yıldırım'ın gelmesiyle omuzlarındaki yükün bir kat daha arttığını belirterek, "Yeni hükümeti zor bir gündem bekliyor. Ülkemiz terörle mücadele dış politika ekonomi alanında da ciddi sorunlarla mücadele etmek durumunda. Bundan önce '3 tarafımız denizlerle çevrili' derdik. Şimdi 4 tarafımız düşmanlarla çevrili diyoruz. Binali Yıldırım görevi devralır almaz 'yatırımcının ayağına kırmızı halılar sereceğiz' ifadesiyle ekonomiye ciddi el atacağının mesajını verdi. Biz de aynı gemideki mürettebat olarak üstümüze düşeni yapacağız. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’na içimizden biri olan Ahmet Arslan geldi, başarılar diliyoruz" dedi.
İZMİR’İN HAK ETTİĞİ YERİ ALMASININ ÖNÜNÜ AÇARIZ
Yeni hükümetten beklentilerinin özellikle İzmir'in çok amaçlı liman ve kıyı tesisleri bölgesi olarak hak ettiği yeri alması olduğunu söyleyen Ercan, "Özellikle Çandarlı bölgesinde bir serbest bölge ilan edilerek çok amaçlı limanlar bölgesi olmalıdır. 90'lı yıllarda konteyner limanı olarak projelendirilen Çandarlı’nın, günümüzde bölgesel yatırımlar değerlendirerek doğru konumlandırma yapılarak demir yolu ve kara yolu bağlantılarının gerçekleştirildiği çok amaçlı limanlar bölgesi ilan edilmesinin faydalı olacağına inanıyoruz. Bu ay Alsancak'la ilgili Özelleştirme İdaresi Başkanlığında bazı düzeltmeler yapılarak İzmir'in kruvaziyer ve yük limanı planları onaylandı. Tekrar askıya alındı. Umarım İzmirliler olarak bizler bu belirsizliği ortadan kaldırırız. Çevre limanlarla rekabetin arttığı bu dönemde İzmir limanını hak ettiği yeri almasının önünü açmış oluruz" ifadelerini kullandı.
KRİZDEN DAHA GÜÇLÜ ÇIKACAĞIZ
Kruvaziyerdeki tökezlemenin geçici olduğuna inandıklarını ifade eden Ercan, "Bundan da en güçlü şekilde çıkacağımıza inanıyoruz. 2003'te 3 bin yolcuyla başlayıp, 2014'te 500 binlere çıkan yolcu sayısını düşündüğümüzde çok keyifliydik. Ama günümüz şartlarına ve ülkenin kruvaziyer politikası olması inancını bu kürsüden ifade ettik. Tüm detayları değerlendirerek ülkemizin tüm limanları için cruise politikası oluşturmak, liman uğrağı seçimlerinde gemi işletici şirketlerden çok yolcularında önemli bir etkisinin olduğunu unutmadan oluşan yanlış algıları değiştirmek, karşılıklı kazanılacak yol haritasını işin tüm paydaşlarıyla birlikte oluşturmak İzmir ve diğer limanlarımız adına yaşanılan bu geçici durumdan daha kuvvetli dönmemizi sağlayacaktır. Başbakan Binali Yıldırım önderliğinde bizler sektör temsilcileri bu krize geçici duruma en iyi şekilde ışık tutup daha güçlü çıkacağımızın müjdesini umarım iletmiş oluruz" dedi.
KAZAN KAZAN POLİTİKASI İZLEMEMİZ LAZIM
Problemin sadece maddi olmadığını ve teşviklerin önem arz ettiğini belirten Ercan, "İZTO'nun ayak bastı ücretlerini ödemesiyle, o zamanki Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın ayak bastı ücretlerini daha düşük seviyelerde tutmasıyla yaptığı teşvik sayesinde yolcu sayısı 3 binlerden 500 binlere çıktı. Ama tabi ki bu bir yere kadardı. Bu sorun tüm Türkiye’nin sorunu. İstanbul’da da yaklaşık yüzde 50'lere varan yolcu düşüşü sorunu var. Sorun iyi analiz edilmeli. Kazan kazan politikası izlememiz lazım. Uzun vadeli yatırımlar adımlar atmak durumundayız. Birinci öncelik tanıtımdan geçiyor. Şunu unutmamalıyız ki kurvaziyerde yol haritası belirleyen sadece gelen şirketler değil. Daha etkili olan gemileri buraya getiren yolcular. O yüzden ülkemiz adına yürütülen değişik politikaları bertaraf etmek durumundayız. Güvenli liman Türkiye imajını güçlendirmek zorundayız. Yolcu isterse gemiler buraya geliyor. Bu yaz İzmir Alsancak Limanı’na 25 gemi geleceğini düşünürsek, 40 binlere düşen yolcu sayısı 600- 700 binlere neden gelmesin?" şeklinde konuştu.
Meclisin sonunda, Dokuz Eylül ve Alaybey gemilerinin batırılış belgeseli izlenerek, emeği geçenlere plaket verildi.
Deniz Haber Ajansı
