Siemens'in elektrik üretme haberi asparagas çıktı
İTÜ İnşaat Fakültesi Hidrolik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Avcı, sık sık gündeme getirilen “Boğazdaki akıntıdan enerji elde etme” fikrinin gerçeklikten uzak hayali bir proje olduğunu söyledi.
Bu projenin 30 yıldır gündeme getirildiğini ancak fiziki engeller ve akıntının değişkenliği nedeniyle uygulanmasının mümkün olmadığını vurgulayan Avcı, İstanbul Boğazı’nın uluslararası su yolu olmasının yarattığı engeller de bulunduğunu belirtti. Prof. Avcı, Boğaz’da üstten Karadeniz’den Marmara’ya, alttan da tam tersi yönde iki akıntı bulunduğunu anımsatarak “Her iki akıntının yoğunlukları farklı. Üstteki akıntı Boğaz’ın daraldığı noktada zaman zaman 2 metre/saniyelik hızlara çıkar” dedi. Akıntıların bazen bir saat içinde tamamen değiştiğini anlatan Avcı, zaman zaman akıtının tersine döndüğünü, bazen de tamamen durduğunu kaydetti. Bu değişken rejimi dikkate almak gerektiğini söyleyen Avcı, Boğaz’da sabit ve kararlı bir hız transferi olmadığını söyledi.
Gemi trafiği etkilenir
Hız kadar akıntının kütlesinin de önemli olduğunu anlatan Avcı, akan kütleyi bir döngü içinde bir yere yönlendirmek için büyük bir sistem kurmak gerektiğini belirtti. İstanbul Boğazı’nın uluslararası su yolu olması nedeniyle bu noktada sıkıntılar olduğunu ifade eden Avcı, “Üstteki gemi trafiğine engel olacak böyle bir yapı yapılamaz. O yüzden alt tabakaya sistemi kurmak gerekir. Ama alttaki akıntıya kuracağınız sistemin üstten geçen gemilerin batma seviyesi ile çakışması olasılığı var. Uluslararası su yolu olduğu için o derinliği azaltacak bir engel koyamazsınız. Bu durumda türbin elemanlarını olabildiğince derine koymak gerekir ama derinlere indikçe de akıntının hızı düşüyor” diye konuştu. Böyle bir sistem için en uygun yerin Sarayburnu olduğunu dile getiren Avcı, orada da derinliğin sıkıntı yarattığını kaydetti.
Avcı, Boğaz’ın bazı kullanım öncelikleri olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Akıntıya bir pervane koyarım, enerji elde ederim demek safdillik olur. Fiziksel engeller bir tarafa, burada türbin kurulsa da ne kadar enerji üretebilir ki? Bu fikre kapılanlar işin bu boyutunun farkında değil. Böyle bir projenin uygulamaya geçme şansı yok, çünkü fiziksel ortam bunu desteklemiyor.”
Alman Siemens, dünyanın en büyük denizaltı akıntılarından birine sahne olan Karadeniz'i elektrik üretimi için gözüne kestirmişti. Şirketin Türkiye Genel Müdürü Hüseyin Gelis, "Rüzgâr türbini mantığıyla denizaltı için türbinler üretiyoruz. Bunları Karadeniz'e kurarak elektrik üretebiliriz." demişti.