İş insanı ve Portekiz fahri konsolosu Aaron Nommaz’ın Destek Yayınları’ndan çıkan “Vicdanları Sorgulatan Hikaye: Struma” adlı kitabı, Struma’dan kurtulan tek kişi David Stoliar’ın yaşamının devamını kurguluyor.
Kanuni’nin Yahudi Bankeri Dona Gracia’nın gizemli hikâyesini anlattığı kitabıyla büyük ilgi çeken Nommaz bu kez, Stoliar’ın Bükreş’te askeri üniforma yapan zengin bir fabrikatörün oğlu olarak başladığı hayatının Türkiye denizlerinde nasıl yön değiştirdiğini anlatmaya çalışıyor. 1922’de doğan Stoliar’ın, çocukluğunda Refahya adlı barış ve huzurlu ülke hayalini tasvir eden Nommaz, “Romanya’da Yahudi bir aileye mensup olmanın zorluklarını yaşayan Stoliar, Adolf Hitler ve Naziler’in baskılarını hissederek büyümüş” dedi. Yahudileri Filistin’e ulaştıran Betar örgütünü, Stoliar’ın annesinin Auschwitz toplama kampına gönderilmesini, şiddet gösteren Demir Muhafızları ve Yeşil Gömleklileri, Başbakan Duca’nın öldürülmesini, Yahudi evlerine çizilen gamalı haç işaretlerini, Yahudi gençlerin evlenmesine engel Drohama sorununu ve atletizm yarışlarını anlatan başarılı romancı, II. Dünya Savaşı’nda ki Romanya’yı başarıyla betimliyor.
Gestapo lideri Nazi General Von Ravenstein’ın sözlerine yer veren Nommaz, Stoliar’ın köhne vapur Struma günlerini 75 sayfada özetliyor. Nommaz, Nazilerden kaçmak için bin dolar karşılığı bindiği gemiyi Stoliar’ın ağzından şöyle anlattı. “Elimdeki bilete baktım. Bir not vardı üzerinde. ‘Sakin olmayan sularda, 600 kişiyle rahat olmayan şartlarda seyahat edilecek, kabinleri, tuvaletleri kısıtlı ve yemek salonu olmayan gemide herkes kendi imkanlarıyla hareket edecektir. Yaşlılar, çocuklar ve kadınların üstlere tırmanmaları zor olduğundan alt ranzalar onlara verilecektir.’ Normal zamanda asla binmezdim ama bana dünyanın en güzel gemisi gibi görünüyordu Struma.”
Aaron Nomaz, “O dönemi anlatmak için çok araştırma yaptım ve kitap okudum. Struma olayında İngilizlerin çok kabahatli olduklarını düşünüyorum. Şimdilerde anma törenlerine katılmaları güzel bir jest kabul edilebilir. Ben Struma’nın daha çok hatırlanması gerektiğine inanıyorum. Yakın tarihimizdeki bu olayın unutulmaması gerekli. Kitapta gerçekle örtüşen dönem kahramanları yarattım ve Kızılay’ın yardımlarını vurguladım.” dedi.
Nommaz, “Struma, Balkanlarda bir nehrin adıydı. Ama yaşanan olaylarla insanlığın büyük trajedilerinden birinin simgesi oldu. Bu gemi, devletlerin sonu gelmez siyasi anlaşmazlıkları yüzünden Karadeniz’in soğuk sularına gömülürken yedi yüzden fazla sivilin mezarı haline geldi. Yüzlerce insan, yüzlerce umut, yüzlerce aşk, korku, şefkat, hasret… Hepsi yok oldu. Ölüm gemisinden kurtulan tek kişi David Stoilar adlı genç bir adamdı.” dedi.
''STRUMA'DA KABAHATLİ İNGİLİZLERDİ''
Nommaz, “Kızılay’ın yardımı sadece cemaatten toplanan paralarla alınan erzak ve ilaçların gemiye ulaştırılmasıydı. Alman, Romen ve Türkiye’nin birlikte anma töreni yapması uygun olur. Bu davranışlar halklarının kötülüklerden arınmasına ve değişik kisveler altında tekrarlanmamasına katkı yapar. Anmalara anlam yükleyebilir. İngiliz, Alman ve Romenlerin törene katılmalarını saygı ile karşılıyorum. 1942 döneminin devlet büyükleri Şükrü Saraçoğlu ve beraberindekiler bahsi geçen 3 ülke kadar olmamakla birlikte kabahatler işlediler. İngilizler ise petrollerinde gözleri olduğundan Araplara yaranmak için soykırımdan kaçan Yahudilerin Filistin’e gitmesine engel oldular. Sonuçta kağıt parçaları olan vize vermediklerinden insanların hayatlarını kararttılar. Struma sonrası kabahatli bulunan İngilizlerdi. Özellikle Koloniler Başkomiseri Lord Moyne Betar mensupları tarafından öldürülmüştü.” diye konuştu.
TEK KURTULAN STOLİAR
Türkiye, İkinci Dünya Savaşı’na tarafsız olmasına rağmen coğrafi konumu nedeniyle savaştan kaçan mültecilerin uğrak yeriydi. Kurtarma salı olmayan, ahırları kamaraya dönüştürülen Struma gemisi, Nazilerin uyguladığı soykırımdan kaçmak isteyen 773 Yahudi mülteciyi 12 Aralık 1941’de Romanya’nın Köstence Limanı’ndan İstanbul’a getirmişti. Sarayburnu sahilinde 69 gün bekletilenlere dönemin Kızılay’ı gıda yardımı yaparken, gemi 24 Şubat’ta götürüldüğü Şile açıklarında Sovyet Rusya’ya ait SC 213 denizaltısı tarafından torpillenerek batırılmıştı. Şile açıklarında 80 metre derinliğe gömülen gemiden sadece David Stoliar kurtulmuştu. Stoliar, kendisini kurtaran şileli balıkçılardan İsmail Aslan’ı 2005 yılında ziyarete gelmişti.
Kaynak: Gökhan Karakaş - Milliyet Gazetesi