25 ülkeden 260 üzerinde kayıtlı delegeyle İMEAK DTO ev sahipliğinde düzenlenen Uluslararası Bunkerciler Birliği (IBIA) 2019 Yıllık Toplantısı devam ediyor. Dün akşam organizasyonun ev sahipliğini üstlenen İMEAK Deniz Ticaret Odası tarafından Çırağan Palace Kempinski’de verilen resepsiyonun ardından bugün oturumlara başlandı.
İstanbul Çırağan Palace Kempinski gerçekleştirilen toplantıların bugün düzenlenen açılış oturumunda Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) 2020 Sülfür Düzenlemesi ve Balast Suyu Arıtım Sistemleri’ne getirdiği yeni kurallara son hazırlıklar, 2020’den Sonra Teknoloji ve Yakıt gibi denizcilik sektörünü yakından ilgilendiren önemli konu başlıkları ele alındı.
IBIA 2019 Yıllık Toplantısı, yine Çırağan Sarayı’nda düzenlenen konferansla başladı. Yerli ve yabancı çok sayıda davetlinin ilgi gösterdiği konferansta Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Selim Dursun, İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve BIMCO Başkanı Şadan Kaptanoğlu, Gemi Yakıt İkmal Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Eraydın, IBIA Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Muhtaroğlu ve daha birçok önemli isim konuşma yaptı.
İstanbul’da gerçekleştirilen toplantıların, bugün düzenlenen açılış oturumuna Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Selim Dursun, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Deniz ve İç Sular Düzenleme Genel Müdürü Ahmet Selçuk Sert, Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Durmuş Ünüvar, IBIA Yönetim Kurulu Başkanı Michael Green, IBIA Direktörü Unni Einemo, İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, GYİD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Deniz Eraydın, İMEAK Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır, Uluslararası Denizcilik Konseyi (BIMCO) ve Deniztemiz TURMEPA Yönetim Kurulu Başkanı Şadan Kaptanoğlu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Denizcilik Meclisi Başkanı Recep Düzgit, DTO Meclis Üyeleri ve davetliler katıldı.
"BUNKER İKMALLERİNİN YÜZDE 90’DAN FAZLASI İSTANBUL’DA YAPILIYOR"
Toplantıda konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Selim Dursun, sahip olduğu önemli suyolları ile ön plana çıkan Türkiye’nin, Asya-Avrupa kıtası arasında bir köprü vazifesi gördüğünü belirterek, bunker ikmallerinin yüzde 90’dan fazlasının İstanbul’da yapıldığını kaydetti.
Dursun, deniz yüklerinin yüzde 85’i ve petrol ve türevlerinin de yaklaşık yüzde 97’sinin deniz yoluyla yapıldığını belirterek, bu durumun ticarette, uluslararası ilişkilerde ne derece önemli olduğunu gözler önüne serdiğini söyledi.
Dünyada üretilen ham petrolün yaklaşık yüzde 30’dan, doğalgazın yüzde 50’den fazlasının denizlerden sağlandığının ve bu oranın da gün geçtikçe arttığına işaret eden Dursun, “Denizler ve okyanuslar içinde Akdeniz havzası, Karadeniz, Ege Denizi ve Adriyatik dahil olmak üzere deniz satıhlarının yaklaşık yüzde 1’ine sahiptir. Ama bunun karşılığında Akdeniz havzası dünya deniz pastasından yüzde 25’in üzerinde bir pay almaktadır. Tabi burada ülkemiz stratejik açıdan da iki önemli rol üstleniyor. Bunun biri sahip olduğu su yollarıyla ön plana çıkması ikincisi ise kara taşımacılığında da ülkemiz Asya ve Avrupa arasında da bir köprü vazifesi görmesi” dedi.
Türkiye’deki yakıt ikmallerinin yüzde 90’dan fazlasının İstanbul’dan yapıldığına işaret eden Dursun, “İstanbul Boğazı’ndan 2013’te yaklaşık 43 bin geminin geçerken bunkercilerimizin yaptıkları 1.4 milyon tonluk bir ikmal vardı. 2017’ye geldiğimizde gemi tonajlarının artması nedeniyle gemi sayısında kısmi düşüş olsa da bu rakam 2.8 milyon tona çıkmıştır. Son 5 yılda bunkercilerimizin satışları yüzde 100 arttı. 2017 itibariyle de İstanbul Karadeniz, Ege ve Doğu Akdeniz’in en büyük ikmal limanı oldu” dedi.
SEYİR VE CAN GÜVENLİĞİ
İstanbul’un ve Türkiye’nin bunker piyasasında çok önemli bir role sahip olduğuna işaret eden Dursun, “Bunu göz önünde bulundurarak iki önemli konuya odaklandık. Birincisi seyir, can ve mal emniyetiyle deniz çevresinin korunmasına yönelik önlemlerin en üst seviyeye çıkarılması ikincisi ise bunker tedarikçilerine ve ihtiyaç sahiplerine fayda sağlayacak uygulamalar. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak denizlerimizde seyir, can ve mal emniyetini arttırmak ve deniz ticaretinin çevresini korumak amacıyla önemli çalışmalar yürütüyoruz. Günümüz teknolojisine sahip birçok modern sistemi hayata geçirdik ve geçirmeye de devam edeceğiz” diye konuştu.
OTOMATİK TANIMLAMA SİSTEMİ
Yapılan bir takım düzenlemelerden de bahseden Dursun, “Deniz trafiğini anlık izlemek ve yönlendirmek amacıyla kurduğumuz Türk Boğazları Gemi Trafik Hizmetleri’miz 16 yıldan bu yana hizmet vermektedir. 2007 yılında otomatik tanımlama sistemi, 2010 yılında uzak mesafeden gemilerin tanımlanması ve takibi sistemlerinin kurulması, arkasından Kılavuzluk ve Romörkorcülük Hizmetleri Yönetmeliğinin yayınlanmasıyla birlikte seyir emniyeti yönetim sistemi tek bir resim altında görebilme ve yönetebilme kabiliyetine ulaştık. Yeni Kılavuzluk ve Romörkörcülük Hizmetleri Yönetmeliği ile bu konuda yasal altyapıyı sağlamlaştırdık. Sektörün taleplerini ve beklentilerini karşılayacak bu sektöre daha fazla yatırım yapılmasına da olanak sağlamış olduk” ifadelerini kullandı.
UDEM KOORDİNASYON VE OPERASYON MERKEZİ OLACAK
Sürdürülebilir ve çevreye duyarlı denizciliği gerçekleştirmeyi de amaç edindiklerini ifade eden Dursun, 30 bin metrekare kapalı ve 110 bin metrekare de kullanım alanına sahip Ulusal Deniz Emniyeti ve Acil Müdahale Merkezi’nin (UDEM) geçtiğimiz günlerde açılışını gerçekleştirdiklerini söyledi.
Dursun, şöyle devam etti:
“Ülkemizi gemi trafiği açısından en riskli bölgesi olan Marmara Denizi’nin kuzey batısında yer alan ve geniş lojistik imkanlara sahip olan UDEM büyük deniz kirliliklerinde koordinasyon ve operasyon merkezi olacaktır.”
‘ULUSLARARASI BUNKER KURALLARINA UYUM SÜRECİNİ TAMAMLADIK’
Boğaz’dan uğraksız geçen gemilerin bekleme sürelerini 2017’den 48 saatten 168 saate çıkardıklarını hatırlatan Dursun, “Bu değişiklikten sonra 1841 gemi 48 saatten fazla beklemiş bunların da 900’ü limanlarımızdan ikmal yapmıştır. Bunun yanı sıra Uluslararası bunker kurallarına uyum ve hazırlık sürecini de başarıyla tamamlanmıştır. 2008 yılında AB ile bütünleşme çalışmaları çerçevesinde tanker yönetmelikleri Türk bunker sektöründeki dinamikleri göz önüne alarak tasarlanmıştır. Türk bunker barç filomuz 2016 yılı itibariyle AB limanlarıyla uyumlu hale getirilmiştir… Türk bunker şirketlerinin Uluslararası Denizcilik Örgütünün (IMO) 2020 yılında devreye girecek düşük sülfür uygulamasında uygun şekilde, uygun yakıtların sorunsuz bir şekilde ikmalini gerçekleştirmek için yaptıkları altyapı çalışmalarını da yakından takip ediyor ilgili kurum ve kuruluşlarla süreçlerin hızlandırılması için çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
“DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM SÜRECİ BOĞAZ’LAR AÇISINDAN BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR”
İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran da, büyüyen küresel üretim nedeniyle denizcilik sektörünün filolarındaki gemi sayısını artırmaya çalışırken, diğer taraftan deniz araçlarının çevreye verdiği zararları en aza indirmek için çeşitli tedbirleri uygulamaya koyduğunu kaydetti.
Bu nedenle IMO 2020 uygulamaları ve alternatif yakıtlar üzerinde yapılan çalışmaların hem çevre kirliliğini önlemek, hem de enerji verimliliğini artırmak açısından önem taşıdığını vurgulayan Tamer Kıran, şunları söyledi:
“Bu değişim ve dönüşüm süreci, İstanbul Boğazı, Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazını kapsayan dünyanın en önemli deniz yollarında jeopolitik bir köprü niteliğinde olan Boğazlar açısından da büyük önem taşımaktadır. Boğazlarımızdan yılda 85.000 gemi geçiş yapmakta ve ticaret hacmindeki artış ile birlikte bu sayı her yıl artmaktadır. Bu itibarla Türkiye, İstanbul ve Çanakkale Boğazları ile birlikte, yoğun gemi trafiğinde en uygun ve güvenli ikmal noktası olarak dünya denizcilik sektörüne gerekli ortamı sağlamaktadır. Yılda yaklaşık 12.000 gemi yakıt ikmallerini İstanbul’da yapmaktadır. Sunulan bu imkan sayesinde gemiler diğer ikmal ve ihtiyaçlarını da İstanbul’da karşılamaktadır. Bu kapsamda IMO 2020 regülasyonları için İstanbul hazırlıklarını tamamlamış olmakla birlikte 1 Ekim’den bu yana gemilere düşük sülfürlü yakıt verilebilmektedir.”
Konferans, yarın İMEAK DTO Gemi Akaryakıt İkmal ve Sağlama Faaliyetleri Komitesi Başkanı ve aynı zamanda IBIA Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Muhtaroğlu’nun moderatörlüğünü yapacağı Türkiye 2020’ye hazır başlıklı panelle sona erecek.
“TÜRK BUNKER SEKTÖRÜ 4 YILDA YÜZDE 100 BÜYÜDÜ”
GYİD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Deniz Eraydın ise şunları söyledi:
“Bunker endüstrisinin bir başka uluslararası etkinlik için İstanbul'da toplandığını görmek harika. Bu sefer IBIA Convention.
Sizin de bildiğiniz üzere, Gemi Yakıt İkmalcileri Derneği, Mayıs ve Haziran aylarında her iki yılda bir 2001'den beri Uluslararası Bunker Konferansları düzenlemektedir. Şimdiye kadar 8 tanesini organize ettik. Hepsi IBIA tarafından desteklenmiş ve 2017'de en son düzenlediğimize IBIA Başkanı Robin Meech başkanlık etmişti. Bu yıl Ramazan nedeniyle atladık. Bu yüzden İstanbul'da ilk defa kongre düzenlemek isteyen IBIA’nın fikrini destekledik. Geldiğiniz için teşekkürler, sizi tekrar görmek çok güzel ve hoş geldiniz.
Gemi Yakıt İkmalcileri Derneği 2001 yılında kuruldu. Resmi kuruluş başvurusunu tek başıma imzalama şansına sahip olduğum için son derece gururluyum. Derneğin kurucu YK üyesi olarak Türk bunker sektörünün üyeleri tarafından her seferinde oybirliğiyle Dernek başkanlığına 8 defa seçilmekten onur duyuyorum.
Eh, sadece iyi görünümlü yakışıklı bir adam olduğum için seçilmedim, ayrıca ulusal ve uluslararası bunker sektörüne yönelik bazı olumlu başarılı çalışmalarımız olduğu içinde seçildim.
• 1995 50 000 vessel 0.5 million MT 9 physical suppliers
• 2001 TURKISH BUNKER ASSOCIATION 9 physical suppliers (kuruluş)
• 2005 50 000 vessel 1.0 million MT 6 physical suppliers
• 2013 47 000 vessel 1.4 million MT 5 physical suppliers
• 2014 46 000 vessel 1.7 million MT 5 physical suppliers
• 2015 43 000 vessel 2.0 million MT 5 physical suppliers
• 2016 42 500 vessel 2.3 million MT 5 physical suppliers
• 2017 43 000 vessel 2.8 million MT 5 physical suppliers
• 2018 41 000 vessel 2.9 million MT 6 physical suppliers
• 2019 40 000 vessel 2.7 million MT 7 physical suppliers (expected according to Q3 figures)
Tablodan da göreceğiniz gibi 1995 yılında İstanbul Limanı’nda yılda 0.5 milyon ton bunker ikmali yapılıyordu. GYİD kurulduktan 4 yıl sonra bu rakam ikiye katlanarak 2005 yılında 5 milyonu buldu. En büyük zıplama 2013 le 2018 arasında yaşandı. Boğazdan geçen gemi sayısı yüzde 10 azalmasına rağmen, Türk bunker sektörü 4 yılda yüzde 100 büyüdü. 2018 yılında büyümemizde ilk yavaşlamamızı yaşadık. 2019 yılında da son 20 yılda ilk defa küçülme göreceğiz" dedi.
Eraydın'ın "Sayın IBIA Başkanı, dünyada 20 yılda piyasa payını yüzde 600 civarı büyüten başka bir liman biliyor musunuz?" sorusuna "IBIA Başkanı Michael Green ise, ”Hayır” cevabını verdi.
Eraydın, "2013 ve 2018 yılları arasında Türk bunker endüstrisi, fiziksel tedarikçiler, trader lar, brokerler, bunker barç sahipleri, terminaller vb ile GYİD ve DTO çatısı altında IBIA ile yakın işbirliğini sürdürmüştür.” dedi.
İMEAK DTO ÇATISI ALTINDA OLUŞTURULAN “ISTANBUL 2020” OLUŞUMUNU KASTEDEREK
IBIA’nın sektöre öncülük etmek zorunda olduğuna dikkat çeken Eraydın, “Son 1,5 yıldır bu başarısı kanıtlanmış çalışma anlayışı, bazı sektör oyuncuları tarafından başka bir şeye dönüştürülmeye çalışılmıştır. Sektörün bir kısmı ile sektörel çalışma yapmamak şeklinde tecrit girişiminde bulunulmuştur. Bu sorumsuz tutum Gemi Yakıt İkmalcileri Derneği tarafından kesinlikle kabul edilemez bir durumdur.
Hoş Q3 rakamlarına baktığınız zaman bu tecrit girişiminde bulunan şirketler 2019 yılında en fazla piyasa payı kaybına uğrayan, volüm azalması yaşayan şirketler olmuşlardır. Kendileri bazı piyasa oyuncularını tecrit etmek isterken, kendilerini diğerlerinden tecrit etmişlerdir. Hiçbir sektörel çalışmaya karşı çıkmayız. Çıkamayız. Sadece saygı duyarız ve izleriz. Söylemeliyim ki, şu ana kadar bu izolasyon fikri kendileri için hiç iyi görünmemektedir.
2020 geldi. Kısır tartışmalarla kaybedecek zaman yok. Denizcilik endüstrisinin aklı, yeni nesil yakıtlar konusunda oldukça karışık. IBIA'nın önemli bir rolü vardır. IBIA sektöre öncülük etmek zorundadır. Şimdiye kadar da çok iyi iş çıkardıkları düşüncesindeyim.
Bunker sektöründe 25 yıllık bir kariyerim var. 14 yılını Gemi Yakıt İkmalcileri Derneği nin YK başkanı olarak geçirdim. 1995'te işe başladığımda İstanbul limanı güvenilir değildi, düşük kaliteli, bölgedeki en küçük ve tercih edilmeyen tedarik limanıydı. Tüm dernek üyeleriyle yıllar boyu hayal ettiklerimizi hayata geçirme şansına sahip olduk. İstanbul'un bölgedeki en büyük sorunsuz, açık ara tercih edilen tedarik limanı haline geldiğini, çalışmalarımızın karşılığını görebildiğim için kendimi son derece mutlu hissediyorum. Yine de yapılacak çok iş olduğu düşüncesindeyim. Gereken neyse yapmaya devam edeceğiz.
Bu başarının mimarlarından biri olarak, bu konuda mütevazı olmayacağım, kimse kusura bakmasın.
Naçizane IBIA yönetimine bu çok hassas dönemde liderliğe dikkat etmesini tavsiye ediyorum.
Yerel sektörel tecrübemize dayanarak, liderliğin yetenek ile ilgili olmadığını, liderliğin sorumlulukla ilgili olduğunu söyleyebiliriz. Sorumsuz liderler bencil ve sorumsuz insanları destekleme eğilimindedir. Bu sığ yaklaşım, sektörde geri dönüşü olmayan zaman kaybına neden olmaktadır. Sizlerden bu konuya özenli yaklaşmanızı rica ediyorum.
2020 yakıtlarıyla ilgili olarak;
Sunumlar sırasında göreceksiniz, yeni nesil yakıtlar hali hazırda İstanbul da satılmaya başladı. Ve kasım ayından itibaren daha da yaygın olarak ikmaller yapılacak. MARPOL ANNEX VI bunker ikmal prosedürleri hali hazırda Türk Limanlarında zorunludur. Bu sebeple ciddi bir problemle karşılaşacağımızı zannetmiyorum. Büyük bir problem beklemiyoruz.
Bu etkinliğe katkıda bulunan tüm organizatörlere ve sponsorlara teşekkür etmek istiyorum. İstanbul'da uluslararası bunker endüstrisini tekrar görmek harika.
Gemi Yakıt İkmalcileri Derneği ve bunker sektörü mensupları adına hepinize
Kıtaların buluştuğu kente,
Dinler kentine, saygı ve hoşgörü kentine,
Büyük tarihi olan kente,
Gemiler, yolcular, ticaret ve bunker kentine,
Ve elbette sevgi ve romantizm kentine,
Bayanlar ve baylar
İSTANBUL'A HOŞ GELDİNİZ diyorum” dedi.
DENİZ HABER AJANSI