Kocaeli’nin Kandıra ilçesinde 1. derece sit alanı olarak tescillenen, Helenistik, Roma ve Bizans döneminden kalma mimari kalıntıların bulunduğu Kefken Adası, turizme açılmayı bekliyor.
Kandıra’nın ünlü tatil beldesi Cebeci’ye 400 metre uzaklıkta ve 110 bin metrekare büyüklüğündeki ada, Cenevizlilerin inşa ettiği kalenin kalıntıları ve yağmur suyunu biriktirmek için açılan 40’a yakın su kuyusuyla ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Yabani kavun, anason bitkisi, defne ve incir ağaçlarıyla örtülü ada, el değmemiş kumsallarıyla da hayranlık uyandırıyor.
Adada, babadan kalma ahşap evde yaşayan ve balıkçılıkla geçimini sağlayan bir aile bulunuyor.
Bölge halkı, 1. derece sit alanı olduğu için değerlendirilemeyen ve ulaşım imkanının kısıtlı olduğu tarihi adanın uygun bir projeyle turizme kazandırılmasını istiyor.
Kandıra Turizm Derneği Başkanı Murat Güneş, yaptığı açıklamada, Kandıra’nın sanayi kenti Kocaeli’nin turizmle öne çıkan bir ilçesi olduğunu olduğunu söyledi.
İlçenin yaz sezonunda özellikle günübirlikçiler tarafından büyük ilgi gördüğünü dile getiren Güneş, “Karayolları Genel Müdürlüğü verilerine göre, yaz sezonunda bölgeye gelen turist sayısı sadece hafta sonları 300 bini buluyor. Genele yaydığımızda ilçe yılda 1,5 milyon turist ağırlıyor. Ziyaretçilerin yüzde 70’i İstanbul’dan geliyor ama Eskişehir, Ankara, Bolu gibi civar illerden de turist alıyoruz.” diye konuştu.
“Geçmişi Roma dönemine kadar uzanıyor”
Güneş, Kefken, Kerpe, Bağırganlı, Kumcağız, Cebeci ve Seyrek gibi tatil beldelerinin ziyaretçilerin gözdesi olduğunu anlatarak, Karadeniz’in iskana elverişli iki adasından biri olan tarihi Kefken Adası’nın da Kandıra’da bulunduğunu kaydetti.
Karaya 400 metre uzaklıkta ve 110 dönüm büyüklüğündeki adanın geçmişinin Roma dönemine kadar uzandığına dikkati çeken Güneş, adada pek çok tarihi ve doğal güzelliğin iç içe olduğunu anlattı.
Güneş, şöyle devam etti:
“Adada Cenevizlilerin inşa ettiği kalenin surları ile yağmur sularını biriktirmek için açtıkları 40’a yakın su kuyusu bulunuyor. Bunların büyük kısmı çalılar arasında kaldığı için gün yüzüne çıkarılması gerekiyor. Yine adada 1870’lerde yapılmış bir deniz feneri ve çok bakir kumsalları var. Bunlar değerlendirilebilir. Adada kendiliğinden yetişen doğal anason, kavun, taflan ve defne ağaçları var. Gemi kazalarında ölen denizcilerin gömüldüğü ‘kimsesizler mezarlığı’ yer alıyor. Ayrıca, Kurtuluş Savaşı’nın sembol isimlerinden İpsiz Recep, adayı karargah olarak kullanmış.”
Güneş, birinci derece sit alanı olması nedeniyle adanın sahip olduğu turizm potansiyelinin kullanılamadığına vurgu yaparak, “Dünyada pek çok örneği var. Ada, turizmi açılması ve ulaşımın kolaylaşmasıyla uluslararası seminerlere ev sahipliği yapabilir ve çok sayıda yabancı turist çekebilir. Kefken Adası, uygun bir projeyle turizme kazandırılması halinde Kocaeli ve Kandıra’nın turizmdeki marka değerinin yükselmesine büyük katkı sağlar.” ifadelerini kullandı.
DENİZ HABER AJANSI