Karadeniz’de bir dönem taşımacılıkta daha sonra balıkçılıkta kullanılmasına rağmen önemini yitirerek yerini günümüzdeki balıkçı teknelerine ve yatlara bırakan yelkenli Karadeniz Takası’nı taka kültürünü yaşatmak amacıyla yaptığını söyleyen Murat Gül, “Yaptığımız araştırmalara göre Karadeniz’de en son 1960’lı yıllarda yapılan yelkenli taka artık işlevini yitirdiği için kullanılmamaya başladı ve kaldığını da sanmıyorum. Taka, Doğu Karadeniz Bölgesi’ne özgü kaba ve iri yapılı az su çeken ayna kıçlı, manevra kabiliyeti yüksek bir tür kayık. Karadeniz’in dalgalarına dayanıklı meşe ve kestane ağacının doğal eğrilerinden inşa edilen kayıkların boyları 13 metreye kadar yapılmaktaydı. Üretilen ürünler yakın kıyı bölgelerindeki pazarlara takalarla taşınırdı. Takaların ayrıca balıkçılıkta da kullanıldığını fotoğraflardan görmekteyiz. Günümüzde işlevini yitiren takalar yerini bugünkü balıkçı teknelerine bıraktı” ifadelerini kullandı.
2,5 YILDA TAMAMLADI
Günümüzde hiçbir işlevi olmamasına rağmen böyle bir taka yapma hikayesini de anlatan Balıkçı ve Tekne Ustası Gül, “Beni Nazım Hikmet’in, Karadeniz Takalarını ve insanını anlattığı 'Kuvay-i Milliye Destanı' etkilemiştir. Eski fotoğraflarda gördüğüm yelkenli takalardan yola çıkarak, o takaları kullanan balıkçıları, ustaları dinleyerek bende bit klasik yelkenli taka yapmak istedim. Yaklaşık 2, 5 yıllık bir çalışmanın ardından 11 metre uzunluğunda böyle bir takayı yapmayı başardım. Amacım sadece kıyının deniz hafızasını yaşatmaktır. Bir kültürü günümüz balıkçılarına tanıtmaktır. Bu sayede kayık kültürü hafızası kaybolmayacaktır” dedi.
YAPTIĞI TAKA İLE KARADENİZ SEYAHATİNE ÇIKACAK
Yaptığı yelkenli taka ile Karadeniz seyahatine çıkmayı da planladığını anlatan Tekne Ustası Murat Gül, “Karadeniz’de bir başka örneğini daha kalmadığını düşündüğüm taka ile Karadeniz seyahatine çıkmayı istiyorum. Karadeniz’deki balıkçı limanlarına seyahat ederek oradaki balıkçılarla bir araya gelip geçmişte bu takalarla çalışan balıkçıları bulup onların hikayelerini dinlemek istiyorum. İnanıyorum ki, artık klasik taka kalmasa da o teknelerde çalışan, geçmişte yapan mutlaka birileri vardır. Onların da dinlemeye değer birçok hikayeleri vardır" diye konuştu.
DENİZ HABER AJANSI