Deniz Haber Ajansı’nın kamuoyunun gündemine ‘Kılavuz kaptanlarda ÖNCE PARA, SONRA EMNİYET dönemi başladı" başlığı adı altında taşdığı haber üzerine Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Deniz ve İç Sular Düzenleme Genel Müdürlüğü'nün kılavuzluk ve römorkör hizmetlerini, Aliağa Liman Bölgesi'nde rekabete açması ile birlikte uygunsuz uygulamaların başladığına dikkat çekti. Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği yaptığı açıklamada haberimizi teyid ederek “Kılavuzluk hizmetlerinde harakiri dönemi’nin başladığını ve hatalı bir uygulamanın bir çok tehlikeyi de beraberinde getireceğine vurgu yaptı.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Deniz ve İç Sular Düzenleme Genel Müdürlüğü'nün kılavuzluk ve römorkör hizmetlerini, Aliağa Liman bölgesinde rekabete açmasının kanunsuz uygulamaların önünü açtığını öne süren Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği Yönetim Kurulu açıklamasında şu açıklamayı yaptı.
“Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Deniz ve İç Sular Düzenleme Genel Müdürlüğü'nün kılavuzluk ve römorkör hizmetlerini, Aliağa Liman Bölgesinde rekabete açması ve aynı zamanda Kılavuz Kaptanların Yeterlilikleri,Eğitimi,Belgelendirilmeleri ve Çalışma Usulleri ile ilgili Yönetmeliğinin 18. maddesinin zaafiyete uğratılması ile birlikte;kılavuz kaptanlardan bazıları da başka bir bölge de kılavuzluk hizmeti vermelerine rağmen ,Aliağa bölgesinde de kılavuzluk hizmeti vermeye teşebbüs etmektedirler.
Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği olarak bu kanunsuz uygulamayı,UDHB Müsteşar Yardımcısı 'na kılavuz kaptanın birden fazla bölgede kılavuzluk hizmeti vermesinin dünyanın hiçbir bölgesinde görülmediğini,özellikle LNG operasyonlarında ve diğer kılavuzluk hizmetlerinde bu şekilde bir uygulamanın çevre ,can ve mal emniyetine zarar vereceği ifade edilmiş olup ;kılavuzluk hizmetlerinde rekabetin ve Kılavuz Kaptanların Yeterlilikleri,Eğitimi,Belgelendirimeleri ile ilgili Yönetmeliğinin 18. maddesinin zaafiyete uğratılması uygulamasının derhal kaldırılması hususu tarafımızdan bildirilmiştir...
Diğer tarafda, Kılavuz Kaptanların Yeterlilikleri,Eğitimi,Belgelendirilmeleri ve Çalışma Usulleri Hakkında Yönetmeliğin 18. maddesinin zaafiyete uğratılarak, haksız uygulanması yönündeki uygulamanın iptali içinde Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği olarak da dava açıyoruz.
Ayrıca yeni kurulan firma ve çalışanlarının herhangi bir bölgede İdare’den alınmış yasal bir hizmet izni bulunmadığı, ancak yıllardır Botaş vs bölgelerde İdare tarafından izin verilmiş teşkilatların bu teşkilatlarca İdare tarafından kendi kılavuzluk teşkilatlarının kurulması istenmiş olmasına rağmen denetim dışında taşeron olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Bazı bölgelerde uygulamaları hassasiyet ile takip eden İdare’nin çok sayıda şamandıralı tesisin olduğu ve tehlikeli gemilerin sıklıkla uğrak yaptığı Ceyhan bölgesinde yapılan iş ve işlemler ile yapılan bu uygulamaların denetlenmiş ve gereğinin yapılmış olması gerektiği anlaşılmaktadır.
İdare’nin vermiş olduğu hizmet izinleri dışında İdare’nin denetim ve kontrolü altında olmayan bu fiili durumun soruşturulmasını ve yapılacak tespitler sonucu hatalı işlem bulunur ise gerekli yasal müeyyidelerin ilgili şirket ve şahıslar ile kendi izinleri altında İdare’den hiçbir teşkilat izini olmayan şahıs/tüzel kişilerce hizmet veren teşkilatlar hakkında gereken işlemlerin İdare tarafından ivedilikle yapılması da gereklidir.”
Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği yaptığı açıklamada “Ulaştırma,Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının,İMEAK Deniz Ticaret Odasının ve Kılavuzluk ve Römorkör teşkilatlarının ve tüm kamuoyunun denizlerimizdeki seyir emniyetini, can, çevre, mal emniyetini tehlikeye atan bu yanlış uygulamadan biran önce dönülmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Deniz Haber Ajansı