Osmanlı Devleti'nin ilk Kaptan-ı Deryası Barbaros Hayrettin Paşa, vefatının üzerinden asırlar geçmesine rağmen hala tarihteki sayılı denizcilerden biri olarak görülüyor.
Osmanlı Devleti'nin Akdeniz ve Ege Denizi'nde egemenliğini hakim kılan Barbaros Hayrettin Paşa'nın 4 Temmuz'daki vefatı sonrasında dünyada dile getirilen "Mate reisü'l-bahr" yani "Denizin reisi öldü" sözü, tarihe bir not olarak düştü.
Korsanlıktan, denizlerin reisliğine
Barbaros Hayrettin Paşa, çömlekçilik ve ticaretle uğraşan biriyken ağabeyi Oruç Reis ile denizcilik mesleğini seçti ve bir deniz gazisi olarak Akdeniz'de hakimiyet mücadelesi başlattı.
Ağabeyiyle, Akdeniz kıyılarına düzenledikleri akınlarda önemli ganimetler elde eden Barbaros Hayrettin, İspanya, Ceneviz, ve Fransa'ya karşı kazandıkları başarılarla adını duyurdu.
Barbaros Hayrettin Paşa ve Oruç Reis, 1516'da ele geçirdikleri yüklü bir gemiyi dönemin Padişahı Yavuz Sultan Selim'e hediye olarak gönderdi. Kuzey Afrika'da toprak edinmeye başlayan reisler, 1516-1517 yıllarında İspanyol ve Cenevizli istilacılarla yaptıkları savaşlar sonunda Cezayir'i denetim altına aldı.
İspanyollara sığınan Tlemsen Beyi'nin bir sene sonra yaptığı karşı saldırıda Barbaros Hayrettin Paşa'nın kardeşleri İshak Reis ve Oruç Reis şehit oldu.
İlk Kaptan-ı Derya
Gösterdiği başarılı mücadeleyle bir süre daha tek başına Cezayir topraklarında tutunabilen Barbaros Hayrettin Paşa, stratejik bir kararla Yavuz Sultan Selim'e bir heyet göndererek topraklarının Osmanlı hakimiyetine kabulünü istedi. Cezayir, Osmanlı Devleti'nin bir toprağı haline geldi. Yavuz Sultan Selim adına para bastırarak, hutbe okutarak bağlılığını bildiren Hayrettin Reis, Cezayir Beyi olarak atandı.
Akdeniz ve Kuzey Afrika'da İspanyollara, Cenevizlilere ve Fransızlara karşı Osmanlı devleti adına önemli zaferler kazanan Barbaros Hayrettin Paşa, başarılarıyla ününe ün kattı. Barbaros Hayrettin Paşa, Yavuz Sultan Selim'in ardından Kanuni Sultan Süleyman döneminde de büyük başarılara imza attı.
Hristiyan denizcilerin, Osmanlı Devleti'nin Mora kıyılarına saldırması üzerine Kanuni Sultan Süleyman çözümü Barbaros Hayrettin Paşa'da buldu. Kanuni Sultan Süleyman, Barbaros Hayrettin Paşa'yı 1534'te Kaptan-ı Derya ilan etti. Böylece Barbaros Hayrettin Paşa, Devlet-i Aliyye'de amiralliğe kadar yükseldi.
Altı kat büyüklükteki donanmayı yendi
Osmanlı'nın Barbaros Hayrettin Paşa'nın zaferleriyle Akdeniz'deki gücünü ve denetimini arttırması nedeniyle Papalık, Venedik, Ceneviz, Malta, İspanya ve Portekiz gemilerinden oluşan ve başında Andera Doria'nın bulunduğu bir Haçlı Donanması kuruldu.
Osmanlı Donanması ile Haçlı Donanması'nın karşılaşmasına sahne olan Arta Körfezi'ndeki Preveze'de, tarihin en kalabalık deniz muharebesi gerçekleşti.
Haçlı Donanmasının 600'den fazla gemisi, on binlerce forsa dışında 60 bin askeri, 122 gemi ve forsalar dışında 20 bin askerli Barbaros Hayrettin Paşa komutasındaki Osmanlı Donanması ile karşı karşıya geldi.
Bu büyük savaş sonunda, Haçlı Donanması 128 gemisini kaybetti, 29 gemi de Osmanlı tarafından ele geçirildi. Barbaros Hayrettin Paşa komutasındaki donanma bir gemi bile kaybetmezken, yaklaşık 400 levendi şehit oldu.
Preveze Savaşı sonrasında, Osmanlı Devleti'nin Akdeniz'deki egemenliği pekişti. Şarlken, Preveze'nin intikamını almak için 1541'de Cezayir'e saldırdı ancak başarılı olamadı. Fransa Kralı 1. François'in, Şarlken'e karşı Osmanlılar'dan yardım istemesi üzerine Kanuni Sultan Süleyman, Barbaros Hayrettin Paşa'yı Fransa'nın Akdeniz kıyılarına gönderdi. Barbaros Hayrettin Paşa, Toulon'da Fransız donanmasıyla birleşerek 1543'de Nice'i aldı.
Osmanlı denizciliği gücünü zirveye taşıdı
Osmanlı denizciliği, Barbaros Hayrettin Paşa sayesinde gücünün zirvesine ulaştı.
Barbaros Hayrettin Paşa devletin deniz politikasını belirlemesinin yanı sıra, Tersane-i Amire'nin, dönemin en başarılı gemi üretim ve teknoloji merkezi olmasını sağladı.
Onun mektebinde yetişen değerli denizciler ve teşkilatlı tersane sayesinde bu deniz gücü varlığını bir süre daha devam ettirdi.
Ömrü denizlerde geçtiğinden Rumca, Arapça, İspanyolca, İtalyanca ve Fransızca gibi Akdeniz dillerini çok iyi bilen Barbaros Hayrettin Paşa, İstanbul'da bir cami, bir medrese bir de sıbyan mektebi inşa ettirdi.
Barbaros Hayrettin Paşa, Beşiktaş'ta 4 Temmuz 1546'da 76 yaşında vefat etti. Ölümünün ardından dünyada ne kadar büyük bir denizci olduğuna ithafen "Mate reisü'l-bahr." yani "Denizin reisi öldü." denildi.
DENİZ HABER AJANSI