Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
Doğu Akdeniz'deki gelişmelere değinen Çavuşoğlu, "Akdeniz'deki tüm ülkelere mesajımız şudur, 'Türkiye'yi dışlayan, Türkiye'nin içinde olmadığı hiçbir anlaşma geçerli değildir.' Akdeniz’de biz de varız, bizim de kıta sahanlığımız var. Kıta sahanlığımızın sınırları bellidir. Bunu da BM'ye kaydettik. İkincisi biz, kendi kıta sahanlığımız içerisinde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC), Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına (TPAO) ruhsat verdiği alanlarda sismik araştırma ve sondaj yapıyoruz . Eskiden sadece sismik araştırma yapardık çünkü bizim sondaj gemimiz yoktu. Şimdi FATİH 1 gemimiz hemen Kıbrıs'ın batısında sondaja başladı" ifadelerini kullandı.
"İKİNCİ SONDAJ GEMİSİ DE AKDENİZE GİDECEK"
Çavuşoğlu, bölgeye ikinci sondaj gemisinin de geleceğini dile getirerek şunları kaydetti:
"İkinci gemimiz Karadeniz'e gidecekti, o bölgeye kaydırdık. Bunun sebebi, yıllardır tüm uyarılarımıza rağmen Rum kesiminin tek taraflı bir şekilde Kıbrıs etrafında arama, sismik arama ve şimdi de sondaj çalışmalarına başlamasıdır. Neden tek taraflı diyoruz, çünkü burada KKTC’nin ve Kıbrıs Türk halkının da hakkı var. Bunu da Rum kesimi ve AB kabul ediyor. Biz onlara 'Kıbrıs Türk halkının haklarını garanti altına aldıktan sonra bu tür adımları atın' dedik. 'Efendim yaparsak tanımış oluruz.' diyorlar. Hayır, bugün Tayvan’ı herkes tanımıyor ama herkes Tayvan ile ticarette yapıyor, anlaşma da. Özel şirket üzerinden olsun, AB üzerinden olsun, her türlü esnekliği gösterdik. 'Efendim şimdi değil de satarken garanti altına alacağız.' diyorlar. Şimdi yapamıyorsan satarken de yapamazsın. Yapmazsın ve garanti altına almazsın. Biz güvenmiyoruz."
"RUMLAR GERİ ADIM ATTI"
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile yapılan müzakerelerde, Rumların mutabakata varılan konularda bile geri adım attığını belirten Çavuşoğlu, söz konusu tarafın müzakerelerde verdikleri sözlerin hiçbirini tutmadığını dile getirdi.
Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"O yüzden biz de kendi adımımızı kendimiz atıyoruz. Burada Türkiye Cumhuriyeti, KKTC ve Kıbrıs Türk halkının menfaatlerini korumak için bölgeye sondaj gemilerimizi gönderdik. Eskiden Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma yapıyordu. Onlar da 'Türkler yine böyle yapacak bir şey olmaz.' dediler ama gemileri gönderince şimdi paniklediler. Önce bazı tepkiler oldu. Bu tepkilere biz de cevabımızı verdik. Onun dışında herkesi bilgilendirdik. Mesela İngiltere'yi bilgilendirdikten sonra bu bölgeleri tartışmalı bölge olarak açıkladık. Amerika'nın açıklamasına baktığımız zaman AB'nin açıklamalarına göre dengeli bir açıklama olduğunu görüyoruz. Biz, tüm Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) Daimi üyesi ülkelerin dışişleri bakanlarına ve de AB üyesi ülkelerin dışişleri bakanlarına ve (AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi) Federica Mogherini'ye mektup gönderdik. Hukuki gerekçeleriyle beraber oradaki Türkiye, KKTC ve Kıbrıs Türk halkının haklarını açıklayan bir mektup gönderdik. Ayrıca Bakanlıktaki arkadaşlarımızla Ankara'daki tüm büyükelçileri davet ederek aynı kapsamda bilgilendirmelerde bulunduk ve çok etkilendiler."
"AB'Yİ DEFALARCA UYARDIK"
AB’ye birçok kez uyarıda bulunulduğunu anımsatan Çavuşoğlu, "Biz AB'ye bu işi siz çözün, aksi takdirde biz adımlarımızı atarız ve gerginlik olur uyarısını defalarca AB’ye ilettik. Aynı bilgilendirmeyi Brüksel’de de arkadaşlarımız yaptı. Bizim burada uluslararası hukuk bakımından da haklılığımız ortadadır ve bu konuda da kararlıyız. Kararlılığımızı da herkes gördü" ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, Rusya'dan şu ana kadar Doğu Akdeniz konusunda bir açıklama göremediklerini vurgulayarak "Rusları da buradaki haklarımız ve Kıbrıs Türk halkının hakları konusunda bilgilendirdik. Ruslar, Kıbrıs sürecinde kalıcı bir çözüm olması konusunda görüşlerini söylediler. Hatta müzakerelere P5 ülkeleri katılsın diye de taleplerini iletiyorlar ama biz, BM ve AB gözlemci konumunda. Çünkü herhangi bir çözüm olduğu zaman AB ve AB hukukunu da ilgilendiren konular olduğu için onlar gözlemci olarak duruyorlar ve garantör ülkeler olarak bu müzakereleri sürdürdük. Sondaj konusunda Rusya'nın bir taraf tutan bir açıklamasını ya da tutumunu görmedik." şeklinde konuştu.
Bakan Çavuşoğlu, "Kıbrıs Rum kesimi bizim vatandaşlarımızı tutuklayacak, biz de buna müsaade edeceğiz, bu mümkün değil" dedi.
"Hak hukuk çerçevesinde herkesin menfaati garanti altına alındığı zaman ve paylaşmayı da bildiği zaman sorun yok" ifadelerini kullanan Çavuşoğlu, Türkiye'nin tek taraflı adımlara itiraz ettiğini vurguladı.
Çavuşoğlu, "Bu noktaya mecbur gelecekler. Rum Kesimi de gelecek, Yunanistan da gelecek, Avrupa Birliği de gelecek, Akdeniz'deki ülkeler de gelecek. Bunun başka çıkar yolu yok. Ama tabii Suriye'den dolayı, Rusya'nın oradaki mevcudiyeti, ABD'nin, Batılıların oradaki mevcudiyeti gibi konulardan dolayı şu an herkesin gözü Doğu Akdeniz bölgesinde." tespitini yaptı.
Bakan Çavuşoğlu, bölgedeki doğalgazın Avrupa ve dünya piyasalarına ulaşması için tek alternatifin Türkiye olduğunun altını çizdi.
DENİZ HABER AJANSI