Sigorta Life Dergisi’nin düzenlediği “Sigorta Life Sohbetleri”ne Türk P&I Sigorta Genel Müdürü Kaptan Ufuk Teker konuk oldu.
Sigorta sektörünün bugününü ve yarınını değerlendiren Türk P&I Genel Müdürü Ufuk Teker, önemli açıklamalarda bulundu.
Konuşmasına başlarken kendinden ve kariyerinden bahseden Teker, “Hep denizcilik sektörünün içindeydim. Her zaman bir tarafım denizcilikle beraberdi ağırlıklı olarak deniz sigortacılığıyla ilgilendim. O yüzden şu anda da sektörde ek görevler de alıyoruz. Örneğin Deniz Ticaret Odası’nda (DTO) Disiplin Kurulu üyesiyim Türk Loydu Vakfı’nın Başkan Yardımcısıyım, Koç Üniversitesi Denizcilik Formunun Danışma Kurulu Üyesiyim ve Türkiye Denizcilik Eğitim Vakfı’nın (TÜDEV) Heyet Üyesi olarak ek görevlerim var” ifadelerini kullandı.
“YEDİNCİ YILIMIZI TAMAMLIYORUZ”
Firmanın kuruluş hikayesini anlatan Teker, şunları kaydetti:
“İlk kurulmasının istenmesi gerilere dayanıyor. Türkiye’de sorumluluk sigortalarını yabancı sigortalara yaptıran armatörler girişimlerde bulunuyor. P&I’a yakın olan kuruluşlar da buna heves ediyor ama vücut bulamıyor. 2013 yılının sonlarına doğru o dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın ön ayak olmasıyla hızlı bir şekilde kuruluş gerçekleşti. 2014 yılının Şubat ayında ilk sigortalıları kabul etmeye başladık. Yedinci yılımızı tamamlıyoruz.”
“GEMİLER DAHA ORTADA YOKKEN İNŞA SİGORTASIYLA TEMİNAT VERİYORUZ”
Şirketin Türk denizciliğinde karşıladığı ihtiyaçları açıklayan Teker, “Gemiler daha ortada yokken inşa sigortasıyla teminat vermeye başlıyoruz, gemi yüzmeye başladıktan sonra gövde sigortalarını ve P&I teminatlarını sağlıyoruz, bu esnada savaş bölgelerine giden gemilerin özel sigortalarını sağlıyoruz ayrıca balıkçılar için balıkçılık ürünü, dalgıç tekneleri için dalgıç ürünü ve turistik amaçlı gemiler ve yatlar için araçlar temin ediyoruz” dedi.
“ULUSLARARASI PAZARDA TÜRK P&I İSMİNİ DUYURMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Sigorta kapsamına alınan tekne ve gemi sayıları hakkında bilgi veren Teker, şunları söyledi:
“İlk kurulduğumuzda birkaç yüz tekneyi sigorta ederek başladık, ilk hedefimiz Türk kara sularında hizmet eden Türk bayraklı gemilere hizmet etmekti daha sonra ise sahibi Türk olan yabancı bayraklı gemilere servis vermeyi planlıyorduk. Yabancı armatörlere de servis vermek istiyorduk şu an üçüncü safadayız yabancı gemilere de hizmet veriyoruz artık. İlk etapta iç pazardaki belli segmentlerdeki deniz araçlarında yüzde 90’ın üzerinde pazar payına ulaştık. İç pazarda belli bir doygunluğa ulaşmaya başlayınca bu sefer uluslararası pazarda Türk P&I ismini duyurmaya çalışıyoruz. iç piyasanın büyüklüğü 80-100 milyon dolar arasındayken sadece tekne sigortası olan Lloyds’un büyüklüğü 5 milyar dolar. Biz kendimizi dış pazara yönelttik. yaklaşık 4 bin deniz aracına teminat sağlıyoruz. gelirimizin de yüzde 55’i yabancı armatörlerden geliyor. Yani Türkiye’deki özel sigortalardan biriyiz hizmetimizi ihraç ediyoruz. Yurt dışına servis sağlıyoruz ve Türkiye’ye döviz girişi sağlıyoruz.”
“DENİZCİLER OLARAK KARANTİNA SÜRECİNE AŞİNAYIZ”
Pandemi döneminde denizcilik sektörünün işleyişine ve Türk P&I olarak ne tür önlemler alındığına da değinen Teker, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Pandeminin zorluklarından önce önemli olan bir noktanın altını çizmek istiyorum. Türkiye çok denizci bir ülke değil ve ülke denizcileşsin diye biz çeşitli platformlarda dilimizin döndüğünce sektörü sevdirmeye ve tanıtmaya çalışıyoruz. Denizcilik çok önemli bir dal, hayatımızın içine kadar girmiş bir alan. Dünya ticaretinin yarısından fazlası deniz yoluyla taşınıyor. Pandemi ile birlikte birçok ticaret alanı durdu, kara sınırları, trenler, hava yolları tamamıyla kapandı ve her şey deniz yoluyla ulaşabildi bir çok noktaya. Limanlarımız durmaksızın çalıştı pandemiye rağmen. Bütün denizcilere bu sebeple teşekkür ederim. Birçok zorluk da yaşandı gemilerde, ciddi güvenlik önlemleri alındı. En güvenli yerlerdir belki de gemiler. Bu arada karantina lafı denizcilikten gelir. Eskiden bulaşıcı hastalıklar deniz yoluyla kıyı kentlerine geldiği için özellikle Venedik ticaret limanında gemileri İtalyanca tanım olan karantinaya sokar ve 40 gün bekletirlerdi. Denizciler olarak biz çok aşinayız bu sürece. Gemilerde güvenlik önlemleri çok sıkıdır. Alınması gereken en üst düzey önlemler alınıyor fakat işin kötü tarafı hava yolu durduğu için gemi personeli gemilere dönemez hale geldiler. Ciddi mağduriyetler yaşanıyor. Bunun mental etkileri de oldu tabiki. Pandeminin etkisi denize daha fazla oldu. Firma olarak pandemi döneminde Mart ayının ortalarından itibaren ihtiyacımız olan bütün datayı uzaktan erişime açtık, IP’leri kamu otoritesinden müsaade alarak uzaktan erişime açtık ve operasyonu dışarıdan yönetebilecek şekilde organize olduk. İhtiyaç olan arkadaşlar ofise gelebilsin diyerek gerekli hijyen kurallarına uyarak ofisimizi kapattık. Koşulları sağlamak her şeyden önemliydi bizim için.”
“DEPREM TEMİNAT KAPSAMINDA”
Ege Denizi’nde meydana gelen tsunami olayı ile ilgili olarak Teker, “322 deniz aracı tsunamiden etkilendi, 2 milyon dolarlık hasar ortaya çıktı. Deniz sigortaları bütün sigortaların anası diyebiliriz. Mantık olarak İngiltere’de yazılmış olan teminatlar manzumesi vardır ve deniz sigortacıları da bunu kullanırlar. Deprem de alınan risklerden bir tanesiydi. Biz denizciler olarak tsunamilere aşinayız çünkü Pasifik dünyadaki tsunamilerin yüzde 80’inin olduğu yerler. Volkanik hareketlerle veya buz kütlelerinin denize düşmesiyle de meydana gelebiliyor ayrıca çok fazla miktarda olan medcezir sebebiyle de tsunami oluşabiliyor. Teminat kapsamında deprem bulunuyor” diye konuştu.
“HEM P&I HEM DE GÖVDE SİGORTALARI İÇİN AKTİF OLARAK ÇALIŞIYORUZ”
2021 planlarından bahseden Teker konuşmasını şöyle tamamladı:
“Hem P&I hem de gövde sigortaları için aktif olarak çalışıyoruz. Uluslararası pazarda kendimize bir isim ve yer bulmaya çalışıyoruz. Bu oturmaya başladı artık. Ağırlıklı olarak Yunan filolarda olmak üzere İtalyan, İspanyol ve Alman filolarda Türk P&I bir hissedar olarak çalışmakta. Yerimizi almaya başladık. Bundan sonra umarım birkaç şirket daha bizi takip eder ve Türk denizcilik sigorta piyasasını oluşturabiliriz bu sayede çok daha yüksek miktarda Türkiye’ye çekeriz. Türk P&I konusunda da önderlik yapıp özellikle denizciliğin batıdan doğuya doğru kaydığını takip ediyoruz. Eskiden Batı Avrupalılar denizciyken şu an neredeyse İngiliz filo hiç yok ama sigorta ve finans tarafı batıda kaldı. Ağır işi doğudakiler yapıyor finans ve sigorta işini batıdakiler yapıyor. Biz doğuda bir güç birliği yapmak gibi bir girişimimiz var. Yaklaşık 8 milyar dolarlık bir piyasanın içinde yer almak istiyoruz.”
DENİZ HABER AJANSI