YABANCI BANDRALI GEMİ VE TEKNE SAHİBİNE KÖTÜ HABER
En çok da yabancı bayraktaki gemi sahiplerini üzecek 'Denizcilik Çalışma Sözleşmesi' MLC (Maritime Labour Convention), 20 Ağustos 2013'te yürürlüğe giriyor.
Türkiye henüz onaylamamış olsa da sözleşme, hem Türk armatörlere hem de deniz emekçilerine yeni hak ve yükümlülükler getiriyor. Çünkü 39 ülke MLC'yi kabul etmiş ve yakın zaman da 20 ülkenin daha onaylaması bekleniyor. 20 Ağustos'tan sonra MLC standartlarını taşımayan gemiler, Türkiye'nin taraf olup olmadığına bakmadan yabancı limanlarda tutuklanabilir.
Taraf olma sürecini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nı yürütüyor fakat Denizcilik Bakanlığı taraf olunması konusunda görüş bildirmiş. Hatta Gemi Sörvey Kurulu ve klas kuruluşlarına 20 Ağustos'a kadar Türk bayraklı tüm gemilerin sözleşmeye uyumlu hale getirilebilmesi için talimat dahi verdi. Çünkü son dönemde Türk tersanelerinde inşa edilen gemilerin MLC'ye uygun olmamasına rağmen klas kurumları tarafından onay verildiği görüldü. Şimdi bu gemiler yeniden tersaneye çekilip yatak ve kamara boylarının büyütülmesi gibi onarımdan geçiyor. Türk bayraklı gemileri, Kara Liste'den Beyaz Liste'ye geçiren Bakanlığın yeniden gemi tutuklamalarının artmasına izin vermeye pek niyeti yok.
Uluslararası Çalışma Örgütü'nün hazırladığı MLC sözleşmesi, istihdam koşulları, barınma, dinlenme tesisleri, yiyecek, sağlık, tıbbi bakım ve sosyal güvenlik gibi konularda da düzenlemeler getiriyor. MLC, denizcilere Toplu iş Sözleşmesi pazarlığı yürütme hakkı dahi veriyor.
MLC'ye göre çalışma saatleri, herhangi bir 24 saat içinde 14 saati ve herhangi bir 7 günlük dönem içinde 72 saati aşmamalı. Başka bir deyişle, dinlenme süresi herhangi bir 24 saatlik dönem içinde 10 saatten ve herhangi bir 7 günlük dönem içinde 77 saatten az olmamalı.
İşveren veya donatanın, gemiadamlarının insan onuruna yakışan barınma ve dinlenme ihtiyaçlarını karşılayacak düzenlemeleri gemide yapmış olması gerekiyor. Bunları kısaca, yani odaların ve diğer mekânların boyutlarıyla, ısıtma ve havalandırmayla, gürültü ve titreşimle ve diğer çevresel etkenlerle, sıhhi tesisatla, aydınlatmayla ve hastane temini ile ilgili özel kurallar olarak sayabiliriz.
MLC'nin getirdiği kurallar en çok da, yabancı bayrakta gemi çalıştıran Türk gemi armatörlerini ilgilendiriyor. Çünkü yabancı bayrakta gemi işleten firmalara ekstra maliyet geliyor. Bildiğiniz gibi, yabancı bayrağa kaçışın en önemli nedenlerinden biri, gemiadamlarının sosyal güvenlik primleri. Kolay bayrak olarak adlandırılan yabancı bayraklı gemilerde çalışan Türk gemiadamları için, armatör sosyal güvenlik primi ödemiyor. MLC, artık buna izin vermeyecek. Türkiye Denizciler Sendikası Dr. Hasan Pekdemir, "MLC, Türk bayrak veya yabancı bayrak olsun tüm gemilerde sosyal güvenlik zorunluluğu getiriyor" diyor.
Türk armatörlerin kontrolündeki gemi filosunun 23 milyon dwt'yi aştığı belirtiliyor. Bunun 13 milyon dwt'lik kısmını yabancı bayraklı gemiler oluşturuyor. Yani gemiadamlarının yüzde 60'ı bu gemilerde çalışıyor
Bir zamanlar, armatörlerin yabancı bayrağa kaçışının en önemli nedeni olarak Türk bayraklı gemilerin Paris Memorandumu kapsamında kara listede olması gösteriliyordu. Türk bayrağı 5 yıl önce beyaz listeye geçmeyi başardı ve Avrupa limanlarındaki denetimler de azaldı. Fakat yabancı bayraktaki Türk filosu büyümeye devam etti. Sonra bir önemli nedenin de sigorta primleri olduğu söylendi.
Kaynak: Dünya Gazetesi