Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesi ile birlikte 28 Ağustos 2014 Perşembe günü Çankaya’da yapılacak devir-teslim töreni ile birlikte göreve başlayacak. Seçilmiş Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı mazbatasını almadan bir gün önce yapılacak Ak Parti Olağanüstü Genel Kurulu’nda, Genel Başkan ve Başbakan’ın seçilmesini sağlayacak.
Ak Parti Olağanüstü Genel Kurulu’nu analiz etmeden önce, Genel Kurul kararının alındığı son MKYK toplantısında kulislere yansıyan olayları irdelemekte fayda olduğunu düşünüyorum.
11 Ağustos 2014 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Başkanlığı’nda bir araya gelen Ak Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu, Erdoğan’dan sonra boşalacak AKP Genel Başkanı’nı dolaylı olarak Yeni Başbakan’ı seçecek, Olağanüstü Genel Kurulu kararını aldı. Olağanüstü Genel Kurulun alındığı saatlerde, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “AK Parti’ye Döneceğim” mesajının ulaşmasına rağmen, MKYK’da karşılık bulmadı.
Ak Parti MKYK’ya ulaşan bu mesaj üzerine, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, gramaja dönüşen “Özgül Ağırlığını” kullanarak, AKP Olağanüstü Genel Kurulu’nun ileriki bir tarihine ertelenmesinin doğru olacağı söylemi, MKYK’da ciddiye alınmazken, AKP Genel Kurulu’nun Cumhurbaşkanlığı devir-teslim töreninden bir gün önce yani 27 Ağustos 2014 tarihinde yapılması kararı kesinleşti.
AKP Olağanüstü Genel Kurulu’nun toplanacağı tarihin belli olduğu saatte Cumhurbaşkanı Gül’ün açıklamasının MKYK’ya ulaşması ve hemen akabinde Bülent Arınç’ın Genel Kurulun ileri bir tarihe erteleme isteğinde bulunması, Başbakan Erdoğan tarafından “MKYK’da Kumpas” düşüncesini yaşadığı düşünülürken, “Çankaya’ya Sızıntının Kaynağı”nı da ortaya çıkarmanın rahatlığı ile toplantıyı sonlandırdı.
ERDOĞAN, GÜL’Ü AKP’DE İSTEMİYOR
Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün AKP’ye geri dönmesinin önünü kesecek bu manevrayı yapmasının en büyük sebebi, Abdullah Gül ve ekibine güvenmemesi olarak yorumlanabilir. Çünkü 17 Aralık ve 25 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonlarında, Abdullah Gül’ün Başbakan Erdoğan ile Fethullah Gülen’in arasındaki kavgada tarafsız kalması, ayrıca Abdullah Gül’ün arayı düzelmek adına “Gazeteci Alattin Kaya ve Fehmi Koru’yu” aracı olarak Pensilvanya’ya göndermesi, Başbakan Erdoğan tarafından “Arkadan Hançerleme” olarak nitelendirildi. Hatta Gezi olaylarında tavizsiz tavır alan ve polislerin olaylar ve eylemler karşısında kahramanlık destanı yazdığını söyleyen Erdoğan’a karşı Cumhurbaşkanı Gül’ün, Gezi Olayları ile ilgili “Mesaj Alınmıştır” açıklaması yapması, Başbakan Erdoğan tarafından bardağı taşıran ilk olay olarak biliniyor.
Abdullah Gül ile Recep Tayyip Erdoğan arasında iplerin kopmasına neden olan bir başka olay ise Mısır’da seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi’yi darbe ile iktidardan indiren, General Abdulfettah El-Sisi’nin seçimlerinden sonra ilk tebriki, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den alması, Gül-Erdoğan arasında köprülerin atıldığının en büyük işareti olarak yorumlanıyor. Bu süreçte Abdullah Gül’ün Darbeci Sisi’yi tebrik etmesi, Başbakan Erdoğan tarafından “Kabul Edilemez” olarak nitelendirdiği biliniyor.
Diğer taraftan, AKP içinde Salih Kapusuz ve Bülent Arınç gibi isimlerin Abdullah Gül ile beraber hareket etmesine rağmen, Başbakan Erdoğan’dan işaret alan “Yeni Yetmeler” tarafından bu iki ismin itibarsızlaştırılması, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün AKP’deki izlerinin silinmesinin hızlandırılacağı anlamı da taşıdığını düşünebiliriz.
Başbakan Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkması ile birlikte, AKP içinde dikensiz bir gül bahçesi istediği ve “Paralel Yapı” olarak nitelediği Gülen Cemaatinin hukuk içinde veya dışında ne pahasına olursa olsun tasfiye edilmesini istediği açık ve net bir şekilde ortadayken, AKP içinde “Yalpalama” imkanı olan isimlerinde, bu süreçte “oyun dışına” çıkarılacağı hesaplanıyor.
Bunların arasında ekonominin patronu Ali Babacan’ın başı çektiği tahmin edilirken, yeni kurulacak kabinede yer almasının mümkün olmadığı gelen haberler arasında…
Bununla beraber, 17 Aralık ve 25 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonlarında “Kapıyı Kırın, Savcıyı da tutuklayın” diye İstanbul Valisi’ne talimat vererek, hukuksuzluklara imza atan dönemin Başbakanlık Müsteşarı, bugünün İçişleri Bakanı Efkan Ala, “Paralel Yapıya gereği yapılacak” diye “Cadı Avına” çıkan Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, Terör Örgütü PKK ile pazarlık yapan sözde çözüm süreci projesini yürüten diğer Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay gibi isimlerin koltuklarını koruması bekleniyor.
BAŞBAKAN KİM OLACAK?
27 Ağustos 2014 tarihinde yapılacak olan AKP Olağanüstü Genel Kurulu’nda Genel Başkanlık seçimine, tek adayla girilecek. Kamuoyunda; Binali Yıldırım, Ahmet Davutoğlu ve Mehmet Ali Şahin, isimlerinin geçmesine rağmen, Seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AKP Genel Başkanlığı’na Ahmet Davutoğlu’nu işaret edileceği tahmin ediliyor. Dışişleri Bakanlığı’na ise MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın getirilmesi beklenirken, Ekonomi ise AKP Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’a teslim edilecek.
Cumhuriyet tarihinde en uzun süre Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı görevinde bulunan Binali Yıldırım’ın ise, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği’ne getirileceği kesin gözü ile bakılıyor.
Diğer taraftan, 5 aydır Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı görevini yürüten Lütfi Elvan’ın yeni kabinede görevini Kars Milletvekili Ahmet Arslan’a bırakacağı ifade edilirken, Lütfi Elvan’ın atamalarda “Paralel Yapı” barajına takıldığı belirtildi. Özellikle Bakanlık atamalarında göreve getirdiği isimlerin ve üst yazısını yazdığı bürokratların, Başbakanlık Danışmanları tarafından fişlenerek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sunulduğu öğrenildi.
Ancak, Başbakan olması beklenen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun, hemşeri kontenjanından Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan'ı kabinede tutma ihtimalini de gözardı etmemek gerekir.
& & &
Cumhuriyet tarihinin en başarısız Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, Türkiye Cumhuriyeti’ne Başbakan olacağı günlere kucak açtığımız bir dönemde, en tartışmalı isim olan Oslo’nun mimarı MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Dışişleri Bakanı olması ülkemizin geleceğine, rahat gözler ile bakmamızı engelliyor.
Allah (c.c) sonumuzu hayırlı eylesin. (AMİN)