Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Ramazan Bayramının arifesinde Cumhuriyet tarihinin en başarılı Uluslararası Denizcilik Örgütü Temsilcilik Müşaviri Ahmet Gücel’in atamasını, Dışişleri Bakanlığı’na “Acil Kodu” ile yazdığı talimat ile durdurdu.
Ahmet Gücel, Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı Deniz Ticareti Genel Müdür Yardımcılığı görevinde bulunurken, dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tarafından IMO Müşavirliğine atanmıştı.
Ahmet Gücel, 4 senedir görev yaptığı IMO Müşavirliği döneminde birçok başarılı çalışmalara imza attı. Ahmet Gücel, Türk tersanelerinde inşa edilen gemilerin asbest kullandığı iddiası ile IMO Teknik Komiteye gelen ve Türk Tersanelerine yaptırım uygulanmasını içeren Hollanda’nın başvurusunu, ikili ilişkiler sayesinde engelledi.
Merkezi Londra’da bulunan Uluslararası Denizcilik Örgütü’nde 4 senedir IMO nezdinde Türkiye Temsilcilik Müşavirliği görevinde bulunan Ahmet Gücel, 1948 yılından beri yapılan C Kategorisi IMO Konsey seçimlerinde, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, en yüksek oyla, konseye seçilme başarısını sağladı.
Yabancı bayrakta bulunan Türk armatörüne ait gemilerin, Avrupa Limanları’nda tutuklanması ve sıkıntı yaşamaması konusunda, görevi olmamasına rağmen, yaptığı girişimleri başarı ile sonuçlandırdı. IMO, IMSO, IOPC, INTERCARGO, INTERTANKO gibi onlarca uluslar arası denizcilik örgütünde yaptığı kulisler sayesinde Türkiye’nin itibarını yükseltecek projelere imza attı.
Şimdi ne oldu da bu adam görevden alındı? Kararnamesi imzalanmasına rağmen hangi gerekçeler ile Ahmet Gücel’in ataması durduruldu? Uçak biletini bile alan ve 3 gün sonra göreve başlayacak olan Ahmet Gücel’in Ramazan Bayramı arifesinde, mağdur edilmesi hangi vicdan ile izah edilebilir? Bu sorulara Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan’ın cevap vermesi gerekir.
BAKAN ELVAN, ZALİMLİK YAPTIN!
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan’ın vicdanlı olduğunu zannediyordum. Paralel Yapı iddiaları karşısında işini yapacağını tahmin ediyordum. Ancak yanılmışım. Ahmet Gücel’in Paralel Yapı’nın elemanı iddiasıyla görevden alındığını öğrendim.
Bu nasıl bir vicdan! Bu nasıl bir izan! Hangi görüşten veya düşünceden olursa olsun, insanlara zulüm etmek, zalimliktir. Makamlarını korumak adına, masumların hakkını gasp etmek, o insanların çocuklarının ahını almak vicdansızlıktır.
Ahmet Gücel gibi başarılı ve namuslu bir bürokratın, atama kararnamesi imzalanmasına rağmen, Paralel Yapı ve Cemaat mensubu diye görevden alınması tek kelime ile zalimliktir. Hırsızlar, namussuzlar kanun koruması ile makamlarda otururken, namuslu ve masumların, cadı avına feda edilmesi, kabul edilecek bir olgu değildir.
Yazımın başında söylediğim gibi, Allah’tan korkmayanlar, kuldan da utanmazlar...